ANKHU bozuk düzenden şikayet ediyordu
Bir düzen olmalı yeryüzünde…
Mevcutların yanılgılarını keşfetmiş bir düzen olmalı yeryüzünde.
İnsan onurunu kutsallaştıran, asılsız sebeplerle kırılmasına müsaade etmeyen bir kural olmalı…
Adaletin, dost akraba, arkadaş, hatırlarına takılmadığı, rüşvete ,çıkarcılıklara geçit vermeyen!...
İstenildiği vakit keyfiliklerle bozulmayan, dokunulmazlığı olan, her insanın kafasında oluşan, hayat haline getirebilmeleri için toplumları karıştıran, kan döken şekilsiz basitliklerden uzak, eksiklere meydan okuyan bir düzen…
Umutları yarıda koymayan, kavgaya gürültüye geçit vermeyen, hatalarının karşılığında ayrım göstermeden, insanları cezalandırabilen, hakça bir düzen…
Ahmet Günbay Yıldız “Güneşe Matem Düştü”
LONG COVİD krizi sadece belli ülkelerde anlık/kısa vadeli dönemi biçimlendirecek sonuçlara yol açmakla kalmamış, küresel sistemde ekonomik, politik, sosyal, kültürel, teknolojik gelişmelerinde seyrini akıl almaz hızda değiştirmiştir.
Her şeyin “en çoklaştırılması” mantığına göre işleyen kapitalizmde sunulan sahte ve acı reçeteler yine tüm dünya genelinde hem sahada hem de masada güçlü olmayan ülkelerin halklarına yazılmıştır.
IMF ve Dünya Bankası'nın yaşanan her krizde bu ülkeler için ayırdığı söylenen milyar dolarlar, Swaplar, belirlenen ülkeler için yapılacak yardımlar...! Bozulan ekonomiye çare olmak yerine tam tersine beraberinde toplumlarda ‘’ moral değerlerini yitirme,-zihni bölünmeler,-zihni ayrışmaları da’’ geciktirmemiştir.
Günümüzde yaşanan başta ekonomik krizler ve akıl almaz değişimle beraber toplumların everilmek istendiği süreç bir nevi “derealizasyon” benzeri bir durum oluşturuyor denilse yeridir.
İnsanların gerçeklik algısında ciddi bir bozulmalar olmadıysa, sıradan insanların bile normal veya tuhaf kabul ettiği olaylar, ekonomik çalkantılar ve beraberinde getirdiği her türlü adaletsizlikler nasıl oluyor da farklı, anlamsız ya da sıradan gelebilir diye insanı derinden düşündürüyor.
Bozulan/bozuk düzen geçmişte de var olan bir gerçek. Oldukça geçmişe gidersek 4000 YIL ÖNCE Mısırlı Din Adamı ANKHU bozuk düzenden şikayet ediyordu…
Olup bitenler çileden çıkarıyor insanları
Memleket baştanbaşa azapla kıvranıyor
Masum insan kalmadı artık
Herkesin işi gücü fesat
Yürek yas içinde, tasa içinde
Komut verenle komut alan bir örnek
İkisinde dünya umurunda değil
Her sabah kalkar kalkmaz görüyoruz durumu
Ama düzeltmek için çabaya girişmiyoruz
Dün neyse bugün de o
Miskinlik sinmiş insanların yüzüne
Kimse laf anlamıyor
Anlayıp kızanlar bile dilini tutuyor
Yaman bir acıyla kıvranıyorum durmadan
Yoksullar zengin karşısında güçsüz
Ne acıklı bunu görüp de haykıramamak
Ama anlamayanlar! dil dökmek daha acı
İnsan, sesini yükseltmeye görsün
Başlıyor gerçekleri bilmeyenlerin öfkesi
Bugünlerde herkes sırf kendini dinliyor
Kendinden başkasına inanan yok
Hiç ilişki kalmadı gerçekle söz arasında
(Şiir Kültür eski bakanlarımızdan Talat Halman tarafından Türkçeye çevrilmiş. YKB yayınlarında yayınlanmıştır.)
Şiir oldukça geçmişten bizlere seslense de, sürekli gelişip değiştiği söylenen dünyamızda yaşananlar, olup bitenler farkındalık düzeyinde olup, sorumluluk bilincinde olan insanları çileden çıkarmaya devam ediyor.
Kadim kültürümüzde insandan insana aktarılan, kadim bir medeniyet değerlerimiz vardı, hayatı anlama, okuma yeryüzünü imar ve inşa etme sorumluluğu ve bilinci vardı.
Yenidünya düzeni ve büyük sıfırlama ile bu gerçekler sona erdirilmeye çalışılıyor. Yazılımlar yoluyla insanları gerçek dünyadan koparıp, sanal dünyalara hapsedip, oluşturulmak istenen metaverse’de hakikatle bağını koparma gayretleri hız kesmiyor, Transhuman/posthuman projeleri hızla devam ediyor.
Zihinleri değiştirmeyi başaranlar, tarihin akışını da değiştirirler gerçeğinden hareketle her bir insan için çözüm elbette ki var:
Bütün bu yaşananlarla birlikte İnsanlık “Ey insan bu gidiş nereye?” Ayeti ile işe başlamak zorundadır.
Değişimin dinamiklerini doğru okumakla yetinmeyip, o dinamiklere teslim olan değil, teslim alan olabilmek.
Aksiyoner ve etkileyen olmayı başarıp, reaksiyoner ve etkilenen olmaktan kurtulmakla işe başlamakla birlikte daha fazlası da söylenebilir.
Bütün bunlar için yapılacak en önemli işlerden birisi de; “Değerlerini canlı tutmak, bedeni, aklı ve ruhu doğru beslemektir...”
Unutmayalım ki;
“Olan/Olması gereken! Olanla özdeşleşir/ bütünleşirsen, olması gerekenlere de kör olursun."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.