Oğuzhan Akyener

Oğuzhan Akyener

BM toplantısında da aşikâr olan: Yeni Soğuk Savaş!

BM toplantısında da aşikâr olan: Yeni Soğuk Savaş!

Geçtiğimiz hafta ABD’de BM Zirvesi yapıldı.

Çoğunlukla klasik, etkisiz ve (aslında) beklenildiği gibiydi…

Vaatler, kınamalar, sözler, iyi niyet açıklamaları gibi birçok husus uluslararası kamuoyunun dikkatine sunuldu.

Sunuldu da, neticede bir şeyler değişecek gibi mi?

Pek de değil…

Tabii yine de satır aralarında yakalanabilecek önemli ifadeler de var gibi…

*****

20 yıl sonra, artık bir “askeri anlamda kabuğuna çekilme” politikası izleyen ABD, askeri tercihlerden ziyade diplomasinin kullanıldığı bir dünya temennisinde bulundu. Bu temenni ile birlikte, “soğuk savaş istemezük” yaklaşımı ile birlikte de, ekonomi merkezli bir soğuk savaşın zaten başladığının ve devam edeceğinin sinyallerini verdi.

Kıt kaynakları zorluklarla mücadele için kullanma gereğini tanımlarken de; pandemi, iklim değişikliği, insan hakları gibi günümüz klişe ifadelerine ek olarak, “siber güvenlik, teknolojik atılımlar, ticari ve küresel güç dinamiklerindeki değişimleri yönetmek” şeklinde bir yaklaşımı ortaya koydu.

Aslında bunlar beklenen ifadeler, çünkü tablo net!

Ortada gerçekten de; Çin’e ekonomik ve teknolojik açıdan mağlup olmaya başlayan ve savaşı henüz kaybetmese de, kaybedeceğini idrak eden bir ABD var!

Bu sebeple ABD, Biden’ın ağzıyla:
-Bundan sonra Çin ile devam eden yeni soğuk savaşın, askeri seçeneklerden ziyade, (Çin’in usulü ile) daha çok ekonomik ve teknolojik alanlarda devam ettirileceği,

-(AUKUS Paktı’ndan da anlaşılabileceği üzere) Savaşın merkezinin artık Rusya’yı çevreleyecek bir coğrafyadan ziyade, Çin’i çevreleyecek bir modele doğru evirildiği,

-NATO’nun, AB’nin, Orta Doğu’nun, İsrail’in, Ukrayna’nın ve hatta İran ve Rusya’nın bile ABD nezdindeki önemini (tamamen değil, fakat) büyük ölçüde yitirdiği bir tabloyu aşikâr etti!

Aslında bu tablo zaten fark edilebilmekteydi…

Yakın zamanda Fransa’yı ve dolaylı olarak kısmen NATO’yu kaybetme pahasına hayata geçirilen AUKUS Paktı’na ek olarak, bir de Avustralya, ABD, Hindistan ve Japonya'nın bir araya gelerek Çin’e karşı oluşturduğu Quad (Dörtlü) inisiyatifi de dikkat çekti…

Yani artık Çin’e karşı kurulan saflar biraz daha belirginleşti ve pekişti!

Şimdi Aukus sonrasında, Fransa’nın nihai tutumu ve bu süreçte Almanya’nın yeni yönetimi ile birlikte izleyeceği politika, AB’nin de kaderini belirleyecek!

Ayrıca ABD “insan hakları ve demokrasi” söylemlerine “iklim”i de eklediği magazinsel bir modelle müttefik ve rakiplerine ayar vermeye çalışacak!

Tabii acaba ne kadar başarılı olacak?

*****

Başka neler mi yaşandı?

Rusya ABD’nin birçok hamlesini makul ifadelerle eleştirdi ve halen sanki soğuk savaş ABD ile kendisi arasında devam ediyormuş gibi bir tablo ortaya koydu.

Ukrayna BM’nin Kırım Platformuna destek olmamasını kınadı.

Birçok Afrikalı lider aşıya erişim, gıda, su ve diğer imkânsızlıklarını dile getirdi.

Japonya Kuzey Kore’deki askeri denemelerden duyduğu rahatsızlığı ifade etti.

Yunanistan her zamanki gibi Kıbrıs üzerinden Türkiye’yi eleştirdi, destek istedi ve iki devletli çözümü kabul etmediklerini vurguladı.

Bangladeş nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya ihtiyacını yineledi.

Filistin İsrail’i eleştirdi.

Lübnan her açıdan maddi destek istedi.

İran nükleer müzakereler için olumlu düşündüğünü vurguladı.

Çin artık ülke dışında kömür yatırımlarını desteklemeyeceğini ifade etti.

Hindistan Pakistan ve Afganistan’dan gelecek olası tehditlerden bahsetti.

Günümüz klasiklerinden de sayılabilecek: iklim değişikliği, pandemi ve açlıkla mücadele konuları neredeyse herkes tarafından gündeme getirildi. Yenilenebilir ve temiz enerjinin kullanımının yaygınlaştırılması için 400 milyar dolarlık taahhütte bulunuldu.

2015 Paris İklim Zirvesinde de yıllık 100 milyar dolarlık taahhütte bulunulmuştu fakat para veren olmamıştı!

En son düzenlenen G7 toplantısında trilyon dolarlar havada uçuşmuştu!

Arkasında duran olmadı…

*****

Özetle, günümüz politik trendlerini iyi okumak gerekli!

ABD’nin yeni önceliklerini, küresel fay hatlarını, Çin’in karşı hamlelerini iyi okumak ve yeni nesil popüler söylemleri kullanabilmeyi öğrenmek gerekli…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oğuzhan Akyener Arşivi