Son birkaç haftanın en çok konuşulan dizilerinden birisi; Yakamoz S-245

Başrolleri Özge Özpirinççi ve Kıvanç Tatlıtuğ’un paylaştığı kısa zamanda iyi bir izleyici kitlesine ulaşan Netflix dizisi…

Dizinin konusuna geçmeden evvel hakkındaki hislerimi paylaşmak istiyorum.

Bundan dört sene önce bir dizi veya film izlerken olma ihtimali yok dediğim konular olduğu için sakin sakin izlerdim.

Ama bu dizi gerçekleşme olasılığı yüksek bir konu da yazılmış.

Özellikle son iki senedir pandemi ve beraberindeki birçok felaket ile birlikte ortaya atılan tüm varyasyonlar bu dizideki durumlarında gerçekleşme ihtimaline yönlendirdi beni…

Denizaltı ile yürütülen bir araştırmaya katılan deniz biyoloğu Arman, Dünya'yı altüst eden felaketin ardından mürettebatıyla birlikte ölüm kalım mücadelesi verir.

Güneş’in yaymaya başladığı ışınlar, tüm insanlığın yanarak ölmesine sebep olur. Ancak denizaltında yaşam devam eder.

Her bir bölümü ile nefes kesen ve derinliklerde hisler yaşatan dizi üstelik beni, acaba bu olay yaşansa ne yaparız diye düşünmeye de sevk etti.

Güneş’in böyle bir felakete sebep olması kaçınılmaz bir ölüm sonu…

Tabi yaşayan mı daha çok ölüyor bu hikayede yoksa ölen mi tartışılır….

Diğer taraftan da dizi deniz subayları tarafından mantık hataları sebebi ile epey eleştirilmiş.

Deniz subayı kadın olmaması durumu, emir veren subayların rütbeleri ve daha bir çok konu eleştirilmiş.

Ama detaylara takılmamalı ve en nihayetinde bir dizi olduğu unutulmamalı.

Çünkü teferruat gerektirmeyen alanlarda halkın anlayacağı konular güzel işlenmiş.

Bilim kurgu severler için beğeni alacağından şüphem olmayan bir dizi.

Keyifli seyirler.