Ali Ulurasba

Ali Ulurasba

NORMAL VE ANORMALİN ÜRETİMİ

NORMAL VE ANORMALİN ÜRETİMİ

Normal ile anormali birbirinden ayırmak güçlü yanlarınızdan biriyse bu yazı tam sizlik.

Kendimizi gerçekleştiriyor sanırız ama asıl yaptığımız kendimizi sömürmektir.

Emeğimizin karşılığını az çok aldığımızı düşünürüz ama hafta sonlarımızın ve mesai sonrası saatlerimizin de mesaiye dâhil olduğunu hiç aklımıza getirmeyiz. Örneği saat 23.00’da yaptığımız bir iş görüşmesi, hafta sonu tatil gününde (of günü/boş zaman) gerçekleştirdiğimiz bir satış veya bir alış mesaiye dâhil edilmez. Çocuklarımızı ihmal etmişizdir, eşimizden ayrı kalmışızdır bu yüzden ama normal olarak görürüz bu tırnak içindeki “anormal” mesai biçimini.

İnsan aklının olaylara verdiği tepki beni her zaman şaşırtmıştır…

Hayatımız kendi anormalini üreten normal ve kendi normalini üreten anormal ile çepeçevre sarıldığını söylemek yanlış olmaz.

O halde, KİMDİR BU NORMAL VE ANORMALİ ÜRETEN?

Toplumun ürettikleri karşısında birey sadece piyondur.

Oyuncu her zaman kendi oyununu oynadığını zanneder ama o ezberlenmiş, içselleştirilmiş tekst her zaman toplumun malıdır.

Düzenin devamı için normal ve anormaller üretilir ve bu bir zorunluluktur, sosyal sağlığın göstergesidir.

NORMAL İLE ANORMAL OLANIN SINIRININ BULANIKLAŞTIĞI YERDE her şey normaldir yoksa anormal midir?

Anormal davranış şöyle tanımlanıyor: İstatistiki olarak hesaplanan ortalamanın dışında kalan davranışlar. Kısacası, çoğunluğun yaptığı normal, daha az kişinin yaptığı anormaldir.

Bir davranışın normal dışı olup olmadığını belirleyebilmek için ne sıklıkla ortaya çıktığının bilinmesinin önemli olması gerekliliği bulunuyor.

Özetle, bireyin zihinsel kapasitesi ile performansı arasında fark varsa “anormal” kararını vermek daha kolay olmakta. Dolayısıyla normal ise bireyin zihinsel kapasitesi ile performansı arasında fark olmamasıdır diyebiliriz, niye demeyelim.

O halde BİR RIZA İNŞA ETME BİRİMİ OLARAK NORMAL VE ANORMAL bize neyi anlatır?

Kendi normalini üreten anormal ve kendi anormalini üreten normal…

Bir anlamda KENDİ GERÇEKLİĞİNİ ÜRETEN SAHTELİK değil mi bu?

Buraya kadar görüleceği gibi “normal” ve “anormal” toplumsal üretim çıktısıdır.

İstatistiki bir veriyle “durum”umuz tanımlamaktadır.

İstatistiki veriler akışkan olabilir mi? Neden olmasın?

O halde NORMAL VE ANORMAL DE AKIŞKANDIR yani zamana ve şartlara göre değişmektedir. Dolayısıyla aslında normal ve anormal sisteme karşı direnen insanlarda bir “rıza” oluşturma biçimi olamaz mı?

Bir son cümle olarak: Herkesi normal yapmak, yani herkesi iktidarı altında sistemin işleyişine katmak için (sürüye dâhil etmek) normal ve anormalin bir iktidar oyunu olması ve iktidarca üretilmesi hiç de yadırganmaz.

Neden?

(Not: Paranormali de sonra konuşuruz)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ulurasba Arşivi