Konyaspor’dan fena incindik
Coronada açıklanan resmi ölüm sayıları ile rekor üstüne rekor kırmaya devam ederken, Sağlık Bakanı Sayın Koca’nın vaka sayılarındaki artışın durduğu ve bundan sonra sayılarda düşüşün başlayacağını bildirmesi ile sevinelim mi üzülelim mi bilemedik.
Kimse neyin, nereye doğru gittiğini tam olarak kestiremese de “Dünya hali” insanoğlunun çaresizliği ile bütünleşti ve gidiyoruz kıyamete doğru.
Allah sonumuzu hayır eder inşallah.
Bugün izninizle önce birkaç yerel konumuzla devam etmek istiyorum.
******
ZOR DÖNEMDE SUÇLU ARAMADAN ÖNCE
Dünya pandemi ile sallanıyor.
Türkiye pandemide ayakta kalabilmek ve bu büyük salgını en az hasarla atlatabilmek için kenetlenmiş durumda.
Konya olarak pandemide durum ve gidişat herkesin kendi penceresine göre değişiyor.
Mesela bu konuda ne demek istediğimi bizim BBN MEDYA ailesinden örnek eğitimci dost abim Selçuk Karaman sosyal medyada şöyle bir paylaşım yapmış;
Şu Ramazan ayında;
“Hocam Avrupa’ya ihracatta çok önemli yerdeyiz ama zor para dönüyor. Bir türlü düzlüğe çıkamadık” deyip şikayet eden velim de var.
“Hocam, şükür yiyecek ekmeğimiz var. Cebimde para yok ancak yüreğimde iman, evimde Allah’ın hediye ettiği çocuklarım var. Daha ne isteyim” deyip şükreden velim de var..
Cenab-ı Hak herkesi son nefesinde yüreği iman dolu zengin amelle mahşere gitmeyi nasip etsin.
Kimseyi para, mal, mülk, makam, mevki hırsı ile mahşerde sefalet içinde yapayalnız fakir bırakmasın inşallah..”
..............
Hocamıza amin diyoruz. Konya’mızda ve ülkemizde durum bu kadar açık ve net.
Pandemide can derdinin dışında para, ekonomi, ekmek, aş konusunda da herkes kendine göre farklı ya da haklı.
Bir kere mevcutta sabit bir işi olup, günü geldiği zaman maaşını alan insanlarımız en şanslı insanlarımız. Bu kesim beş vakit yatıp kalkıp haline şükretmeli.
Yine bu dönemde üreten sanayici kesimin işleri durmadı aksine artmış olanlar bile çoğunlukta. Bu sektörde işveren memnun olurken işçiler de işleri oldukları için mutlular. Dahası mutluluktan öte şükür içinde olmalılar.
Yalnız en çok sıkıntıyı çeken kesim ise kısıtlamalar ya da yasaklar nedeni ile dükkanlarını işyerlerini kapatanlar. İş yerleri kapandığı için işsiz kalanlar. Veeee bu kesimin duraklamasından dolayı hiç görünmeyen hesapta olmayan işleri nerede ise yarıya ya da yarıdan daha fazla düşen kesimin insanları.
Bu da ne demek? Derseniz şöyle açalım.
Diyelim ki Konya’mızda oteller eski kapasitelerinin çok çok altında çalışıyorlar değil mi?
İşletmeciler, sektörlerde çalışanlar zor durumda doğru mu? Aralarında geçici olarak işlerini kaybedenler bile var.
Pekiiii bu kadarla bitiyor mu? Elbette bitmez, mesela normal şartlarda buralara her gün meyve, sebze ihtiyaçlarını temin eden hal esnafının durumu da inanılmaz şekilde kesat durumda.
Böyle bir ruh halinde insanlar günü ve geleceklerini elbette kendi dünyalarına göre görebilirler.
Biraz yukarıdan şehre, ülkeye, dünyaya baktığımız zaman da kazanan kazanmaya, üreten üretmeye devam ediyor. Zor durumda olanların geleceği ise daha da zor görünüyor.
******
İYİ NİYET SUİSTİMAL EDİLMEMELİ
Dedik ya belli bir kesim gerçekten zor imtihandan geçiyor.
Tabii herkes iyi niyetle zoru kolaylaştırabilmek için çırpınırken aramızdan iyi niyeti suistimal edenler de çıkıyor.
Böyle durumlarda iş taaa Valilik makamına kadar gidiyor. Vali Bey, Vali yardımcılarımız tek tek bu işlerle uğraşıyorlar.
Örnek mi?
Yazalım o zaman.
Bir kişinin bilmem elektrik parasını aylarca ödememesi durumunu çözmeye çalışıyorlar. Birileri diyebilir ki “kardeşim şu dönemde MEDAŞ da almasın.”
Ama bir abone beş ay para ödemeyecek MEDAŞ bunu idare edecek.
Peki parasını zamanında gününde ödeyen bizlerin suçu günahı ya da sizlerin kabahati ne?
Sonuçta dün yeni bir şeye daha şahitlik ediyorduk ki yönetenlerin de işi çok zor.
******
KAVŞAKLARDA BÜYÜYEN TEHLİKE
Kışı yaşadık mı yaşamadık mı?
“Ah nerede o eski kışlar” filan derken paaat diye bahar belki de yaz günlerini yaşamaya başlayacağız.
Bu hızlı mevsim geçişleri içerisinde şehir içi trafiğinde özellikle peyzajların yoğun olduğu kavşaklarda büyüyen bitkilerin uzaması ile araç sürücüleri için yeni bir tehlike oluşturuyor.
Yani kavşağa girerken soldan aracın gelip gelmediğini görmeniz mümkün değil.
Yol boş bile olsa frene basıp durup burnunuzu yavaş yavaş göstererek bu kavşaklara girmek zorunda kalıyorsunuz.
Yetkililerin ve ilgililerin bu konuyu da iyi niyetle hızla dikkate alacaklarına inanıyoruz.
******
NE YAPTIN KONYASPOR?
Mübarek aya girinceye kadar yoğunluktan Konyaspor’un maçını şöyle bir ayağımızı uzatıp rahat rahat izleyemiyorduk.
Allah var şu Rize maçını rahat rahat gönlümce kafama göre izleyeyim dedim.
Nasıl olsa bizim açımızdan keyif maçı idi.
Haaa Rize’nin genetik yapısını da tahmin ettiğim için vurarak kırarak Rize maçı da alabilirdi. Hiç de umurumda olmazdı.
Bu kadar iyi niyetli ve pozitif düşünceler içerisinde televizyonun karşısına geçtim.
Başlama vuruşu ile birlikte Kartal; Rize yarı alanına yerleşiyordu. Daha 6. dakikada golü atıyorduk. Golden sonra genel gidişata bakıyorum. Konyaspor’lu futbolcular maçı istiyor, Rizelilerin ayakları birbirine dolaşıyor.
11. dakika farkı ikiye çıkartıyoruz. Goller gerçekten bir çalışmanın ürünü idi.
Evsahibi oyuncular 2-0’a rağmen hâl3a gölgeleri ile oynuyorlardı.
Hatta Rizelilerin gölgeleri kendilerinden daha hareketliydi(!)
Ama aradan 10 dakika geçiyor bu kez roller değişiyor Rize bizim defansın laubaliliğinden iki gol buluyor ve kendine geliyor.
2-2 iken de inanılmaz fırsatları öylesine harcıyoruz ki sanki birileri bir şeyleri istemiyor diye isyan edesim geliyor.
Ve birden o klasik cümle ile Rize gol oluyor bize yağıyor.
Yuh ya yuh kardeşim.
Siz ne ruhsuz insanlarsınız.
Sonuca bir bakar mısınız?
5 gol yedik 5.
Rezillik. Kepazelik.
Hem de Rize hiç zorlanmadan nerede ise hiç emek vermeden resmen bizi beşleyiveriyordu.
Konyaspor da mübarek vakitte resmen bizi incitti.
Yahu Allah aşkına bu Konyalının Konyasporlunun suçu günahı nedir?
Bir takım düşünün maça böyle başlıyor.
Geçin hepsini bir takım deplasmanda üç gol atıyor buna rağmen tarihi bir yenilgi alıyor.
Bu iş bu kadar mı basit?
Maalesef bu işler Konya’da böyle basit beyler.
Bu takım yarın Hatay’ı yener yine 7’den 77’ye hepimiz bu aslanları göklere çıkartır bulutların üstüne koyarız.
Kızmayın ne olursunuz, bana kızmayın.
Burada en temiz, en saf ve gerçek Konyasporlu taraftarlardır.
Ve bu taraftar bu kadar temiz olduğu için de çile çekmektedir.
Mübarek günde incindik o yüzden de kimseyi incitmek istemiyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Allah’ım şu dünyanın irini yüreğime değdirme
NE ZAMAN ZAMAN ADAM OLURUZ?
Dörtlüleri yakarak zikzaklar yaparak yol almanın ve hızlı gitmenin bir marifet ve uyanıklık olmadığını idrak edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.