Ölüm gerçek, ölüm döşeği tabu, cenaze ortak, yas bireysel… Peki ölüm herkesi eşitler mi?

NASIL ÖLÜNÜR?

Romanlarından tanıdığımız Émile Zola’dan toplumsal ve ekonomik koşulların ölümü nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seren bir eser; Nasıl ölünür?

Kitap Can yayınlarının kısa klasikler serisini onuncu kitabı olarak yayınlanmıştır.

Eserde aristokrat, burjuva, esnaf, köylü ve işçi ailelerinin ölüm sürecini nasıl yaşadıklarını ve ölen yakınlarının tavırlarını gözler önüne seriyor.

Ölümün ardından, beş ayrı ekonomik sınıfta yer alan ailenin hayata devam etme şekilleri işleniyor.

Yani bu kitapta tüm duyguları iç içe bulabilirsiniz.

Melankoli ve dram içeren, arada düşüncelere dalmamıza sebep olan kitap kısa ama uzun süreli etki bırakacak bir yapıt.

Ölüm kaçınılmaz son elbette, peki ölüm sonrası?

Sizi gerçekten sevenler…

Tabi bir de sizi sevdiğini düşündükleriniz. Peki ölüm herkesi eşitler mi?

Uzun lafın kısası; Ölünün huzurunda bütün kavgalar biter.

Bir yoğun bakım ünitesinin kapısında,

bir morg önünde,

bir mezar taşının başında,

süzülürken gözden yaşlar bir bakın ne hırs, ne haksızlık, ne de kötülüğe dair bir düşünce KALMAZ.

Anlık olarak biter. Anlamsız gelir. O an çünkü gelir ölüm akla…

İnsanoğlu ne kadar da hiç ölmeyecek gibi yaşasa da.

ÖLÜM VAR.