BURAYA UMUTLU GÜNLER KOYDUM
“Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtığına göre, ümitsizliğe gerek yok”
Sizin de bazen ümitsizliğe düştüğünüz oluyor mu?
Bir durum, bir insan tarafından veya kendi beklentilerinizin sonucu olarak.
Ben bir ümitsizliğe düştüğümde ilk olarak bu cümle aklıma gelir.
Gelir ki mucizeleri anlayabileyim.
Etrafımda görmeye fırsat bulamadığım birçok mucizeyi o ümitsizlik serer önüme.
Mucize beklenmeden çıkagelen.
Bir insan düşünün en ümitsiz anınızda size dokunur.
O karanlık fikirlere mana veremezken ve yaşanılan duruma, bir insan tutar elinizden.
Tuhaftır ki ümitsizliğe düşürende, oradan tutup çıkaran da bir insandır.
Farklı iki insan…
İnsan insan derlerdi şimdi bildim der ya Fazıl Say şarkısında, işte tam da o.
Hepimizin derdine sebep olan da derman olan da insan.
Sahi bu insanın nedir insanla derdi?
Kendi içinde aşılamayan dertlerin stresini başkasında atan, kendi çabalamadan bekleyen ve çabalayanın kıskançlığını yapan insan.
Öte yandan başaran, araştıran, kendi halinde ve hayalinde yaşayan, öğrenen insan.
İnsan kalıbı zaman geçse de hep bu çerçeve de sıkışıp kalmış.
O zaman ne yapmalı?
Farklı kalıplarda mutsuz eden insanlardan uzak durmalı.
Durmalı ki ümitsizliğe sürüklenmeyelim.
Sözün özü; size umut veren, ışık saçmanıza sebep olan insanlarla devam edin hayatınıza, diğerleri hep misafir olsun.
“Buraya umutlu günler koydum. Şimdilik uzak gibi görünüyorama kimbilir, birazdan uzanıp dokunursun”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.