Sezonun en kritik maçlarından birine oldukça değişik bir havada çıkan Konyaspor’umuz, adeta savaştığı ve kavga ettiği bir mücadelenin sonunda 3 puana uzanmayı bildi. Rakiplerinin de kazandığı haftada alınan bu 3 puan özellikle mental sıkıntı eşiğinin aşılması adına oldukça önemliydi. Zaferin 9 kişiyle gelmesi bu önemi bir kat daha arttırdı.

Teknik ve taktik olarak bu tür maçlarda konuşacak çok da fazla bir şey yok aslında. Daha çok isteyen ve bu isteğini sahaya koyduğu azim ve hırs ile gösteren bir Konyaspor vardı sahada. Bu da bizi birçok zorluğa rağmen sonuca götürdü. Daha ilk yarıdan fişi çekebilecek bir skoru yakalayabilecekken oyunun son anlarını yoğun stres yaşayarak bitirmemiz, belki de alınan galibiyeti daha anlamlı hale getirdi. İptal edilen gol, kaçan pozisyonlar derken gerçekten hak ettiğimiz bir 3 puanın sahibi olduk.

Ülke futbolu üzerine çöreklenmiş garabet hali bu maçta da kendisini gösterdi. Ömer Ali’nin golünde bu durumu net olarak bir kez daha gördük. Pozisyon hakkında herkesin bir görüşü var elbette. Benim de görüşüm, “bize sunulan görüntüler baz alındığında” topun çizgiyi geçtiği yönünde. Ancak bu görüşümde yüzde yüz emin miyim? Tabii ki hayır. Çünkü emin olabilmem için İngiltere’de uygulanan “Gol Teknolojisi” uygulamasının bizim ülkemizde de uygulanıyor olması lazım. Yayıncı kuruluşun görüntüleri ile o topun çizgiyle temasının tamamen kesildiğini söylememiz imkansız. Söyleyen de yalan söyler. O nedenle elimizdeki imkanlara göre karar verilmesi ve golün geçerli sayılması gerekiyordu. Ancak ne yazık ki o anki ortamın durumuna, rakiplerin gücüne, kamuoyunun algısına göre bir değerlendirme yapıldı ve gol iptal edildi. Asıl irdelenmesi gereken nokta bu bence. “Görmeden, emin olmadan ve teknolojiyi kullan-a-madan” bu gol nasıl iptal edilir?

Fikstüre göre önümüzdeki hafta G.Birliği ile oynayıp 15 günlük bir araya gireceğiz. Ancak ülke gündemi de malum. Haftalık, günlük olarak değil saatlik olarak bile önemli değişiklikler olabiliyor.  Şahsi fikrim hafta içi ligler bir müddet ertelenecek. Zaten bu durumda da çok fazla futbol konuşmanız mümkün değil. Süreci şuana dek mükemmel yöneten Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’yı da tebrik etmek lazım. Sağlık Bakanlığı’nın ve devletimizin aldığı tedbirlere ek olarak, kişisel hijyenimizi de düzgün bir şekilde sağlamalıyız. Herkesin bu virüse kapılma ihtimalini düşünerek hayatına devam etmesi lazım. Kendisine bir şey olmasa bile risk unsurlarını daha çok taşıyan birisine zararı olabilir. Allah’ım bizleri bu gidişattan en az zayiatla çıkarsın inşallah.