Hasan DURUCAN

Hasan DURUCAN

SEYİRCİ (!) alınıyor muydu?

SEYİRCİ (!) alınıyor muydu?

Ey ahali! Kravets bulunmuş. Bulunmuş mu?

Evet, geçtiğimiz hafta Fenerbahçe maçının ardından başlıkta Kravets'in takıma veremediği katkıya nazire yaparak "Kayıp Aranıyor" ilanı açmıştım. Sesimizi çabuk duymuş olmalı ki cevap vermekte gecikmedi. 15 dakikalık sürenin dışında çok da öyle üzerine konuşulacak bir şeyin olmadığı maçta müsabakaya sonradan dahil olan, altı üstü 10 dakika görev alan Kravets attığı kafa golüyle biran da kahraman olacaktı ki hevesimiz 90+7’de yediğimiz golle kursağımızda kaldı. Maça tam bir deplasman takımı havasında başlayan temsilcimiz resmen 1 puana razı olmuş bir teslimiyetle başladı ki bunu nerdeyse maçın tamamına yaydı. Süreç içerisinde maçın kırılma anı dediğimiz aman aman bir olay yaşanmayınca aksiyon almadı, deplasmanda alınan bir puan her zaman iyidir mantığıyla topu rakibe bırakıp sahada daha çok oyuna seyirci kalmayı yeğledi. Elbette bu da maçın en azından bizim gibi maçı ekranlardan izleyenler açısından oldukça sıkıcı geçmesine neden oldu. İtiraf etmem gerekir ki bir ara resmen sıkıntıdan patladım. Bazen insan yenileceksek de tabiri caizse oynayalım; varımızı yoğumuzu ortaya koyalım ama yine de yenilelim istiyor. Lakin işte öyle olmuyor. Ligin sonuna doğru yol aldığımız bu günlerde ufak ufak kim düşer, kim kalır muhabbetleri dönmeye başlarken bizde kafadan şunu yenersek şöyle olur, buna yenilirsek başımıza şu iş gelir gibisinden üstün körü hesap yapmaya başladık. Aşağı yukarı yeni düzende düşme potasının 42 ya da 43 puan gibi konuşulduğu günlerde her zaman ki gibi bir puanın değeri son iki haftada çok net ortaya çıkıyor. Fakat madalyonun diğer tarafında da para var. Nasıl mı? Arkadaş maçı kazansak bilmem kaç milyon cebimizde girecek. Doksandan sonra uzatmalarda iyi yada kötü gölü bulmuşsun. Çok mu zordu o topu 5 dakika ayağında tutmak? Geçen sezonun son haftalarında bizi sevinç yumağına sokan Miya için söylüyorum. Zaten oyuna yeni girmişsin, diri ve atletiksin. Deyim yerindeyse ayağına top da yakışıyor. Aa be kardeşim o topu sağda solda az oyalamayı becersen de bu takım cebinde puan ve parayla dönse kötü mü olurdu yahu! İyi dediğimiz 3 gün yaşamıyor. Lig bitti biz hala Miya'dan verim alacağız. Elbette suçlu Miya değil. Aslında ortada suç filan yok. Uzatmaları göz önünde bulundurmamış olursak bir puana dünden razıyım. Ama bir şekilde şans, yetenek, ruh, tesadüf adı ne olursa olsun gölü bulup öne geçmişsin. Rakibin o dakika itibariyle hayal kırıklığına uğramış ve sahada beş dakika krizi yönetemedik. İşte insan buna ayar oluyor. Malatya maçında maçı çevirmişsin. Tamam her maç olacak şey değil bu ama takımın da bir istikrarı olması lazım. Kızdığımız, üzüldüğümüz yanımıza kâr kalıyor. Kalsın bakalım. Elbette bu takım düşmesine düşmez. Kalkıp şampiyon olacak da demiyorum fakat.. Neyse; bazen cümlelerin yarım kalması da hiç yoktan iyidir. Rabbim sağlık, sıhhat ve selamet versin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan DURUCAN Arşivi