Uğur Özteke

Uğur Özteke

Çil Çil Horozum İzmir'i yakıyor beyler

Çil Çil Horozum İzmir'i yakıyor beyler

Dostlarımdan büyüklerimden gelen tepkilerde ortak kanaat BBN HABER'de ilk gün, ilk yazımızda çok sert girmişiz. Bizim ilk yazı başta AK Parti cenahı olmak üzere pek çok yerde farklı yorumlara neden olmuş. Vallahi boşa gayret gösterip bizim günahımıza girmeyin. Bu günahların altından zor kalkarsınız.

Biz dün nerede isek bugün şükürler olsun yine aynı yerdeyiz.

Yalnız yeni yerimizde biraz farklı olacağız. Bunu baştan söyleyeyim.

Şöyle ki yeni gazetemiz için hazırlıklar yaparken Konya dışından ziyaretimize gelen Ankara'da görevli Mecliste, Ak Parti Genel Merkezinde ve Külliye'de yeri olan genç bir dostum benden şöyle bir ricada bulunuyordu; "Uğur abi konulara çok isabetli dokunuşlar yapıyorsunuz. Bu bizleri ve büyüklerimizi üzse de, yazılarınız hoşumuza gitmese de her gün takip ediyoruz. Yalnız bu konuları üstü kapalı geçiyorsunuz. Biz Ankara'dan okuduğumuz zaman mevzuyu tam olarak anlayamıyoruz ve hareketsiz kalıyoruz. Acaba yeni yayın döneminde biraz daha yazılarınızda rahatsızlıkları açarak yazabilir misiniz?"

Genç siyasetçi dostumuz yüzde yüz haklı idi.

Ama ne acıdır ki zaten biz bildiklerimizi öyle herif gibi net yazamıyoruz ki. Bu şehir Türkiye'nin en sıkıntılı şehirlerinden birisidir. Bu şehirde mertlik sökmez. İyi niyet asla yoktur. Samimiyetin ise S si konuşulamaz.

Durun hele beni gaza getirmeyin. hemen bugünkü konumuza dönelim.

SOSYAL MEDYADAKİ ACI "RIZA KONYALI" GERÇEĞİ

AK Parti ile ortaya çıkan ve gazeteler bitti, televizyonları artık kimse izlemiyor diye inat ve iddia eden genç jenerasyon ayın birinden bu yana Konya dışındaki Konyalıların sosyal medya paylaşımlarını görmüyorlar mı?

Ya da görüp okuyup takip edip ses vermek işlerine mi gelmiyor?

O zaman görüp görmezden duyup duymazdan gelenlere biz buradan iğnenin ucunu bu sosyal medya paylaşımları ile dokunduralım.

Hikmet Çetiner

1 Ocak 18:19

"Konya’nın gelmiş geçmiş en ünlü sanatçısı, 400 civarında plak, 60 civarında Kaset, CD ile Konya Kültürünü Uluslararası boyutta duyuran ve her zaman, “Konya’nın adını bir Hz.Mevlâna bir de ben duyurdum” diyen Konya sevdasından dolayı “Keleşer” olan soyadını bile “Konyalı” olarak değiştiren Rıza Konyalı, eşinin ölümünden sonra İzmir’deki Konyalılar Federasyon Başkanı Mehmet Aydoğan Bey’in girişimleri ile İzmir Buca’da 5 yıldızlı otel kalitesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sosyal Yaşam Kampüsünde yaşamaya başlıyor.

Konya’nın uluslararası ödüllü Aşçısı Ulaş Tekerkaya (Somatçı) İzmir seyahatinde Rıza Konyalı’yı ziyaret ederek örnek olacak bir vefalılığı yerine getirmiş.

Konya olarak sahip çıkamadığımız değerlerimize, yaşam merkezinin kapılarını açan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, Mehmet Aydoğan Başkan’ımıza, ziyaret ederek 2-3 saatini ayırıp, Konyalı’yı memnun eden Ulaş Tekerkaya’ya teşekkür ediyorum.

..............

Tülin Tokgöz Demirkıran

"TopIuIuktan bir an biIe ayrıImak iyi biI ki şeytanın hiIesinden ibarettir." "Bir oIaIım iri oIaIım diri oIaIım." Hz.Mevlana... Vefanızla, projelerinizle, hizmetlerinizle destanlar yazan, bizlere örnek olan değerli Mehmet Aydoğan başkanım size minnettarız. Yolun yolumuzdur.

.................

Mehmet Şanlı

"KON-FED, KON-VAK, İSTOP Genel Başkanımız toprağımın sesi temsilcimiz MEHMET AYDOĞAN kardeşimiz kalbi kırık, gönlü buruk çok haklı olarak sitem ediyor. “Mevlana'mızın sevgi, hoşgörü ve kardeşlik felsefesi öteden beri, şimdi ve gelecekte Konya'yı, Konyalıyı temsil etmekte ve edecek iken Konya’yı yönetenlerin biz Konya dışında yaşayan Konyalılarla temas etmeleri gerektiği hiç mi akıllarına gelmiyor veya işlerine gelmiyor?

Yazık!

Konya dışında yaşayan tüm Türkiye’ye ve dünyaya dağılmış olan Konyalılar gücü, kültürü, birikimi, enerji, ve sinerjisi ile toplanıp Konya'ya kanalize edilseler, birikimler hizmete dönüşse, Konya daha da uçsa kötü mü olur” diyor.

Düşündüm de; hemen hemen hepimiz başta da 72’sine gelmiş olan ben, toprağım için, anam, babam, akrabalarım ve atalarımın toprağı için dürtülmeden hiçbir şey yapmıyorum. Anamın bir ifadesiyle “namıkörüz”

Neredeyse 1000 yıldır başta atalarım olmak üzere milletimi ve başkaca milletleri doyuran, giydiren, bizleri bu günlere taşıyan, her karışında atalarımızın kanı ve izi olan topraklara, o topraklara emek veren, alın teri döken, oraları dünyaya tanıtanların, bizlerin yetişmesine vesile olan insanlara hiç mi vefa borcumuz yok.

Konya’mıza kimler gelmiş, kimler göç edip gitmişlerin yanıtını doğru dürüst sonuna kadar bilenimiz olmaması çok acı.

Birkaç yıl önceydi. Hollandalı bir arkadaş ile sohbet etmiştik de bana Türkiye ve Türkleri, Konya’yı çok sevdiğini ifade ederek boş zamanlarında başta Konya olmak üzere tüm vilayetlerimizi gezmeye çalıştığını, Konya’yı ve insanlarını çok sevdiğini, etliekmeği, bamya çorbasını, misafir olduğu bir evde yediği arabaşını, gördüğü misafirperverliği Mevlana’sı, Alaattin’i, Meram’ı Kadınlar Pazarı ile oraları unutamadığını, hayallerindeki gibi olduğunu, orada iken memleketini hiç özlemediğini ifade etmişti.

Niçin Konya diye sorduğumda bana; ATA TOPRAĞI demişti. Çok şaşırmıştım. Adı Wim Franciscus Canters olan bu kimyager arkadaş meğerse halen dünyamızda yaşayan insanlar üzerinde yapılan bir DNA araştırma sonuçlarını incelemiş. Buna göre dünyada Türkler’in öteden beri yaşamadığı 2 kıta varmış bunlardan biri Avusturalya diğeri Afrika imiş. Türk’ler; kuzey kutbu dahil tüm dünyaya, Asya, Avrupa, Amerika’ya dağılmış bir ırkmış. Çok etkilendiğini söylemişti.

Bana bildiğim üzere kendisinin Hristiyan olduğunu Konya’da kilise bulunup bulunmadığını sormuştu. Bilmiyorum ama sanırım vardır dediğimde araştırmış Saint Paul ve diğer birkaç kiliseye bağışta bulunmak isterim demişti.

Lütfen düşününüz.

Elin Hollandalısı sırf köklerinin burada olduğuna inandığı için Türkiye’ye geliyor. Araştırdım, tüm Avrupa’ya Konya’dan gitmişler öyleyse Türkiye’nin merkezi Konya’dır, buralarda yaşayanlar belki de benim akrabalarımdır diyor ve atalarının ruhuna o kiliselere bağışta bulunmaya çalışıyor.

Biz ise bırakınız binli yılları daha dün kopup geldiğimiz atalarımızın da gömülü olduğu o topraklara ve oralarda yaşayanlara arka çıkamıyoruz. Çıkmaya çalışanları da baltalıyoruz, arkasından hançerliyor, çirkin iftiralarla, kıskançlıklarla egolarımıza mahkum ediyoruz. O değeri kaybettikten sonra da ah vah yapıyoruz. Cenazesine katılmakla kalıyoruz. Onu diriyken ve ölüyken yaşatmaya çaba sarf etmiyoruz. Şimdilerde aramızda olmayan o kadar çok yitirdiğimiz değer var ki.

Bari bundan sonrasında halen yaşayanlara, ömrünün son demindekilere de olsa sahip çıkalım. Bunlardan biri de halen 86. yaşında olup da kalemiyle, sazıyla, sesiyle, soyadı ile KONYA’yı tüm dünyaya tanıtan fahri kültür elçilerimizden biri olan RIZA KONYALI büyüğümüz değil mi?

Sayın arkadaşlarım.

Rabbim uzun ve sağlıklı ömürler versin ama yaşı kemale eren bu kıymetli hemşerimiz RIZA KONYALI’yı yitirmeden bu değerimize sahip çıkmalıyız. Şeref mükafatını daha bu günden vermeli, 1960’lı yıllardan itibaren o yanık sesi ile “Dağdan indim düze ben” diye başlayarak sonlarda “Çil çil horozum”a kadar yüze yakın bestesine can veren bu insanımızı unutmamalı, unutturmamalı sanatçımıza sahip çıkmaya çalışan yegane temsilcimiz başta MEHMET AYDOĞAN Genel Başkanımız olmak üzere tüm ileri gelenlere, Kültür ve Turizm Bakanımız ile çalışanlarına sesimizi duyurmalı, onların yanında olmalı, onlara destek destek çıkmalıyız.

Çünkü RIZA KONYALI büyüğümüz yetmişe yakın eseri ile devlet sanatçısı olmayı çoktan hak etmiş olup da unutulanlardandır.

Saygıyla, sevgiyle."

................

Bize inanmayanlar idari ve siyasi yönden Konya'yı yöneten değerli büyüklerimiz ile sosyal medyanın klavye kahramanlarına insanlık ve Konyalılık adına durumu hatırlatalım istedik.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Affetmek hep bir duygu gibi düşünülür.

Aslında duyguların sona ermesi demektir…

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Toplu ulaşım araçlarında yüksek sesle cep telefonu görüşmeleri yapmayıp, diğer yolcuları rahatsız etmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Özteke Arşivi