Prof. Dr. Turan Akkoyun

Prof. Dr. Turan Akkoyun

Toprağın Kalemi

Toprağın Kalemi

Yerleşim yerleri üzerinde yükseldiği alan, bünyesinde barındırdığı kalıcı eserler, hizmet alıp aktardığı toplumla bütünlük arz etmekte, farkındalık kazandırmakta ve kazanmaktadır. İster tümden gelim, isterse tüme gidim olsun yerelden evrensele uzanan bir menzile sahip Türk kültürü yerleşim birimlerinden yetişip genele uzanan kalemleriyle toprağının, mücadelesinin, terinin, yalnızlığının, ülküsünün, renkliliğinin, zenginliğinin zerrelerini çağlara saça saça nakşetmektedir.

Adalar Denizi kıyısında Büyük Menderes Nehrinin yakınında yer alan en verimli arazisi durumundaki ovasıyla vilayet merkezine oldukça yakın, İzmir’e yüz yirmi kilometre mesafedeki Söke; Samson, Gümüş, Kemer ve Beşparmak dağları ile çevrili olup verimli toprağından yetişen ürünler kadar bağrından çıkarttığı kalemler ile vatan toprağının zenginliğini ortaya koymaktadır.

Yörenin farklı unsurlarını hedef kitleye aktarma konusunda takip edilen usuller beraberinde yerelin yanına bölgesel, ulusal, Türk Dünyası ve İslam alemi kazanımları getirmiş, aynı topraklarda görmezlikten gelinse dahi bütün noktalarda ilk fark edilen olmakta ve kitle iletişim araçlarına “Sökeliler Değerlerinin Farkında Değil” şeklinde manşete taşınmaktadır. Hemen sonrasında “Cennet gibi bir bölgenin sakinleri olarak değerlerinizin farkında olup iyi anlatabilirseniz Söke ve Sizler için daha iyi olacağı kanaatindeyim” ifadeleriyle tünelin çıkış istikameti de gösterilmektedir. Aynı şekilde yerleşim yerlerinin yetiştirdiği değerler hariçten bakıldığında ne kadar önemli olduğu anlaşılmakta olduğuna dikkat çekilmektedir.

Mahalden bölgeye, bölgeden ülkeye, ülkeden Türk Dünyasına, oradan da global aleme uzanmanın en meşakkatli ancak bir o kadar en emin yolu kalem sahibi olmak daha da önemlisi ise doğup büyüdüğü toprağın, ailenin, toplumun mensubiyeti ve şuuruyla hareket edebilmektir.

Gündelik yaşantının, anlık bakışın, kasaba mantığının, şark kurnazlığının orta ve uzun vadede hiçbir toplumsal kazanım sağlayamadığı çok iyi bilinmesine rağmen toprağın verimliliği ile zenginliğini bambaşka oltaların atış alanına çevirmek oldukça uzak bir o kadar da karanlık merkezlerin arklarına su taşımak anlamına gelmektedir. Siyasi, idari, sivil toplum kuruluşlarının güçleri aşikar olmakla beraber toprağa terini akıtanlardan dirsek çürüterek mürekkebe ulaşanların fikri ve akademik kalemleri karşısında yok olup gideceklerdir.

Böylesine bir sonuç kaçınılmazdır. Hep vurgulandığı üzere düşüncenin ya da bilimin hedefine ulaşamamış olması görülmüş bir hal değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Turan Akkoyun Arşivi