Tasarruf sırası vatandaşta
Merhaba sevgili dostlar; geçtiğimiz hafta devletimizin, içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ile ilgili almış olduğu tasarruf tedbirlerinden bahsetmiştik. Tabii ki her şeyi devletten beklemek bize göre bir davranış değil. Bizlerin de vatandaş olarak üzerimize düşen görevleri var.
Devlet taşın altına elini koydu görüldüğü üzere her gün bir tasarruf haberiyle güne başlıyoruz. Bunun yanı sıra vadettiklerinin çok üzerinde asgari ücrete % 34, emekliye % 25, memura ortalama % 36 gibi devasa bir ara zam yaptı, bu zamla birlikte refah düzeyi beklentilerin kat be kat üzerine yükseldi. Bırakın yıllardır yapılagelen asgari ücretle kaç tane çay, simit alınır, 3 öğüt 1 simit, 1 çay alırsa şu kadar tutar hesabını. Ben yaptım o hesabı 3- 5 yıl önce bir kaç lira artıyordu ama artık tutmuyor. Bir de bu kalemlerin fiyatı döviz endeksli gibi artık, neye göre hesaplayalım dünkü fiyata göre mi, bu güne göre mi?
O halde hesaplamayı bırakıp, tasarruf döneminde olduğumuzdan ne yapıyoruz? Ya simitten ya çaydan birinden vazgeçiyoruz. Tavsiyem çay olsun.
Kış geldiğinde de bu tercihlemeyi, ısınma, kira, beslenme zorunluluklarından, sadece 1 tanesini seçerek yapmamız gerekecek. Devletimize bu zorlu süreçte destek vermeyeceğiz de ne zaman vereceğiz? Bu arada 1 seçenek belirleyelim dedim ama, ekonomistler benimle aynı görüşte değiller. Onlara göre bu zam düğünü, 40 gün, 40 gece daha devam edeceğini söylüyorlar. Yani onlara göre şükür kötü günler geride kaldı, daha kötü günler geliyor modundalar. Eğer onlar haklı çıkarsa tasarruf seçeneklerimizi güncellememiz gerekecek. Umarım bir şeyler olmuyorsa bile, bir şeyler oluyordur.
Tam da bu bölümde, bu gün okuduğum bir haberi paylaşmak isterim.
Hatırlayacağınız üzere, ana muhalefet partisi akaryakıt zamlarını, emekli maaşını, ilaç tedarikini, ÖTV ve KDV gibi konuları görüşmek üzere tatilde olan meclisi olağan üstü toplantıya çağırmıştı.
Konu detaylıca gazetelerde yer aldığından, detaylara girmeden büyük fotoğraftan bahsedeceğim. Önergeyi veren muhalefet olunca konu her ne olursa olsun red kararı çıkacağı kesin olan toplantıya Allah'tan 581 milletvekilimizin sırf tasarruf olsun diye makam araçlarıyla tatillerini bölüp oyunu kullanıp, aynı hızla tatil beldelerine geri dönen 159 milletvekilimiz katıldı.
Neyse şucu, bucu yaftasını boynumuza asmadan hikayemize geçelim: "Hoca eşeğine verdiği samana zam gelince buna bir çare arar; ne yapsam, ne etsem diye düşünürken eşeğine günde bir balya saman yerine yarım balya saman vermeye karar verir. Böylece masraflarını düşürecektir. Biraz zaman geçince bakar ki eşekte bir değişiklik yok, aynı şekilde çalışmaya devam ediyor, biraz daha hesap kitap yapar ve eşeğe yedirdiği yarım balyayı da yarıya indirir hoca. Bakar ki eşek yine hiç bir şey yokmuş gibi çalışmaya devam ediyor, ertesi günlerde de verdiğinin yarısını verir. Buna rağmen eşeğin her zaman ki gibi çalışmaya devam ettiğini gören hoca, ‘geçmişte bu eşeğe ne kadar da masraf ediyormuşum’ diye iç geçirir. Derken bir sabah kalkar ve bakar ki her gün yemi azaltılan eşek nalları dikmiş, ölü eşeğinin başında hüzünlenen hoca ‘tüh, biraz daha dayansaydın sana aç karnına çalışmayı da öğretecektim’ der..."
Bu hikaye bir yerden tanıdık geldi mi?
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.