Gevşemek Yok, Savaşa Devam
Konyasporumuz ligdeki hayati maçlarından birinden 3 puanla ayrılarak hem ligdeki ateş hattından çıktı hem de özgüvenini kazanma noktasında ciddi yol aldı. Belki matematiksel olarak son haftaya kadar sürecek bu ızdırap ama Allah’ın da izni ile bu cendereden gülerek, başımız dik bir şekilde ayrılacağız.
Takım olarak sahaya yüreğimizi koyduğumuzda, mücadele ettiğimizde yenemeyeceğimiz takım yok, bunu dün bir kez daha gördük. Kaybedilen maçlarda mücadele etmedik anlamı çıkmasın buradan. Mutlaka o maçların da kendine göre bir hırs ve mücadele eşiği vardı. Ama değerlendirilemeyen pozisyonlar, son anlarda yenilen goller ne yazık ki bu noktalara getirdi Konyaspor’u. Trabzonspor karşılaşmasında da bu mücadele ve hırsı sahaya yansıtırsak mental olarak düşüşte olan rakibimizi yenip bu kaostan çıkabiliriz. Geçen hafta içinde bu cümleyi kuran birine “deli” diyecek 1000 kişilik bir grup, aynı cümleyi bu hafta kurduğunda “Aslanım, koçum” diye tepki veriyor. Buda aslında yaşanan bu süreçte her şeyin ne kadar çabuk değişebileceğinin göstergesi. Geçtiğimiz hafta oynanan G.Antep karşılaşmasının çok dramatik bir şekilde kaybedilmesi ve aynı senaryonun bu sene birçok maçta gerçekleşmiş olması taraftarlarımızın büyük bir çoğunluğunun gardını düşürmüştü. Gelecek senenin bir alt lig kadrosunu kuranlardan tutun da takımın amatöre kadar gideceğini iddia edenler bile vardı. Ama bu dönemde bırakın haftalık değerlendirme yapmayı, günlük, saatlik bile birçok şey olumluya ya da olumsuza dönebiliyor. Dün bizim maçımızdan önce oynayan rakiplerimiz Kayserispor ve Ç.Rizespor’un yaşadığı puan kayıpları, hem taraftarımızın hem de takımımızın ruh halini bir anda değiştirdi. Bu nedenle kesin konuşmaktan çok, maç maç hatta gün gün, saat saat gitmek ve son durumu görerek yorum yapmak çok önemli. Bu yorumlarınızın camiamız içindeki etkileri düşündüğünüzden daha fazla çünkü. Herkesi bu anlamda daha sorumlu davranmaya davet ediyorum.
Bu düşünceden hareketle hafta sonu oynayacağımız Trabzonspor maçından önce Konyaspor camiası olarak bu süreci iyi yönetmeliyiz. Geçen hafta olumsuz anlamda oluşan havanın tersi de bizim için zararlı olabilir. “Ligde kaldık, başardık, bitti” gibi söylemler de en az “küme düştük, bittik, yandık” söylemleri kadar tehlikeli. Çünkü her maç ayrı bir hikaye barındırıyor içinde. Trabzonspor maçında alacağımız sonuç kadar rakiplerimizin alacağı sonuçlar da önemli. Bu hafta lehimize seyreden süreç tamamen terse de dönebilir. Temkinli ve sakin olmamız lazım. Takımımızı uyuşturacak, gevşetecek paylaşımlardan ziyade motive edecek, psikolojisini düzeltecek paylaşımlar bu anlamda çok önemli. Çünkü sizinle ilgisi olmadığını düşündüğünüz bir karşılaşmanın sonucu bile bir sonraki hafta sizi çok derinden etkileyecek bir sonuca zemin hazırlayabiliyor. Aynı maç içinde aynı takımın hem kazanmasına seviniyoruz hem de kaybetmesine. Bu kadar ince hesapların döndüğü bir dönem artık bu dönem. Camianın bu hafta içinde odaklanması gereken tek konu bu. Bu iş daha bitmedi çünkü.
Nalçacılılar olarak hafta içinde hem Başakşehir karşılaşmasına odaklandığımızı belirttik hem de futbolcularımıza sahaya yüreklerini koyduklarında arzulanan o 3 puanın geleceğini ifade ettik. Sağ olsun onlar da gerekeni yaptılar. Trabzonspor karşılaşmasında da aynı ruh ve inançla sahada olacağımızdan şüphem yok. Bu saatten sonra kimin ruh sağlığı iyi olursa ve kimin daha çok puana ihtiyacı varsa o takımlar oynayacağı maçlarda bir adım daha öne çıkar. Şimdi artık Başakşehir maçının motivasyonuyla kazanma zorunluluğumuzu birleştirip bu işi bitirme vakti. Çıkın ve bu uğursuz sezonu mutlu bir şekilde bitirin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.