“Canımın içi böyle şeyler yalnızca romanlarda olur”

Evet hele ki bu romanlar Murat Menteş imzalı ise…

Modern Bir Klasik; Dublörün Dilemması

Kitabın tanıtım bülteninde de yazdığı gibi; “Edebiyatımızda yeni bir sayfa açan Dublörün Dilemması romancılıkta siyah kuşak sahibi bir yazardan saatte 300 kilometre hızla akan bir roman. Hem kaotik hem muntazam, hem felsefi hem delice hem hıphızlı hem dupduru bir anlatım. Güldüren, afallatan, derin düşüncelere gark eden bir kült roman”

Bakış açısına hayran olduğum, tek kelime ile yazar denilip geçilmeyecek biri olan Murat Menteş’in okuduğum üçüncü kitabı…

Dublörün Dilemması’nı alırken nasıl bir canlandırma olacak diye merak etmiştim.

Yazar kitapta tek bir bakış açısı ile değil dört farklı kişi gözünden anlatımla yazmış.

Hem de bunu yaparken, sizi kitaptan hiç koparmadan.

Karakterlerin her biri ayrı ayrı derin hikayesi olan karakterler, Menteş'in yarattığı karakterlerle o kadar bütünleşiyorsunuz ki artık bir noktadan sonra kendinizi o karakterlerin yerlerine koyuyorsunuz. Hatta olayı bir film sahnesinden kesitler gibi işlenmiş, farklı anlatımlar ile okuyorsunuz.

Ayrıca bu kitaptaki kişilerde sizinle konuşuyor.

Kimse göründüğü gibi değildir. Aşık olduğumuz kişi, korktuğumuz kişi hatta kendimiz bile bazen kendimiz değiliz. Kitapta da işte bu girifti görüyorsunuz.

Eserin girişinde, “Ne oldu bir konuyu mu kaçırdım?” diye düşünürken konu sizi alıp götürüyor.

Beş sezonluk dizi tadında olan eser de, karakterlerin isimleri bile ince detayı ile düşünülmüş.

Yani özetle kitap yorumlarında,

Hakan Albayrak’ın; “Çok acayip. Çok tuhaf. Müthiş!.. Böyle bir kitabın yazıldığına inanamıyorum. Okuyun, siz de inanamayacaksınız!”

Alper Canıgüz’ün; “Dublörün Dilemması ilginç, heyecanlı, eğlenceli, derinlikli bir roman. Ama galiba en önemli özelliği, bize sözcüklerin gücünü hatırlatması. Hiperaktif bir zekanın ürünü, bu baş döndürücü macerayı okumak büyük keyif! Ben sevdim eller alsın” dediği bir roman.

Tabi her zaman olduğu gibi eseri eleştiren ve beğenmeyen bir kesim de olmuş.

Edebiyatla ilgisi yok, belirli bir konusu yok, kitap bitince geriye bir şey kalmıyor gibi gibi yorumlar gelmiş.

Kitap zaten absürt edebiyat tarzında yazılmış. Hayatıma anlam katsın beklentisinde olanların okumaması gereken türden yani.

Bence yazarın tüm kitapları birbirinden harikulade kitapları arasında seçim yapabilmemse imkansız.

Okumayı düşünenlere keyifli okumalar.

''imkansız'' reddedilmiş bir mümkündür .