Yeni bir çevre ahlakına ihtiyacımız var
Geçtiğimiz hafta Konya’da gerçekleştirilen geleceğimizin mimarı kadınlarımızın gözüyle sıfır atık ana temalı “Ulusal Kadın Çevre Çalıştayı” ile sıfır atık konusu bir kez daha masaya yatırıldı. Bu kez konunun doğrudan tarafı olan kadınlarımız son sözü söylediler:
“Bizim israfın azaldığı, tasarruf bilincinin arttığı yeni bir çevre ahlakına ihtiyacımız var”
İlimizde sadece ve gerçekten çevre konularında sessiz ve sakin çalışmalar yapan Sürdürülebilir Çevre derneği (SÜÇEV)’in organize ettiği Konya Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi iş birliği ile Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen programa Sayın Valimiz Cüneyit Orhan TOPRAK’ın eşi Dr. Funda TOPRAK, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cumhur ÇÖKMÜŞ ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hülya ŞEVİK ile birlikte Türk Anneler Derneği Konya Şube Başkanı Saime YARDIMCI, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Konya Şube Başkanı Yurdanur SAKAOĞLU, Türk Kadınları Kültür Derneği Başkanı Saadet ERMUMCU ve onlarca gönüllü çevreci kadının bir fiil destek olmaları konunun ne kadar önemle ele alındığının göstergesidir.
Üç yüzden fazla kişinin açılışta, 120 kadının çalıştay masalarında yer aldığı etkinlikte atık türlerine göre ayrılmış masalarda atık ve artıklar sıfır atık mantığıyla ele alındı. Kağıt, karton ve plastikten tehlikeli atıklara, ahşap ve hafriyat atıklarından ekmek artıklarına kadar her türlü atığın kaynağında azaltılması, geri kazanılması, toplanması, taşınması, bertarafı gibi hususlarda başta kadınlar olmak üzere yediden yetmişe her vatandaşımıza sorumluluklar düştüğü, bu konudaki mevzuatların Avrupa standartlarında olmasına rağmen kamuoyunda yeterince benimsenemediği sonucuna ulaşıldığı bildirildi.
Çalıştay öncesi yapılan konuşmalarda ve sunumlarda devletin en üst makamından en küçük birimine kadar bu konuya odaklanıldığı, pek çok proje ve örnek uygulamaların yapıldığından bahsedildi. Ancak gelinen noktada hala daha kamuoyunda yeterli karşılığının olmadığına vurgu yapıldı. Sıfır atık konusuna devlet- özel sektör- sivil toplum taraflarının gerekli önemi verdiği ancak vatandaş ayağında ve sokakta karşılığının görülemediği anlaşılmaktadır.
Bunun için uzağa gitmeye gerek yok her gün çöp konteynerlerinin içinden geri kazanılabilir atık toplayan sokak toplayıcılarını seyredin yeter. Aslında o atıklar orada olmaması gerekiyor.
TÜİK 2018 yılı verilerine göre yılda 32,2 milyon ton atık oluşmaktadır. Kişi başı günlük 1.16 kg atık çıkarıyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın 2018 yılı israf raporuna göre haftada kişi başı 2 ekmek çöpe gidiyor, pişen yemeklerin %59,4’ü tüketiliyor gerisi çöpe gidiyor. Mutfaklarda geri dönüşüm yapılan atık oranı % 12,1. Türkiye’de cep telefonu sahibi olma oranı % 98 ve 3.7 yılda bir telefonlar değişiyor. Otomobil değiştirme sıklığı ise 8 yıl. Geri dönüşüm kavramını bilenlerin oranı ise % 74.9. Yani aslında büyük çoğunluk konudan haberdar ancak elini taşın altına koyan çok az kişi kurum ve kuruluş var. Öte yandan 12.07.2019 tarihinde yayımlanan Sıfır Atık Yönetmeliğine göre yerel yönetimlere çok büyük görev düşüyor. Aklınızda bulunsun bu yılın sonunda Konya’da sistem tam manasıyla oturmuş olması gerekiyor.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Kaynak Paneli Raporuna (2015) göre iklim değişikliği, su kıtlığı, arazi bozulumu ve diğer sebeplerle 2050 yılında dünya gıda üretimi %25 azalacak. Buna karşı dünyanın besleyeceği nüfus 9 milyara çıkacak. Bu demektir ki kaynaklar azalıyor kullanıcı sayısı artıyor. Yani doğanın kaynak stokları tükeniyor. Her yıl küresel limit aşım hızı artıyor, hatta her yıl o yılın stoklarının Küresel limit aşım günü olan 27 Haziran’da tükendiği ve gelecek yılın stoklarını kullandığımız ifade ediyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın muhterem eşleri Emine ERDOĞAN hanımefendinin himayelerinde 2017 yılında başlatılan “Sıfır Atık Projesi” kapsamında Devletin ilgili kurum ve kuruluşlarının yanı sıra duyarlı sivil toplum mensupları ve gönüllü çevreciler bu işi sahiplendiler ve dört elle sarıldılar. Allah hepsinden razı olsun. Plastik poşetlerin parayla satılmasıyla başlayan farkındalık maalesef kamuoyunda yeterince karşılığını bulmamış görülüyor. Bunun nedenini ise sadece maddi yaptırımlarda değil birazda manevi iklimde aramak gerekir.
Çalıştay’a davetli konuşmacı olarak katılarak “Çevre Ahlakı ve Tasarruf Kültürü” konularına değinen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı sayın Prof. Dr. Huriye MARTI hocanım tarafından da ifade edildiği üzere bu iş birazda inanç ve ahlak meselesi. Ne yapılması gerektiği Kur’an-ı Kerim ve hadislerde açıkça belirtilmiş. Elhamdülillah Müslümanım diyebilen her mümin, çevremizin bir emanet olduğunu ve bu emaneti korumak ve kollamak zorunda olduğunu, israf etmenin haram ve günah olduğunu bilmesi ve attığı her adımda onu bir görenin olduğunu düşünmesi gerekir. Diyanet İşler Başkanlığının başlattığı “Sıfır Atık, Sıfır İsraf” projesi bu alanda çok isabetli bir adımdır. Keşke herkes bunu başarabilse.
Aslında bizim tarih, din, örf ve adetlerimizin yer aldığı kadim kültürümüz bunun için yeterlidir. Dünya, sadece biz insanlar için yaratılmamıştır. İnsan, bu büyük düzenin sadece bir parçasıdır. Yüce Yaratanın önemli ölçüde sadece bizlere verdiği zekâmızı, bencilliğimize kurban etmeyelim, tüketerek ve kirleterek değil, bölüşerek ve koruyarak mutlu olmayı öğrenmeliyiz.
Yeni çevre ahlakının ilk adımı halen toplumumuzda yaygın olarak yerleşen “Al-Kullan- Tüket- At” kültürünü “İhtiyacın Kadar Al, İhtiyacın Kadar Tüket, Atmadan Önce Düşün, Geri Kazan” olarak değiştirmektir. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.