Bağa gel bostana gel
Bekledik, çok bekledik ama nihayet Karagümrük galibiyetiyle içimiz rahatladı. Ligin bitmesine üç hafta kaldı ve biz yaklaşık altı maçtır bu galibiyeti bekliyoruz. Altı maçlık seriden sadece üç puan aldık ki bu süreçte hep eleştirdik, çok kızdık, fazlasıyla gerildik, oldukça üzüldük ama bu maçla da artık karnımızın şişi indi. Ligin şakası olmuyor. Ve biz bunu son yıllarda oldukça derinden yaşıyoruz. Geçtiğimiz sezon mucizevi şekilde dört attığımız maçlar sayesinde alnımızın akıyla ligde tutunmasını bilmiştik. Bu sezon ise Ankaragücü, Sivas ve Rize gibi takımlar karşısında hiç beklemediğimiz sonuçlar alırken ligin ikinci yarısında kazandığımız özellikle muhteşem geri dönüş yaptığımız Malatya maçı başta olmak üzere Alanya ve Erzurumspor müsabakaları, takımın bu işin üstesinden geleceğinin sinyali vermişti. Evet, bu takım çoğumuza göre düşmezdi. Haftalar öncesinde bende düşmeyeceğini dillendirmiştim. Nitekim de öyle oldu. Tabi bunun yine bir geri dönüşle ve beş golle olması da içimize ayrı bir su serpti. İlk yarısı ve ikinci yarısı birbirinden çok farklı olan iki takım vardı sahada ki topla fazla oynayan Karagümrük'e bulduğu pozisyonları skora çevirirken adeta ders verdi. Milli maçın ardından eleştirilerin odak noktası olan Abdülkerim özür niteliğinde bir performans ortaya koyarken kaptığı topu sol ayağıyla taşıyıp sağ ayağıyla Çikalleshi'ye harika bir zamanlama ile verdiği pas, yaptığı asist şiir gibiydi. Sezona damga vuran diğer bir isim ise hiç şüphesiz Ahmet Çalık'tı. Elbette sezon sonunda takımın değerlendirmesini yaparken hakkını fazlasıyla vermek isterim ama bu maç özelinde de attığı golle takımın özgüveni yerine geldi ki özel bir teşekkürü hak ediyor. Geldi diye Korkmaz'ın gidişine sebep olan Cikalleshi ise ruhunu ortaya koyarak emeklerinin karşılığını alıyor. Bu sezon nezdinde onun da çabasını es geçmemek gerekir. Elbette gaza gelmiş değilim. Maçta üç farklı skoru yakalamışken bile içten içe bir korku yaşamadım değil. Çünkü Rize'de resmen hüsrana uğramıştım. Hala Rizeli oyuncuların topu ayaklarına alıp hızlı hücuma çıktıklarında onları yakalamak için kondisyondan düşen bizimkilerin peşlerinde kendilerini dağıtmışçasına koştukları aklıma geliyor ki sinirden içim içimi yiyor. Neyse, geçti gitti. Şimdi önünüze bakalım. Evet çok yıprandık, çok uğraştık ama nihayet hatalardan ders çıkartma vakti geldi. 100.yılı dillendirdiğimiz bu günlerde hala lig bitmiş değil. Yani önümüzde üç maç var ve alınacak dokuz puan ile kasamıza aşağı yukarı bir milyon dolar gibi bir rakam girebilir. Bunu göz ardı etmeden Konyaspor'a gönül vermiş herkesin gözü aydın olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.