Allah, bereketli, hayırlı yağışlar versin inşallah. Konya şehir merkezine Ankara, İstanbul kadar kar düşmese de sonuçta yağışı gördük. Geçen gün kendi kendime bir şeyler düşünürken aklıma düştü. İki üç yaşındaki çocuklar nerede ise “kar” ın ne olduğunu daha bilmiyorlar, biliyor musunuz?

Biz yine de Allah hakkımızda hayırlısı versin diyerek önümüze bakalım.

Az da olsa şehir merkezine kar düştü yaaa.

Konya olarak en çok neden kurtulduk.

En çok neye seviniyorum biliyor musunuz?  

Şu azıcık yağış ile şehir “CENABETLİK” (!) ten kurtuldu.

..............

Dün gün doğmadan bahçedeydik. Normal bir kar yağışı yoktu belki ama fırtına ve tipiden belli yerler kar ile dolmuştu. Karı kürümeye başlarken okuyucularımızdan ve tanıdıklardan arka arkaya fotoğraflar ve şikayetler gelmeye başladı.

Ortak paydada günün doğması ile birlikte gelen şikayetler neydi?

******

DAMLA, FURKAN, SELİN, HÜSEYİN NİYE OKULLARINA GİDEMEDİLER?

Evet şehir ana cadde ve bulvarlarında geceden itibaren başlayan çalışmalar ile açıktı. Zaten merkez belediyelerimiz, başkanlarımız ve görevliler sürekli olarak karla kışla mücadele çalışmalarını sosyal medyada da paylaşıyorlardı. Yani “biz hep görevimizin başındayız” diyorlardı. Doğruydu da.

Ancak şehir büyürken gelişirken bir şeyi artık gözden kaçırıyorduk.

Bizim de gözümüzden kaçırdığımızı yolların açık olmaması yüzünden anaokuluna giden çocuğunu okula götürmekte zorlanan bir veli şöyle izah ediyordu;

“Uğur Bey Konya’da okullar niye tatil edilmez? İstanbul Valiliği bile okulları tatil etti. Vali Bey’e durumumuzu bir iletseniz. Ya da Sayın Belediye Başkanlarımıza.

Konya’da caddeler açık ama ara sokak diye ifade edeceğimiz sokaklar caddeler perişan. Buradalarda tek bir çalışma yok. Tek bir avuç tuz atım işlemi dahi yok.

Bu şehirde hâlâ ara sokak diye bir şey mi kaldı?

Okul servisleri çalışmıyor zaten. Çocukları kendimiz götürüyoruz okula. 
İleri sürüş tekniklerinin ötesinde bir de şans gerektiriyor bu yollarda okula çocuk bırakmak için.”

Evet okurlarımızın üşenmeden fotoğraflarını çekerek şehir merkezinde ara sokak dediğimiz kavramın kalmadığını vurguluyorlardı.

Vallahi doğru da söylüyorlardı.

Böylesine dev, göklere yükselen güvenlik sitelerin içerisinde sokak ve caddelere ara sokak dersek burada oturan insanlar küserler.

O zaman dün sabah yaklaşık ben de 2 saat şehirde oradan oraya zıplarken ana caddalerin dışında sokak ve caddelerimizin durumu yağan beş santimetrelik karın oluşturduğu kaygan donmuş zeminin üzerinde adeta kayak pistinde gibiydik.

İnşallah başkanlarımız bundan sonra bu tür sokak ve caddelerede buzlanmaya donmaya karşı mücadele ederler diyoruz.

******

SANAYİCİ MUTLU HUZURLU ANCAK

Dün oradan buradan diyerek görüştüğümüz sanayicilerimizden birisi de Sayın Yunus Derebağ idi. Yunus Bey dahası Yunus abi ile biz spor çatısı altında bir dönem kader birliği de yapmış idik. Kendisini tanıdığım günden bu yana hep şunu söylerim. Onun olmadığı yerde de şu şekilde savunurum “Konya mevzu olduğu zaman parası ile pulu ile vakti ve gücü ile yüreğini ortaya koyan koca yürekli bir insandır.”

Bir gazeteci ile bir iş adamı ne görüşür?

“Piyasalar nasıl? Döviz işlerini nasıl etkiliyor? Faizler nasıl?”...

Yunus abi sanayide üretim kısmının çok iyi olduğunu, işlerin şükür çok iyi gittiğini ama bir yerde ülke sanayisinin dünya ile entegre olmasından dolayı Batı’da sanayi işlerinin çok yavaşladığını, Çin başta olmak üzere Asya’da sanayinin bu pandemi döneminde de yavaşlama şöyle dursun inanılmaz hızla devam ettiğini anlatıyordu.

Dahası Asya’nın talepler doğrultusunda Türkiye’ye dünyaya mal yetiştiremediğini ifade ediyordu.

Yalnız bir yerde de dövizdeki hızlı çıkış ve inişlerin yüksek faiz nedeni ile sayacinin önünü görmekte zorlandığınında altını çiziyordu.

Hep söylerim bizde böyle para yok. Parası çok olan çok dostumuz var. Ama onların böyle dönemlerde çektikleri sıkıntıları dahası aldıkları risklere şahit oldukça kendi kendime hep Allah’a dua ediyorum “Yüce rabbim Allah’tan bize böyle çok para vermiyor. Bu iş akıllı adamların yapacağı iş bu sıkıntılara dayanılacak güç ve yürek ister”.

******

MUSTAFA KABAKCI SAYESİNDE CÜCELOĞLU’NU TANIMIŞTIM      

Ben biraz cins bir adamım. Belki sizler beni akıllı, zeki filan sanırsınız ama öyle mal hallerim olur ki ben bile kendimi tanıyamam. Bana göre şehrin ve ülkenin kültürel olarak en büyük zenginliklerinden birisi olan Mustafa Kabakcı abimiz AK Parti saflarına katılıp siyasetçi olunca biz bağlarımızı kopardık.

Çünkü siyaset adı üstünde siyasi bir oyun. Bizim oyunla ne işimiz olur ki!..

Samimiyet varsa biz varız. Siyasette samimiyeti hiç göremediğim için biz bağımızı siyasetçi-gazeteci ilişkisine döndürdük. Ne zaman Sayın Kabakcı kendi özüne döndü yine yüreğimizdeki yerine geçti. Ve vekillikten sonrası edebiyat, kültür gibi sohbetlerimizde dünyama rahmetli Cüceloğlu’nu Mustafa abi soktu. Rahmetlinin cep telefonu numarasına kadar verip görüşmemizi sağladı. Rahmetli ile BBN TV için bile görüşmüştük. Nasip değilmiş. Ama bilip de okumadığım kitaplarını bile Mustafa Kabakcı abinin sayesinde okumuştum. Bu nedenle Mustafa abimize teşekür ederken Cüceloğluna’da bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

******

BAZI İNSANLARIN ASELETİ VARDIR

Dedim ya siyasette dostluk vefa kardeşlik asla ama asla olmaz diye. İşte dün AK Parti Konya yönetimini ucundan kıyısından şöyle bir yazmaya çalışırken aklıma gelen bazı isimlere de şehir adına teşekkür etmiştim.

Allah kendilerinden razı olsun dün isimleri geçen Fatih Özboyacı ve Mehmet Yüzbaşıgil Beyler aradılar ve teşekkür ettiler. İşte biz boşuna bir insana iyi demeyiz. Bu güzel ve asil insanlara bir kez daha dönüşlerinden şehir insanında pek olmayan nezaketlerinden dolayı teşekkür ederiz.

******

GÜNÜMÜZDE EN GÜZEL ŞEY MECZUP OLABİLMEK

Meczubun biri rumuzlu okurumuz yazmış;

“Yahu arkadaş herkes ateşi tutmaya maşa arıyor. Yönetim kurulu üyemiz kongreye gidiyor sizi arayıp bizim dükkan niye kapalı bir sor diyor. Siz direkt yazamıyorsunuz Ahmet abi böyle dedi, Mehmet abi böyle dedi diye söylüyorsunuz oda başkanımız akşam ekonomi perişan işler perişan içler acısı durum diyor, sabah gazetede ekonomi uçuyor beyanatı veriyor. Valla ben meczub da dahil kimse çıkıp yüreklice bu iş yürümüyor arkadaş duvara tosladık diyemiyor. Bizim işler Allah’a kalmış.”

.............

Günümüzde en güzel şey meczup olabilmek. Doğruyu gerçeği asla yazamazsınız. Ama meczup iseniz istediğinizi ve doğru bildiğinizi söyleyebilirsiniz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ahlak , özel ve pahalı bir lükstür . Güç bir zehirdir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Organize sanayi bölgeleri içerisindeki yollarda kar temizliğini süratle yapabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.