Diriliş Tohumu
Geçmişten geleceğe Doğu ile Batı arasındaki mücadele her alanda sürüp gelmekte, medeniyet dairelerinde etkili devlet ve fikir erbapları tarafından ciddi eserler ortaya çıkmaktadır. Bilhassa XIX. Yüzyıl ortalarından itibaren epeyce arkalara düşen doğu düşünce insanları çırpınıp durmakta, ancak ısrarla minderde kalmaya devam etmektedir.
Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinin düşünce bereketi her türlü acının, geri çekilişin, ıstırabın, çilenin yaşandığı birbirine eklenen senelerde Türklüğün bağımsızlık tutkusundan ümidini kesmesini engellemiştir. Binlerce yılın aktardığı bereket, Türklüğün ikinci anavatanında emperyalizmi ilk yenilgisini tattırıp, ulusal egemenliğe dayalı yeni Türk devletinin kuruluşunun da mayasını oluşturmuş, batının yürüttüğü projelerle tezgahlanan bir coğrafyadan ibaret bırakılan bugün için iki milyarlık medeniyet kitlesinin dahi gizemli hazinesi olma görevini sırtlamıştır. Aynı şekilde demirperde arkasında bırakılan tarihin seçkin milliyetinin buharlaştırılması karşısında kısık ışığı olarak ötekileştirilme pahasına aydınlatma çabasında bulunmuştur. Bunların her birisi giriş paragrafında ifade edilen zaman diliminden bu yana yürütülen aleyhte projelerin göstergesidir. Ancak her türlü tekamül ya da mevcudiyetin özgür düşünce ve bilimsel araştırma ile gerçekleşeceği bilindiğinden karşı tutum ve davranışlar son derece önem arz etmektedir.
Türk düşünce dünyasının yakın zamanlarda ebediyete uğurladığı yıldızı Sezai Karakoç, farkındalıklı duruşuyla Doğu-Batı denkleminin “diriliş” bayrağı olmuştur. Hem eski, hem güncel konuları aynı anda yakalamıştır.
Cumhuriyet’in onuncu yılında Ergani’de dünyaya gelen Diyarbakır ve Kahramanmaraş’ta yetişen şair Felsefe tahsili hevesinin peşinde İstanbul’a gelmiştir. Ancak Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’ni bitirmiş, maliyeci olmuş, ülkenin farklı bölgelerinde görev almış, İstanbul’a dönerek Diriliş Yayınevi ve Dergisini kurarak, kavramı temsil eder hale gelmiştir. Sadece sanatta değil siyasi parti anlamında da kamuoyunun karşısına çıkmakta hiçbir şekilde tereddüt göstermemiştir. İlk siyasi partisinin kapanmasından sonra orada da azimkar bir tutumla kavramın başına “Yeniden Yüce” ismi ekleyerek siyasi arenadaki “sütun” olma özelliğini muhafaza etmiştir.
Demokrasi kazananlardan daha ziyade kazanamayanların katkılarıyla ve kazanımlarıyla yürüyen bir sistem olsa gerektir. Bedenen aramızdan ayrılsa da itina ile ürettiği diriliş tohumları ile nice nesilleri besleyeceği muhakkaktır. Haliyle kendine, hayatına, mücadelesine ve eserlerine dair nice etkinliklerin düzenlenmesi muhtemeldir. Bunların bir araya getirilmesi de düşünce dünyasına kazanımlar sağlayacaktır.
Bu yaklaşım içinde bize keyifli zaman dilimi yaşatan Aydın Yüksel Yalova Güzel Sanatlar Lisesi Konferans Salonu’nda Sezai Karakoç Şiirleri başlıklı etkinlik hem takdiri, hem görevi kamuoyu ile paylaşma fırsatı vermiştir. Seslendirmeyi Oyuncu, siyasetçi, eski milletvekili, eski bakan, TBMM eski Başkan Vekili, akademisyen Prof. Dr. Yüksel Yalova’nın, fon desteğini okul müzik öğretmen ve öğrencilerinin üstlendiği etkinlik, katılımcılara dirilişim canlı bir mektubunu getirmiş, sanata katkı sağlamış, lise çağında tahsilini sürdüren gençlerin istikametlerine esaslı bir alternatif sunmuştur. Farklı bakış açılarının olması mümkündür fakat hepsinin kolaylıkla alkışını almıştır.
Elbette tohumların tamamı bir tarlaya, bir sefere, bir mevsime mahsus değildir. Ancak günü geldiğinde, ortamını bulduğunda filiz verecek bağrından yeniden ve defalarca çıkaracağı nüvelerle ezelden ebede mevcudiyetini sürdürecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.