Öncelikle Konya’mızın yerel basınına yeni bir soluk getirmek ve yükselen çıtayı bir tık daha üst seviyeye çıkarmak amacıyla kurulan BBN Haber ailesine hayırlı uğurlu olsun dileklerimi iletmekle birlikte, bu ailede bana da yer veren Uğur Özteke abime teşekkürlerimi sunarım.

Konyaspor olarak son yıllarda sürekli hareketli günler geçiriyoruz. Bu hareketlenme bazen güzel bir heyecanın ya da ayağa kalkmanın sonucu oluşurken bazen de bazı korkularımız bu gündemin içine atıyor bizleri. Zaman zaman gereksiz olduğunu düşünsem de aslında bu dağınıklığı biraz da doğum sancısı olarak nitelendirmek gerekiyor sanırım. Eğer özünde Konyaspor menfaati yatıyorsa her fikir tartışması bence faydalıdır ve olmalıdır da. Toplum olarak edindiğimiz bazı bilgileri fikirlere dönüştürüp paylaşıyoruz sosyal medya organlarında. Buradaki en önemli konu ise DOĞRU BİLGİ.

Bugün ülke genelindeki sosyal medya yorumlarına baktığımızda birçoğunun bilgiden uzak, ya karalama amaçlı ya da beğeni sayısını arttırmaya yönelik olduğunu görüyoruz. Çağımızın yeni hastalığı belki de bu. Tedavisi ise aslında insanın kendi içinde saklı, araştırmak. Bilginin doğruluğunu araştırmak, bu hastalığın önüne geçecek tek ilaç. Tabii ki görüşüne önem verdiğimiz kişilerin yazdıkları bu süreci hızlandırabilir ama bu sayıyı belli seviyelerde tutmak da oldukça önemli.

Bunları neden yazıyorum sorusuna gelecek olursak, son dönemde yine sosyal medyada ciddi bir bilgi kirliliği oluştuğunu düşünüyorum. Bunun da en önemli sebebi aslında kendimiziz. Olumlu ve olumsuz etki bırakacak bilgiler içerisinde olumsuz etki bırakacaklar ne yazık ki daha çabuk yayılıyor.

Konyaspor’daki transfer süreci ile ilgili de birkaç konuya değinmem lazım. Belki bazı yanlış anlaşılmaların ya da yönlendirmelerin önüne geçmiş olurum. Taraftarlarımız bu transfer döneminde oldukça fazla bir sirkülasyon bekliyor ama bu hem mevcut mali profil hem de kadrodaki oyuncu sayısı nedeniyle çok mümkün değil. “Göndersinler, alsınlar, en az 5 takviye” vs gibi cümlelerin her biri en az 500 bin euro arkadaşlar. Aykut Kocaman gittikten sonra geçen 2 yılda kazanılan puanlarla o istenilen maliyetli transferlerin yapılması imkansız. Ki bu sene de alınan puan ve elde edilen gelir ortada. Beklentilerimizi makul seviyelerde tutalım, lig başı bu sınırı çok kontrol edemediğimiz için 17 haftalık süreçte çok savrulduk.

Son olarak takıma katılması beklenen Thuram ile ilgili olarak da çok gol atacağı yönünde bir beklenti bizi yine hayal kırıklığına uğratabilir. Temennimiz tabii ki atacağı goller ile takımımızı sırtlaması ama oyuncunun genel yapısına bakıldığında daha çok yardımcı forvet özelliklerini barındırdığı görülüyor. Arkasındaki oyunculara alan açan, fiziki gücü sayesinde rakip savunmaları yıpratabilen daha çok yan rolde oynayacak bir oyuncu izlenimi aldım. Kadromuzda daha önce oynayan Rangelov benzeri ve Yatabare’nin de bir tık aşağısı gibi bir oyuncu sanki.

2020 yılının hepimize önce sağlık, sonra huzur ve mutluluk getirmesi dileklerimle, herkese iyi seneler diliyorum.