Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve en başta da Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte  devlet erkanının pazar günü Yavru Vatan’da gerçekleştirdikleri o unutulmaz tarihi günün önemli isimlerinden birisi de Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay’dı. 
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kanayan yarası Kapalı Maraş için yeni dönemin mimarlarından olacak Sayın Altay’a Konya adına teşekkür ediyorum. Konya bu tarihi güne resmen damgasını vurdu. Zaten Uğur Başkan’ın sosyal medya paylaşımlarından da heyecanını ve organizasyondaki başarısını görebiliyorduk. O zaman isterseniz yine Uğur Başkan ile devam edelim.
******
TELEFERİK MASAL OLDU
20 yıl olmuştur sanırım. Tarihini tam hatırlamıyorum  ama eski belediye başkanımız Sayın Tahir Akyürek Bey, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğu günlerde Konya için Konyalının hayallerini gerçekleştirmek için projelerini hazırlıyordu. Ben de lüzumsuz bir gazeteci (!) olarak başkanla çok daha yakın oluyordum. 
 

Tahir Bey çok güvendiği iki üç  isimle birlikte hedeflerini projelerini hazırlarken bunlardan birisini de Konya’ya Akyokuş’tan inilecek bir teleferik projesini hazırladı ve açıkladı. Ama Tahir Bey’in son dönemlerine gelindiği zaman bu projenin hayata geçmesi için çok yönlü ve çok alternatifli çalışmalar yapıldı. Dahası güzergahı konusunda teleferiğen son durağı bile belirlendi. 

Şimdi öğreniyoruz ki dahası Uğur Başkan’ın yaptığı açıklama ile bu hayal projenin akıbeti açığa çıkıyor;  Teleferik projesi iptal olmuş. 
Elbette Uğur Başkan’ın bir bildiği vardır; ama demek ki Konyalı teleferiğe binmek için ya Bursa’ya gidecek ya Ordu’ya. Ya da şansı yaver giderse birkaç santim kar bulursa Erciyes’e… Biz de bu açıklamayla teleferik hayalimizi toprağa gömüyoruz. 
*******
SAĞLIK BAKANI KOCA TERSYÜZ ETTİ
Pandemi süresince o ilk günden bugüne kadar Türkiye bu süreci en başarılı yöneten ülkelerin başında. Allah için doğruyu söylemek gerekirse Sağlık Bakanlığından İçişleri Bakanlığı’na kadar yönetim tarzı ile ülke insanının sağlığının korunmasından üretim ve çalışma hayatında çarkların ktesintisiz dönmesine kadar hatta vatandaşından esnafına maddi yönden destek olunmasına kadar pek çok şey iyi gitti. 
Millet olarak da genel anlamda talimatlara uyulduğu görüldü. Tabi bu uyum sürecinde bazı şeyler aksadı o da bu milletin genlerinde var yapacak bir şey yok. Bugünlerde kafam yine çok karışık.  Oysa Almanya merkezli iki Türk’ü dünya konuşuyor. 2-3 ciddi aşı çalışmasının da hazır olduğunun bilgileri geliyor. 
Bunlar olurken daha aşı piyasaya çıkmadan insan üzerindeki etkileri görülmeden biz millet olarak yine yapacağımızı yapıyoruz ve aşı gelse bile aşıları depolayacağımız -70 derecelik depolarımızın olup olmadığını tartışıyoruz.
Tartışanlar da koca koca adamlar koca koca bilim insanları.  Ortada fol yok yumurta yok neyin kavgasını yapıyoruz anlayan varsa bir adım öne gelsin.  Tabi bu arada vaka sayıları ve korkutan rakamlar da hızla artıyor. Ülkeyi yönetenler şehirleri yönetenler çaresiz çünkü dönmeye başlayan tekerin bir daha durmaması gerekiyor. 
Gelişmeleri film gibi izleyenler ise daha da şaşkın durumdalar. Çünkü geçen gün not aldım. Sayın bakan Fahrettin Koca, “Maske yakın zamanda hayatımızdan çıkacak” demişti. Bunu derken de umutlandıran aşı çalışmalarını kastetmekteydi. 
Şimdi dünyada ya da biz de aşı bulunsa bile hadi diyelim ki -70 derecelik depolarımız olsa da “bu iş gelecek sene kışa kadar devam edecek” uyarıları yapılsa da maskenin yakın zamanda hayatımızdan nasıl çıkacağını anlayabilmiş değilim. Ortak duamız elbette maskeden kurtulabilmek ama bu iş nasıl olacak arkası gelmedi. Biz yine ümitvar olalım büyüklerimizin dediğine göre yakında maskeden kurtulacağız. 
Bu konuda Konya yerelinde güzel bir bilgiyi paylaşmak isterim. Biz de bu sütunlarda sizlerden gelen şikayetlerle bir sağlık kuruluşunda test yaptıran vatandaşın testinin pozitif çıkması halinde evine dönüşte toplu taşıma araçlarını kullandıklarını yazmıştık. Bir yakınım vasıtasıyla şöyle bir olaya şahit oldum. Konya’da telefonla başvurduğunuz taktirde sizi evinizden ambulansla alıyorlar sonra yine ambulansla evinize bırakıyorlar. Sağlık İl Müdürlüğü’nün ve ekiplerinin bu konudaki çalışmasını gözlerimle gördüm. Devlet bu dönemde gerçekten başarılı tek tük göze batan istemediğimiz olaylar olabilir mi ? Elbette olur, bunu da anlayışla ve hoşgörüyle karşılamak zorundayız.
Ama Türkiye Cumhuriyeti devleti bu dönemde Amerika Birleşik Devletleri’nin bile altından kalkamadığı sosyal devlet olma özelliğini tek kelimeyle beş yıldızlık, on puanlık yaptı. Allah bu devlete zeval vermesin. Katılmayanlar başta Amerika Birleşik Devletleri  olmak üzere Avrupa’nın ve dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki duruma bakabilirler.
******
YOLCU ALMAZ İSEK BATARIZ!
İşte sizlerden gelen bir şikayeti önce olduğu gibi aktarıyorum. Bir dostun minibüste tanık olduğu şoför ile yolcu arasındaki tartışmayı dikkatlice okur musunuz?
Yolcu pandemi döneminde fazla yolcu alınmasına tepki gösterip “bir sınırlama yok mu?” diye sorar. Şoförün cevabı oldukça dikkat çekici ve düşündürücüdür, "bu aracın lastiğininin teki 1000 TL." 
Ve devam eder: "Bunun şoförü var, yakıtı var, diğer masrafları var..." Nihayetinde de son noktayı koyar: “Eğer yolcu almaz isek batarız!”
...... 
Dünyanın başedemediği bu zıkkım hastalık ile mücadelede devletimiz; polisi ile bekçisi ile 24 saat alarmda olsa da olan yine oluyor. Buna da yapacak bir şey yok. Demek ki önce vicdan ve zihniyet değişecek.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ 
Kuru ağacı canlandırma niyetiyle sulayabileceğin gibi onu çürütmek için de sulamanın yolu açıktır. Üstelik her ikisi için gerekli eylem aynıdır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Toplum içerisinde çay karıştırırken kaşığı daha yumuşak bir şekilde hareket ettirdiğimiz, ses kirliliğine yol açmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.