Namık CEYHAN

Namık CEYHAN

GÖRÜYORSAN VE DUYUYORSAN SORUMLUSUN

GÖRÜYORSAN VE DUYUYORSAN SORUMLUSUN

Günlük hayatın her hangi bir yerinde tanık olduğumuz bir olumsuzluk, bir çaresizlik, bir yoksunluk varsa, arkamızı dönüp unutmak yerine, çözüm üretmek için harekete geçmek iyi insan olmanın, çıkış noktasıdır. Bu konuda “gördüğümüz ve duyduğumuz her şeyden sorumluyuz” felsefesi ile ve gönüllülük ruhu ile hareket etmeliyiz.

Ülkemizde bu felsefe ile kurulmuş binlerce dernek, vakıf ve yardım hareketleri içinde yer alan insanlarımız bulunmaktadır. Bunun yanı sıra merkezi idare, yerel yönetimler, üniversitelerin, meslek odaları tarafından sosyal sorumluluk adı altında yürütülen projeleri de dikkat çekmektedir. Hepsinden Allah (c.c) razı olsun. Galiba bu ülke birazda onların sayesinde ayakta. İnşallah sayıları daha da artar.

aa.jpg

Bunlardan kimi hastalarla, kimi sokak çocuklarıyla, kimi meczuplarla, düşkünlerle ilgileniyor, kimi engelli vatandaşların, şiddet mağduru kadınların derdiyle hem hal oluyor, kimi eğitim ve sağlık sorunlarına el atıyor, kimi sokak hayvanlarının, kimi de çevremizin temiz olması ve tabiattaki yeşil örtünün yaşatılması derdinde. Buradaki ortak nokta ise yardımlaşma, sorumluluk duyma ve gönüllü olmaktır.

Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diye bir Peygamberin ümmeti olmanın sorumluluğunu taşıyan her Müslüman çevresinde gördüğü ve duyduğu konulara “adam sende”, “boş ver”, ve “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diye arkasını dönüp geçemez.

Yaratılanı sevmek ve korumak Yaratanın rızasına layık olmak içindir. Çevremizde gördüğümüz ve duyduğumuz ihtiyaçların çoğu çok büyük şeyler değil zaten. Bazen bir tas çorba, bazen bir bebek bezi-mama, bazen bir ilaç, bazen bir kaç kitap, bazen küçük bir burs, bazen de sakat arabası veya protez kol-bacak olabiliyor. Bazen de hiç bir şey yapmadan sadece dert dinlemek ya da başını okşamak yetiyor. Gülümseme dahi bir sadakadır.

Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir” hadis-i şerifi bizlere yol göstermektedir.

Uzaklara gitmeyin, hemen yakınlarımızda bir yerlerde sokakta yaşayan insanları, terk edilmiş çocukları, şiddet gören kadınları, hastane koridorlarında şifa arayanları, kalem-defter parası olmadığı için okula gidemeyenleri, bebeğine mama-bez, çocuğuna oyuncak alamayanları, evine ekmek bile götüremeyen babaları-anneleri, savaşı görmüş, deprem yaşamış, afetlere maruz kalarak her şeyini kaybetmiş, bırakın eşyalarını, ayakkabılarını bile alamadan yalın ayak sokaklara dökülmüş, memleketlerinden uzakta bir yerlere sığınmış yardıma muhtaç insanları görebilirsiniz.

Etrafımızda bizimle birlikte aynı Dünya’yı paylaştığımız başka canlılarda var. Çok sıcak geçen yaz günlerinde yemek bekleyen, içecek su arayan sokak hayvanlarını, kuşları da unutmayalım. Kapımızın önüne bir tas su, bir kap yemek koyalım.

bb.jpg

Yaratılan tüm güzellikler biz insanlar içindir. Onları korumak ve yaşatmak yine insanın görevidir. Bu nedenle çevremizin en önemli unsurlarından olan ormanlarımızı, biyolojik çeşitliliğimizi, bitkileri ve hayvanları, sulak alanları, kutsal vatan topraklarını korumak ve kollamak insan olmanın onurunu taşıyan herkesin ve her kesimin hem yasal hem de kulluk görevidir.

Unutmayalım ki bu dünya sadece biz insanlar için yaratılmamıştır. İnsanoğlu bu düzenin sadece bir parçasıdır. Cenabı Hakkın sadece bizlere verdiği zekâmızı bencilliğimize kurban etmeyelim, tüketerek ve kirleterek değil bölüşerek ve koruyarak mutlu olmayı öğrenmeliyiz.

Birilerinin hayatının değişimine tanık olmak istiyorsanız, insan olmanın hazzını tatmak istiyorsanız, Sorumluluk sahibi bir birey olarak “boş ver”, “bana ne”, “adam sende”, “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” gibi ifadeleri unutun. Sizde “üzerinize vazife olmayan işlere karışın” ve “bir gören ve bir duyan” olun. Ancak, bütün bunları desinler diye- gösteriş için- değil, Allah’ın rızasına layık olmak için yapın.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Namık CEYHAN Arşivi