Güneşli ve sıcak havaların ardından dün çok şükür yine mevsiminin gereği yağışı gördük. O zaman dışarıda güzel güzel ince ince yağan yağmurla birlikte bizde köşemize sizlerden gelen ince ince mesajlarla dolu yorumlarımıza başlayalım.

BİSİKLET VE BİSİKLET YOLU KANDIRMACASINA KÖKLÜ SON VERELİM

Çok net ve açık söylüyorum. Ben de şahıs olarak gerçek bir bisiklet sevdalısıyım. Aklım erdiği gün gördüğüm babamın 42 AF 5… plakalı 60 yıllık bisikletine hâlâ gözümün içi gibi bakarım. O bisiklet bizim arabamızdı. Babamın arabası olmadığı için annem, babam ve ben yıllarca o bisikleti ailenin aracı olarak kullandık.

Günümüzde o beğenmediğimiz, dudak büküp, “alçak, hain, gavur” dediğimiz ülkelerde bisiklet sayısı ve insanların bisiklete binişini imrenerek kıskanarak izlerken o ülke insanlarının sadece sağlıklı nesilleri ile değil gerçek anlamdaki bir eğitim ile olduğunu da görebiliyoruz.

İşte daha dün sabah bizim yazımızı okuduktan sonra bizi destekleyen Ahmet İçyer Bey’in bizimle paylaştığı video ve fotoğraflardan sadece ikisi

Ahmet abi daha sonra bizi arayarak şunları söylüyordu;

“Almanya’da bisiklet yollarını gördükten sonra kendimizden utandım. Orada bisiklet eğitimine ilkokulda 4. sınıfta okullarda başlanıyor. Polis; eğitimcileri, çocukları okulun bahçesinde topluyor ve ilk ders pratik ve icraatlı olarak okul bahçesinde oluyor. Ve burada bisiklete binenlere ehliyet veriliyor.

Bu bir eğitim olayı. Daha sonra yolda yürürken bizim akrabalar sürekli kolumdan çekip “Aman enişte orası bisiklet yolu. Oraya inme. Çok ağır para cezası var” diyorlardı.

Bilmem anlatabildim mi?

Bizim bisiklet yolları ile oraları görünce kendimizden bir daha utandım...”

“BİSİKLET YOLUNDA BİSİKLETLİ GÖRMEDİM AMA ATA BİNENİ ÇOK GÖRDÜM”

Yine dün sabah bir abimiz Dutlukır bölgesinden 20 yıldır gelip gittiğini anlattıktan sonra “O güzergahta bisiklete binenleri görmedim. Ama bisiklet yolu diye boyanmış yerde ata binen atçıları çok gördüm” derken ince bir mesaj gönderiyordu.

Biz bu durumun bir daha altını çizelim.

Konya trafiğine böylesine inanmış ve geçmişte yaşadığı acı trafik kazaları ile olaya elini değil gövdesini koyan Sayın Valimiz Cüneyit Orhan Toprak, şehrin geleceğine imza atmak için heyecanlı vizyonlu ve mühendis zekası ile yaklaşmaya niyetli Uğur Başkan, devletin bu işin içinde olması gerekiyorsa ayağının tozu ile kolları sıvamış Emniyet Müdürü Mustafa Aydın Bey’in ve kadroların bu işten alınlarının akı ile çıkmasını istiyorsak kimseyi kandırmayacağız. Ucuz boş demeçler verip milleti oyalamayacağız.

Mesela Sayın Başvekilim Hasan Angı Bey’in iki gün önceki açıklaması bana hiç inandırıcı gelmedi. Çünkü vakti zamanında Ak Parti İl Teşkilatının ve genç kadrların konvoylar konusundaki çalışmalarını yazmış ve de üstelik sonuna kadar desteklemiştik .

Peki ne oldu?

Koskoca bir balon oldu.

Bu iş gerçek anlamda eğitimle ve gerçekçi alt yapı ile olur diyerek bugünlük bu konuya noktayı koyuyoruz.

POLİS VARSA TAMAM, YA YOKSA?

Dedik ya kimseyi kandırmayacağız.

Aslında başkalarını kandırdığımızı sandığımız an kendimizi kandırmış oluyoruz.

Ah bunu bir idrak edebilsek.

Bakın perşembe günü sabah saat 8 suları Dedeman kavşağında trafik sabah yoğunluğu hızla akıyor. Dahası akmaya çalışıyor. Çünkü bizde dönen kavşakta kimin kime yol verme bilinci özür dilerim ama sıfır. Burnunu sokan kendisini uyanık sanıyor ya. Sürücümüz böyle de yayamız farklı mı sanki? Yalalar bu kavşakta dururlar gelen dolmuşa el kaldırırlar. İki adım atıp dolmuşunda normal yerinde durmasını istemezler.

Neyse işte bir bayan gelmekte olan dolmuşa el kaldırıyor. M 8009 plakalı dolmuş sürücüsü haklı olarak durmuyor. Durmayınca bayan öfke ile el kol işareti yapıyor. Ben de sürücü arkadaşa içimden dua ediyorum. Örnek olduğu için hemen plakasını alıyorum.

Ama o saniyeler içerisinde fark ediyorum ki ileride polis otosu var ve polis memurları da dışarıda yani otonun içinde değiller. Olsun trafik aksamıyor işte ne güzel değil mi?

Olacak yaaa.

Sabah sabah yerimizde durmuyoruz yaaa.

Aynı kavşaktan saat 09.28’de geçiyorum. Ve ne acı ki bu kez M 8418 plakalı dolmuşçu arkadaş kavşağın içinde el kaldıran yolcuyu durup alıyor. (İnanmayan görevliler kameralardan bu durumu kontrol edebilirler) Bakıyorum sağıma soluma hiçbir polis yok.

Yani her şeyimiz her zaman olduğu gibi göstermelik.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KİRALIK BİNA ARIYORMUŞ

Artık tüm Konya biliyor değil mi?

Konya Büyükşehir Belediyesi binası tüm geçici güçlendirmelere rağmen oturulamaz raporu verilen bir bina.

Şimdi öğrendiğimize göre Uğur Başkan bu konuda talimatını vermiş. Ya adam gibi bir güçlendirme yapılacak ya da bu bina yeniden yıkılıp baştan yapılacak.

Mühendislerin kabala yaptığı ilk hesaplamalara göre yıkıp yeniden yapmak daha ekonomik ve sağlam gibi görünüyormuş.

O zaman belediye nereye gidecek?

Uğur Başkan’ın makamı hazır; eski rektörlük binası…

Tarihi binaya Uğur Başkan ve A takımı geçecek.

Peki ya diğer birimler.

İşte şimdi o birimler için şehir merkezinde hızla, sessiz, sedasız binalar aranmaya başlamış bile.

Hayırlısı olsun inşallah.

Hiç değilse yıkıldı yıkılacak çürüktü değildi lafları da biter. Ve en kısa zamanda Konya’ya ve Büyükşehir’imize yakışır bina yapılır.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bazen düştüğünü sanırsın, oysaki o düşüşle sana yeni bir hayat bahşedilmiştir. Tevekkül insanı koruyan bir zırhtır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Otobüse veya tramvaya binerken yaşlılara, bayanlara, engellilere yer ve yol vermeyi becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.