Geçtiğimiz hafta kısa bir Ankara-İstanbul hattı yaptıktan sonra şehrimize, kutsal topraklarımıza döndük.

Ankara benim meslek hayatımdaki dönüm noktam.

İstanbul hâla rüyalarımı süsleyen muhteşem bir dünya kenti.

Ama Konya... İşte o tarifini bir türlü yapamadığım bir dünyamdır; KONYA.

Yeni normalleşme süreci ile birlikte inşallah DELTA GROUP yine kaldığı yerden demeyeceğim çünkü biz hiç frene basmamıştık, sadece kendi hızımızı koruyarak yolumuza devam ediyorduk, şimdi yeniden gaza basarak Ankara-İstanbul yolunda tam gaz gidiyoruz.

................

Buralara girmek için henüz erken ama sadece şunu demek istiyorum dün sabah haberleri izlerken FOX TV’de zaman zaman görüşlerini beğendiğim gazeteci yazar Deniz Zeyrek’in canlı yayında “Yerel basın tamamen bitti” sözlerini üzülerek izledim.

Biz Allah’ın izni ile yerel basının bitmediğini ve Anadolu’dan bir kez daha nasıl şahlanacağını hep birlikte göstereceğiz.

Ankara-İstanbul hattını bilerek yazdım.

Çünkü meğer biz Konya’da olağanüstü şartlara bile gerçekten kurallara uyuyormuşuz. Ankara’yı gördükten sonra, hele hele İstanbul’u gördükten sonra “kendi insanımıza haksızlık ediyormuşuz” diyerek de kendime kızdım.

Kim ne derse desin Ankara hâla siyasetin ve bürokrasinin başkenti.

Burada kurallar var, uygulama göstermelik olarak yine var ama icraatın içi boş.

Kafeye mi giriyorsunuz, restorana mı giriyorsunuz kurallar geçerli.

Biz görevli sizin hemen kibarca ateşinizi ölçüyor. Maskenizi hatırlatıyor.

Maskesiz asla ama asla içeriye sizi almıyor.

Haaa maskenizi cebinizden çıkartıp gösterirseniz o zaman sorun yok buyurun içeriye geçip oturup yiyin için. (!)

İçeride maskeyi ister cebinize mi sokarsınız yoksa istediğiniz bir yerinize mi sokabilirsiniz orasını ben bilemem. Sadece sorun bitti demektir. 

Bir daha kimse sizi uyarmıyor bile.

Yiyebildiğiniz kadar yiyin, içebildiğiniz kadar için.

Yeter ki gelsin paracıklar.

Yeter ki dönmüyor denilen o çark dönsün.

Bu yerlerde resmi üniformalı polisler bile maalesef maskesiz idi.

............

İstanbul mu?

Allah’ım tek kelime ile felaket.

İstanbul her şeyi ile o eski bildiğiniz İstanbul’du.

Burada göstermelik bürokrasi bile yoktu.

................

Tam bu düşünceler ile Konya’ya geldik bir anda şoklandık.

Ne oluyordu Konya’mızda.

Vaka sayısı patlamış.

İddia odur ki aciller yine dolmuş.

Ben bu satırları yazarken hala resmi bir açıklama yoktu.

Ama ateş olmayan yerden duman da çıkmayacağına göre inşallah o korkulanları söylenenleri yaşamayız.

Bence Konya-Ankara-İstanbul hattında şuna bir daha inandım ki biz ekonomiyi ve sağlığı yine yanlış yorumluyorduk.

Turizmi açmadan, otelleri, kafeleri açmadan ekonominin yürümeyeceği anlayışının bir geri kalmışlık zihniyeti olduğuna inanıyorum.

Bizim ülkemiz için ekonomi üretim fabrikalardır. İş gücüdür. Tamam dünyayı takip edeceğiz yapay zeka bizim üretim gücümüze de katılacak ama bir yandan namazı açık havada 1.5 metre mesafede kılacağız, uçakta ise yan yana oturacağız.

Bu size mantıklı geliyor mu?

Geliyor diyorsanız buyurun acillere.

*******

ŞEHİR HASTANESİNDE SIKINTI YOKMUŞ

Geçtiğimiz hafta sonu bize ulaştırılan iddialardan Şehir Hastanesi ile ilgili duyumları dile getirmiştik. Dün samimi bir dostumuz aradı. Hastanenin açılışında asla bir rötar söz konusu değilmiş. Hadi yine ilk biz yazmış olalım. Şehir Hastanemiz inşallah 15 Temmuz’da açılır.

*******

ALANYA BELEDİYESİNDEN ÇOK GÜZEL BİR DETAY  

Bir abimiz göndermiş.

Alanya Belediyesi bayat ekmek dahası ekmek israfını önleme adına bu özel çalışmayı yapmış. Geçen gün de söyledim. Bu belediye AK Partili mi?, CHP’li mi? MHP’li ya da İyi Parti’li mi? Beni hiç alakadar etmiyor ve bunu yazarken de öğrenmek dahi istemedim. Öğrenmedim de. Benim için her güzel çalışma bizim insanımız içindir. Güzel çalışmalara da asla at gözlükleri ile bakmam. Bakanlardan da nefret ediyorum.

*******

ÖMER SOKAK SAKİNLERİ ADINA TEŞEKKÜRLER

Geçtiğimiz hafta Durunday Mahallesi Ömer Sokak içine 28 Mayıs tarihinde bir ev eşyalarını taşıma aracının yıkıp gittiği telefon internetin bağlı olduğu 6 direğin yetkililer tarafından yeniden yapıldığını öğrendik. Biz de bu vesile ile bu bölge insanlarımız adına duyarlı yetkili ve yöneticilere çalışan işçi kardeşlerimize teşekkür ederiz. 

******

GELECEK PARTİSİ BABALAR GÜNÜNÜ BİR HAFTA ÖNCE KUTLAMIŞ  

Hep ortamda hep söyleriz ve de herif gibi açık açık yazarız. Bizim her gün yerel yazı yazmamızın ve yazılarımızın da gündem oluşturup, ses getirmesinin birinci sebebi siz değerli okurlarımız ve samimi dostlarımızdır.

İstanbul’da iken bir dostumuz uyardı.

Ve basında çıkan haberi bizimle paylaştı.

Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Sayın Hasan Ekici Bey “Babalar Günü” mesajını geçtiğimiz hafta yayınlamış ve biz babaların Babalar Gününü kutlamış.

Bilindik Babalar Günü yine bildiğim kadarı ile bu hafta sonu olacak.

Fikir, düşünce, yaşam tarzı ile Anneler Gününe de, Babalar Gününü de milli ve dini olmayan her güne karşıyım.

Buna yılda üç defa başka isimler altında kutlanan basın ve gazetecilerle ilgili günler de dahil.

Bunlar kapitalizmin birer oyunudur.

Gelecek Partisi Konya İl Teşkilatının geçtiğimiz haftaki kutlama mesajı ile bizi uyaran dostumuza da söyledim, “Demek ki Sayın Hasan Başkanın basın ekibi çok hızlı. Hızlı ki günü bile 10 gün önceden kutlamışlar...”

*******

ŞEHİR HASTANESİ VE İŞÇİ ALIMLARINDA MHP 

Yahu şehri üç beş gün bir terk ediyoruz. Şehrin her tarafından ses geliyor. Sesleri taaa İstanbullardan duyuyoruz.

Neymiş efendim “Konya Şehir Hastanesi işçi alımı için MHP Selçuklu Başkanı Güzide Çıpan hanımefendi ilçe teşkilatının adresini vermiş”

............

Vallahi bu hanımefendiye helal olsun, değme heriften herifmişsiniz demek isterim.

Hanımefendi açık ve net bağıra bağıra ilan ederek içinde bulunduğumuz gerçeği ilan etmiş.

Evet Konya Şehir Hastanesi için işçi alımları başladı.

Ama bunun için önce AK Parti İl Teşkilatlarının ya da bakanların veya vekillerin ya da Genel Merkezden üst düzey bir yerlerden referans gelecek.

Bunu bilmeyeniniz kabul etmeyeniniz var mı?

Şimdi bu haberlerle Güzide Hanım vasıtası ile de öğrenmiş olduk. Demek ki MHP’ ye de küçük bir kontenjan verilmiş.

...........

Sizce bu Türkiye’de ve de Konya’mızda yeni ve ilk bir uygulama mıdır?

Bırakın AK Parti iktidarlarını, hemen bu dönemin öncesini koalisyon dönemlerinde de böyle değil miydi?

Mesela Milli Eğitim diyelim ki Doğru Yol Partisi’nde Milli Eğitim’de işleri DYP’liler organize ederler. Ortağı DSP’de de diyelim ki Adalet Bakanlığı var. Boruyu DSP’liler öttürür. Karşılıklı referanslarla bir DSP’linin işi Milli Eğitim’de olur, hukuk işinde de DSP’linin onayı ile DYP’linin sorunu çözülürdü.

Tekrar soruyorum, Allah aşkına bunu bilmeyenimiz, yaşamayanımız var mı?

Peki Konya’dan mı örnek isterseniz.

Alın size örnek.

Yine geriye sayıyoruz o dönemde Milli Eğitim DYP’de diyelim. Milli Eğitim Müdürü de fikren zikren sağ görüşlü AP kökenli ve DYP’li. Bu müdürümüze DSP’li bir vekil mesela diyelim ki çok sevdiğim saydığım ve konusu adı geçtikçe hep dua ile andığım rahmetli vekilimiz, abim Turan Bilge “alo” der bir CHP’linin ya da DSP’linin kağıt üzerindeki haklı da olsa yasal da olsa işini çözerdi.

Türkiye’de siyaset bu demek istiyorum.

Kim olursa olsun elinizi vicdanınıza koyun.

Bugün AK Partili bir büyüğün referansı olmadan kim hangi işe girebilir?

Dahası o hastaneye temizlikçi olabilmek için çırpınan üniversite mezunu bile AK Partili bir ismin referansına muhtaçtır. Referans yoksa iş de yoktur.

Bu durumda MHP’nin referansını büyütüp zamanımızı zamanınızı, enerjimizi enerjinizi boşa harcamayın derim.

Liyakat konusu bunlardan ayrı bir mevzu.

Onu da sakın ola bu dediklerimle karıştırmayın haaa.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanı sevene değil, hayvanı sevene inanıyorum. Çünkü artık insanı sevmenin yolu menfaatten, hayvanı sevmenin yolu merhametten geçiyor..

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bu korkunç virüsü kâle alıp kurallara mümkün mertebe uyduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.