2. ORDU, ORDUEVİ VE ALADDİN TEPESİ
Tüm dünya ve emperyalist güçler el birliği yapıp, tek saf olup Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Sayın Cumhurbaşkanımıza ahlaksızca, şerefsizce, haysiyetsizce saldırırken, ekonomiden yine hızla yükselen dövizden, coronaya ve tedbirlere yapılan hiçbir eleştiriyi görmek ve duymak istemiyorum.
Allah aşkına “Yine ne oldu yahu?” demeyin.
Hep söylediğimiz ve bildiğimiz acı bir gerçek var.
Adına ister Batı deyin, isterseniz siyanozim, isterseniz Haçlı zihniyeti ne derseniz deyin sonuçlar bir ortak payda altında tektir.
Yani bunların tek dünyaları ve korkuları vardır: “İslamiyet ve Türk dünyası”...
Bunlar yeri gelir demeçlerle, yeri gelir yerli ya da dış işbirlikçileri ile sürekli olarak başta bu topraklar olmak üzere İslam Dünyası ve Türk coğrafyası için surda gedik açmaya çalışırlar.
Allah’a şükürler olsun ki bugüne kadar bu eşiği aşmaya hiç muaffak olamadılar. Olamazlar da.
İlahi adalet, ilahi güç hep inananların yanındadır.
Son olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın yine iğrenç bir karikatür ile Batı’da gündeme getirilmesinin ardından, Türkiye Cumhuriyeti her alanda başta da hukukta bu insanlık dışı işin peşini bırakmayacaktır.
Ama bunlardaki hukuk, bunlardaki insan hakları, bunlarda demakrosi sadece ve sadece kendi çıkarları içindir.
Biz ister füze ile ister karikatür ile yapılan bu tür şerefsiz haysiyetsiz, namussuz saldırılara biz nerede, nasıl cevap verilmesini gerektiğini de çok iyi biliriz.
Ancak millet olarak siyasette iktidar ve muhalafet olarak böyle can sıkıcı günlerde tek yumruk olmalıyız.
Bizi bizden başkası yıpratamaz.
Hatay’a bakar mısınız?
Karadan girme şansları sıfır olan alçaklar görülmemiş bir yöntemi izleyerek paramotor ile havadan sızma girişiminde bulunuyorlar.
Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik birimleri tarafından sinek gibi avlanıyorlar.
Bunun üzerine aradan 24 saat geçmeden aynı alçak zihniyet bu kez ormanlarımızı yakmaya çalışıyorlar.
Yani yakıp yok etmeye çalıştıkları orman yani ağaç, yani o ormanların içinde yaşayan yüzlerce binlerce canlı.
Bunlar insan değil ki bunu düşünebilseler.
Gözü dönmüş ruhları elleri kanlı vahşilerden her şey beklenir.
Böyle bir günde inanın ne yerel ne de ulusal konuları işlemek istiyorum.
Çünkü bizim millet olarak yeniden bir silkelenip titreyip kendimize gelmemiz gerekiyor.
Elbette bizim işimiz köşe yazısı yazmak olduğuna göre buyurun bugün bir iki konuyu işleyelim.
Önce yerelden bir okurumuzun şikayetini dile getirelim.
******
ALADDİN TEPESİNE POLİS MERKEZİ
“Selamün aleyküm Uğur kardeş, yıllardır belki görüşmüyoruz ben .......
Gazetenizin köşe yazısını her gün takip ediyorum herkesin derdiyle dertleniyorsun bir derdim de benim var.
Gençlik yıllarımızda Alaadin Orduevi vardı.
Şehrin en güzide yerlerinden birisiydi bu cadde.
Şimdi geceleri bu caddelerden geçmeye korkan insanlar var. Dilencilerden bıçak ucu gösterip milletten para istiyen kişilerle doldu.
Senden ricam Eski Alaaddin Evlendirme Dairesini, “Polis Merkezi” haline getirilip bu cadde yine bizim gençlik yıllarımızdaki gibi saygın bir cadde olarak kazandırılamaz mı?
Onu öğrenmek için rahatsız ettim? Saygılar...”
.............
Eski dostumuz ve sıkı okurumuza duyarlılığı için teşekkür ederiz.
60’lı yılların sonunda okurumuzun bahsettiği yerde cumartesi günleri öğle saatlerinde tam da 2. Ordu Binasının önünde 2. Ordu Komutanlığının merasim bölüğünün bando eşliğinde bayrak merasimi olurdu.
Yüzlerce Konyalı her hafta kadın erkek çoluk çocuk Alaaddin Tepesinin bu noktasına toplanır. Askerlerin bayrak törenini ve geçiş merasimini hayranlıkla gururla ve heyecanla izlerdi.
Belki de o yıllarda Konyalıların en sosyal olaylarından birisi idi bu bayrak töreni.
..........
O günlerden bu günlere geldik.
Aslında Alaaddin Tepesinin renkliliği şenliği ve varlığı yakın zamana kadar devam etti.
Ama ne oldu ise Tahir Başkan ve dönemin Başbakanı Sayın Davutoğlu’nun Konya için altın hamleler yaptığı o dönemde bu bina sanki askerden ordudan öç alırcasına bir anda yıkılıp yok edildi.
..........
Tamam bu bir siyasi iradenin kararı da olabilirdi.
Bu işin yaygarası da yapılamazdı.
Çünkü sandık kimi işaret etti ise o göreve gelir ve istediğini de yasalar çervesinde yapabilirdi.
Şimdi dostumuz hatırlatınca ben de aynı şekilde üzüldüm.
Yıkmak, yok etmek çok kolaydı.
Vurursunuz kepçeyi yerle bir edersiniz.
Ama yıktınız yere o yıktığınızdan daha iyisini yapmak zorundasınız.
Değilse bugün olduğu gibi sadece nesillerin hafızasını şehrin tarihini yok etmiyorsunuz onun yerine daha iyisini koyamadığınız için meydanı tepeyi başkalarına bırakıyorsunuz.
.........
Bu konuda şöyle bir bilgim var.
İnşallah yanılırım.
Buranın yeniden hareketlenmesi ve bölgeye gerçek anlamda renk ve görüntü zenginliği kazandıracak aynı zamanda insanımızla sıcaklık verecek birkaç proje düşünülüyor.
Uğur İbrahim Altay Başkan’ın ajandasında burası kesinlikle var.
Ama bir yıl sonra şu, iki yıl sonra şu diye burası için bir takvim yok.
...............
Yıllardır görüşmediğimiz ama yazılarımızla her gün birlikte olduğumuzu öğrendiğimiz dostumuza bizi de çoook eski yıllara götürdüğü için teşekür ederiz.
Burada 2. Ordu demişken eğer birkaç cümle daha etmez isem karnımın şişini indiremem.
..............
O yıllarda “2. Ordu Konya’dan gitmeli. Konyalının ahlakını bozuyorlar(!)” zihniyeti ile siyasi rant peşinde olanların bazılarını tanıyorum ve hâlâ bunlar sağlar ve şehrimizdeler.
Acaba şimdi o gün Türk milletinin gururu olan şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerinin 2. Ordusu bu şehirden Malatya’ya marşlar eşliğinde uğurlanırken sevinçten ellerinizi avuçlarını ovuşturuyordunuz.
Bugün o yaptıklarınızdan pişman mısınız?
Şimdi utanıyor musunuz?
.............
O zihniyetin bugün küçük de olsa bazı kırıntıları var.
Neyi ne için ve niye istediklerini bilmeyenler, sadece ve sadece kendilerini düşünenler var. Bunlar hep var olacaklar.
Bunlar ne şehri düşünürler, ne de bu şehrin, Türkiye’nin iç ve dış düşmanlarına karşı stratejik konumunu.
Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın dünyda parmakla gösterilen en stratejik birimlerinden kuvvetlerinden 3. Ana Jet Üssü’nü ellerinde fırsat olsa derleyip toplayıp başka illere gönderecekler.
Ama şunu bilmiyorlar ki bu topraklar, bu alanda Konya ülkenin en güçlü(!) düşmanlarına karşı kalbi...
Kalbi... Kalbi...
...................
Onun için bazı şeyleri günün ya da dönemin siyasi iradesine göre yıkıp yok edebiliriz.
Ama unutmayalım ki bazı şeylerin tarihi geçmişinden geleceğe önemini de hiç aklımızdan çıkarmayalım. Bu işin çok büyük vebali de vardır, aklınızdan hiç çıkarmayın. Olur mu?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden bilebilirsin hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını!
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bisiklet üzerinde iken cep telefonu ile mesaj atma ya da telefon ile oynama alışkanlığımızdan vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.