Cüneyt Polat

Cüneyt Polat

Resimli darbeler tarihi

Resimli darbeler tarihi

Bu başlığı BBN Türk ekranlarında yayınlanan Cüneyt Polat’la Dünden Yarına belgesellerinden birinin adı olarak kullanmıştık. Takip edenler mutlaka hatırlayacaktır. Belgesel kuşağımızın o bölümünde amacımız, özellikle genç nesillere demokrasimizin yaşadığı darbeler silsilesinden kesitler aktarmaktı.

12 Mart muhtırasından 2 ay 12 gün sonra doğmuş ve muhtıra (örtülü darbe) ortamı nedeniyle annemle birlikte hastanede birkaç gün fazladan kalmış biri olarak, dünyaya gözümü açtığım ilk andan itibaren darbelerle karşı karşıya kaldığımı söylesem yalan olmaz.

12 Marttan başlayarak, 12 Eylül, 28 Şubat, 17 Nisan, Gezi kalkışması, 17-25 Aralık ve nihayetinde 15 Temmuz darbelerini bir şekilde görmüş ve yaşamış olduk. Yaptığım iş icabı 27 Mayıs darbesiyle ilgili onlarca kitap, belge, doküman okumuş, yüzlerce fotoğraf görüp yine yüzlerce saat görüntü izlemiş biriyim. Bu tabi övünülecek bir şey değil. Ancak bu konularda ortalama birinden çok daha fazla bilgiye sahip olduğumu da söylemem lazım.

 15 Temmuz bunların içinde en vahşi ve en saldırgan olandı. Bu noktada, bu ülkede hemen her darbede olduğu gibi 15 Temmuz’da da darbeyi destekleyen, alkışlayan, sonrasında utanıp-sıkılmadan tiyatro diyen hayâsız bir güruh olduğunu bilmeliyiz. Nasıl ki 27 Mayıs günü ordu içindeki bir çete darbe yapıp seçilmiş hükümeti hapsettiğinde, merkez bankası kasalarına cemseleri dayayıp 77 ton altınımızı çaldığında, çaldıkları bu altınları Atlantik ötesine gönderdiklerinde sokaklarda kendinden geçip göbek atanlar olduysa, bu hayâsız, ham kafalı güruhların torunları da 15 Temmuz akşamı darbecilere selam durup avuçları şişene kadar onları alkışladılar.

Allah’tan akıllarına, dedelerinin 27 Mayıs’ta yaptığı gibi, balkonlara Amerikan bayrakları asmak gelmedi. Belki de Milletimizin kahramanlık dolu destanı bunu yapmalarına engel oldu.

15 Temmuz Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşadığı en büyük felaketlerin başında geliyor. Yaşanan darbe ve işgal girişimi ki, işgal girişimi aslında kulak arkası edilmemesi gereken bir konudur, çok büyük bir planın ilk aşamasıydı. Darbe, işgal, iç savaş ve bölünme diye kabaca anlatabileceğimiz kapsamlı bir plandı işleme konulan.

O gece sadece İstanbul ve Ankara’da değil, birçok yerde çok büyük bir mücadele verildiğini sonraları öğrendik. Darbe ve işgal girişiminin üzerinden geçen 5 senede salim kafayla düşünüldüğünde bu işin ne derece planlı olduğu rahatlıkla görülecektir. Kendini muhalif olarak gören çevrelerin dillendirmeye çalıştığı ve çıkış noktası Alman istihbarat servisi BND olan kontrollü darbe ya da karşı darbe değildir yaşananlar. Ancak onlar bu klişeleri seslendirmekte ısrar edeceklerdir. Çünkü o gece Türk Milleti’nin neler yaptığını ve yapabileceğini görmek onlardaki aşağılık duygularını tetikledi. Amiyane tabirle ezildiler.

Evet 15 Temmuz büyük bir işgal planının ilk hamlesiydi. Anlaşıldığına göre fetöcü pensilvanya askerleri, bulundukları sınır bölgelerinde askerimizi sınır hatlarından çekmişler.

Yine Suriye sınırında ve Ermenistan sınırında, sınırımızın ötesinde ciddi bir hazırlık olduğunu öğrendik. Sadece bunlarla sınırlı değil hiç şüphesiz planlananlar. Kıbrıs Rum kesimindeki İngiliz üslerinde de günler öncesinden hazırlıkların başladığı sonraları ortaya çıktı. Yine sonraları sağdan soldan çıkan haritalarda İstanbul’un yeniden Konstantinopol, İzmir’in de yeniden Smyrna olmasının öngörüldüğünü öğrendik.

Hatta 11 Kıdemli CIA ajanının darbenin içinde, darbeyi yönettiğini de öğrendik. Hem de kimden biliyor musunuz? O günlerde aday olan, darbe girişiminden bir süre sonra seçilerek Başkan olan Trump’ın attığı tweetten. Yani Amerikan başkanının tweetenden.

Daha onlarca delil ve açıklamayı BBN Türk ekranlarında hazırladığımız ve hazırlayacağımız programlarda kullandık, kullanacağız. Amerikalı generallerin “Türk Ordusundaki müttefiklerimiz kaybetti” diyerek hainleri deşifre edişlerini de Amerikan dışişleri bakanı Kerry’nin Rus dışişleri bakanı Lavrov’a dediği “mekanizma harekete geçti, Erdoğan artık gidici” ifadelerini de sizlerle paylaşacağız. Bunları bir tek onlarla paylaşmayacağız. Kimlerle mi? 15 Temmuz’a tiyatro, kontrollü darbe, karşı darbe diyen ham kafalılarla… Ne yazık ki onlar ne bu milletin bir gecede savaş uçaklarını, tankları, helikopterleri çıplak elleriyle durduruşlarını anlayabilirler, ne de darbeyi durdurma adına gözlerini kırpmadan ölüme yürüyen 251 şehidin kahramanlığını…

Hal böyle olunca artık bu güruha bunları anlatma zahmetine girmemek lazım bence. Hala aynı saçmalıkları dillendiren beyni sulanmışlara hiç yaklaşmamak gerek. Ha unutmadan şunu da söyleyeyim; onların sanatlarını, entelektüel birikimlerini, aydın pozlarını yüz defa cebinden çıkaracak babayiğitler var bu ülkede! O yüzden kendilerini önemli görmek hazmetine de girmesinler. Bu bayat yemeği artık kimse yemez…     

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Cüneyt Polat Arşivi