Namık CEYHAN

Namık CEYHAN

HAVZALAR ARASI SU TRANSFERİ NE KADAR MÜMKÜN?

HAVZALAR ARASI SU TRANSFERİ NE KADAR MÜMKÜN?

Konya Kapalı Havzasında yaşanan su kıtlığı ve kuraklığın çaresi olarak Konya çiftçisinin en büyük hayali: Havzalar arası su transferi. Yani ülkemizin başka bir havzasından -dış havzadan- bölgemize su getirilmesi. Bazı akademisyenlerinde destek verdiği, şu sıralar çok sık dile getirilen bu görüş hakkında fikirlerimi yazmadan önce kıymetli çiftçilerimize Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimden üç ayet mealini hatırlatmak istiyorum:

  1. Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık. (Kamer suresi/49 ayet)
  2. Göğü O yükseltti, denge ve ölçüyü O koydu ki dengeden sapmayasınız; (Rahman suresi 7-8 ayet)
  3. İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat çıkar; Allah da belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını böylece kendilerine tattırır.(Rum suresi 41.ayet)

Demek ki neymiş; Yüce Allah (c.c) her şeyi bir denge üzerine yaratmış ve bu dengeyi bozmayın, şayet bozarsanız sonuçlarına katlanırsınız. Diye uyarıyor.

Havza kavramı bir su kaynağına gelen ve kaynakta toplanan suların bulunduğu belli bir denge üzerine oluşmuş alanı ifade ediyor. Bize düşen görev ancak yaratılan ve bize sunulan nimetleri en doğru ve en uygun şekilde kullanmak ve gelecek nesillere aktarmak için sürdürülebilirliğini sağlamak zorundayız

Tarımsal faaliyetlerde bulunanların yıllarca yaptıkları yanlışların faturası bugün karşısına çıkıyor. Özellikle Konya kapalı havzasında en az 2/3 ü izinsiz olan yeraltı kuyuları, 400 metreye ulaşan su temini, obruklar, kuraklık ve su kıtlığı gerçeğine bir de iklim değişikliği bu kadar aşikâr olunca çare dış havzalardan su getirilmesine kadar uzanıyor. Kaldı ki KOP projesi gibi devasa bir proje yıllardır tamamlanıp istenen verimin alınamadığı gerçeği de önümüzde örnek olarak duruyor.

Bilindiği üzere, Konya Ovası Projesi (KOP), ülkemizin ilk ve en büyük resmi sulama projesi olan GAP’tan sonraki en büyük sulama yatırımı olma özelliğini taşıyan ve Konya’nın su temini rüyasını gerçekleştirmek için DSİ tarafından uygulanmaya başlanan projeler demetinin genel adıdır.

Devletin ilgili kurumları Konya Ovasının su sorununu kalıcı olarak çözmek amacıyla ortaya koydukları KOP Projesinin bir parçası olan Mavi Tünel, Göksu Nehri'nin suyunu Konya Ovası'na aktarılmasını sağlayan tüneldir. Türkiye’de “100 yıllık rüya” diye tanımlanan Mavi Tünel’in ilk etüt çalışmaları 1960 yılında yapıldı ve 2007 yılında temeli atılan 17 kilometre 34 metrelik Mavi Tünel Hattı'nda 2009 yılında delgi çalışmalarına başlandı. Zamanın Çevre ve Orman Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel EROĞLU ile birlikte 23 Aralık 2011 tarihinde beş yıldızlı bir otelde yapılan canlı yayınla şahitlik ettiğimiz Mavi Tünelin Konya ayağına su aktarımını izlerken hepimiz gururlandık ve bir o kadar da umutlanmıştık.

Göksu nehri üzerine Bağbaşı, Afşar ve Bozkır barajları, Afşar-Bağbaşı kanalı, HES ve mavi tünelden oluşan Göksu derivasyonu, Hotamış depolaması, Hotamış-Apa isale kanalı, Mavi Tünel sistemin parçaları olarak en kısa sürede devreye alınacaktı. Maalesef proje halen daha tam kapasite tamamlanamamış ve istenilen su miktarı aktarılamamıştır.

Son günlerde basında ve sosyal medyada okuduğum haberlere göre; Bölge çiftçimizin talebi doğrultusunda Konya’da PANKOBİRLİK Genel Başkanı Sayın Ramazan ERKOYUNCU önderliğinde oluşturulan SU PLATFORMUNUN talebi üzerine farklı bir havzadan su getirilmesi için diyelim ki hükümet harekete geçti. Diyelim ki her şey normal gitti. Finans sağandı. Proje yapıldı. Uygulamaya konuldu. Peki, bu proje kaç yılda tamamlanacak? Mevcut tarım sektörü yaşanan kuraklığa ve su kıtlığına daha ne kadar dayanabilecek? Ne kadar daha bu rüyanın da gerçekleşmesini bekleyebilecek?

Öte yandan yurdun her bölgesinde kısmi de olsa kuraklık kol gezerken bakalım suyun getirileceği havzada, nehirde yeterli su olacak mı? Su kullanımındaki öncelik o bölgede yaşayan çiftçilere ait değil mi? Kuraklığın bu kadar yaygın olduğu bir ortamda vatandaş kendi suyunun başka havzalara aktarılmasına rıza gösterecek mi?

Bu bakımda bu tür havzalar arası su transferi projelerine bel bağlamak yerine kendi havzamızdaki mevcut suyumuzu en doğru ve en verimli şekilde kullanmak. Tarımsal ürün desenini Su kullanım planlamasına göre seçmek, kuraklığa dayanıklı alternatif ürün arayışına geçmek, kanallardaki iletimde buharlaşma, kayıp kaçaklarını gidermek gibi önlemlere öncelik vermeliyiz. Kısacası elimizdeki suyu tasarruflu kullanmak zorundayız. Kullanırken dikkatli olalım sonra hasret kalmayalım. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Namık CEYHAN Arşivi