Uğur Özteke

Uğur Özteke

MİLLİYETÇİLİKTE KAFA KARIŞMAMALI...

MİLLİYETÇİLİKTE KAFA KARIŞMAMALI...

Bugün yine farklı konulara değinmek, siz okurlarımızla biraz dertleşmek için bilgisayarın karşısına geçtiğim zaman inanın benim de kafam karışık, ruh halim ise pek sağlıklı sayılmaz durumdaydı.

Bu hastalık inanın dengelerimizi bozuyor.

Biz kendi halimizde, evimizde, işimizde eğer böyle bir dar alanda sıkışıyorsak bizi yönetenler ne yapıyorlar ki?

Durun bakalım önce şu yazılacaklara bir bakalım…

*******

BU ŞEHİRDE TRAFİK SORUNU VAR MI?

Sorduğum soruya bir bakın hele.

Ne kadar saçma değil mi?

Şimdi bana nasıl kızıyorsunuz biliyorum.

Ben de bu şehrin trafik meselesinden şikayetçiyim.

Kim değil ki? Onu da bilmiyorum?

Belki fırsat buldukça hava karardıktan sonra bisikletine binip şehri turlayan Uğur Başkan bile bazı durumlardan rahatsızdır.

Peki şehrin insanları olarak biz bu işin hakkından nasıl geleceğiz?

Bu işe fert fert hiç kafa yoruyor musunuz?    

Şimdi kendimin bizzat birebir çektiği bir fotoğraf karesi daha.

Malum hepimiz Nalçacı trafiğinden dertliyizdir.

Bu derdin başlıca nedeni de yolun sağına yasak olmasına rağmen araçların park etmesidir.

Peki şu kareyi bir bakın bakalım

 

MİLLİYETÇİLİKTE KAFA KARIŞMAMALI...

 

Zaten yolun sağına araçlar park etmiş.

Yasak.

Peki koskoca tahminen işçi servisi olduğunu tahmin ettiğim otobüs yolun ortasında durursa.

Biz de arkasında sıralanırsak Nalçacı’nın trafiği akar mı?

******

GÖRÜNTÜ HİÇ DEĞİŞMİYOR

Yanılmıyorsam geçtiğimiz hafta idi.

Sanayicilerimiz Vali Özkan Bey’den hiçbir tarafı yasal olmayan hurda-kağıt toplayıcılarından şikayetçi olmuşlardı.

Bizler de bizim arşivimizdeki fotoğraflarla konuyu destekleyerek konuyu kamuoyuna aktarmıştık.

Buyurun bu konuda sizlerden yağmur gibi kareler gelmeye başladı.

MİLLİYETÇİLİKTE KAFA KARIŞMAMALI...

 

Bizler yasal olmak zorundayız. Olmalıyız da.

Ama Allah rızası için birisi çıkıp bu işlerin yasal olup olmadığını da söylemeli değil mi?

******

AH O KÖTÜ ÖRNEK ÖĞRETMENLER!!!

Geçtiğimiz hafta bir velimizin şikayetini dile getirdik diye bize önceden kızgın olduklarını tahmin ettiğim bir grup öğretmen tarafından yargısız infaz edilip sallandırılıvermiştik.

Gerçi o yorumları yapanların pek çoğunun fake hesap olduğunu da biliyordum.

Ama bazılarının ve benim bildiğim öğretmenlere birebir dönüş yapmıştım.

Dün yine bazı veliler ekranda canlı ders sırasında sigara içen öğretmeni, atletle öğrencilerinin velilerinin karşısına çıkan öğretmenlerin görüntüsünü bize gönderdiler.

Allah var benim bunlardan haberim olmamıştı.

Öğretmenlerimize eğitimcilerimize asla ama asla laf söyletmem.

Yalnız velinin görüşüne yer verdiğimiz zaman bir anda aslan kaplan kesilenlerin de yeri geldiği zaman iğneyi kendilerine batırmaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorum.

Öğretmenlerimiz olmaz ise bizim geleceğimiz olmaz.

Görevini layığı ile yapan öğretmenlerin eğitimcilerin aldığı para sonuna kadar helaldir.

Ama her meslekte olduğu ve olacağı gibi kötü örnek oluyor mu?

Oluyor işte

En sonuncusu da ortada.

O zaman biraz sakin olacağız değil mi?

Bazı şeyleri de zamana yayacağız.

******

BİR MİLLİYETÇİ BÜYÜĞÜMÜZÜN SÖZLERİ

Dün bir konuğumuz vardı.

Gelişmiş bir Avrupa ülkesinde yıllarca öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan evlatları ise o ülkede hukuk ve polis teşkilatında kimsenin hayal edemeyeceği yüksek makamlara gelmiş bir büyüğüm.

Pandemi süresinde Konya’da yalnız yaşayan annesinin yanında olmak için kısa bir süreliğine ülkemize gelmişti.

Bu abimiz inanılmaz temiz dürüst ve inandığım bir büyüğümdür.

İslamiyet’i inandığı gibi yaşamak için hassas, milliyetçilik konusunda ise tavizsizdir.

Dün bize veda için gelmişti.

Tekrar geldiği ülkeye dönüyordu.

Boynu büküktü. Kırgındı. Ve çok üzgündü.

Durumu şöyle özetleyeyim.

“Uğur Bey biz bu test işini bile beceremiyoruz” diyordu.

Konunun özü ise şöyleydi;

Malum Türkiye’den başka bir ülkeye gitmek için son günlerde Covid testi yaptıracaksınız.

Bu abimiz devlet kurumunda bir hastaneye başvurmuş.

Şu bankaya 110 TL yatıracaksınız A4’e dilekçe yazacaksınız filan gibi prosedürler.

Abimiz özel bir hastaneye başvurmuş.

Cevap “Şu bankaya (Aynı banka) 110 TL yatıracaksınız. A4’e dilekçe yazacaksınız ve bizim hastaneye de 330 TL yatıracaksınız”

.............

Abim kendi kendine soruyordu;

“Bizim devletin bir sürü bankası var. Bu çağda bu teknolojide bu kadar milleti niye bir bankaya yönlendiriyorlar ki?”

........

Kendisi sormaya devam ediyordu;

“Neden biz Kızılay’a gidip testimizi yaptırmıyoruz ki?”

.............

Devam;    

“40 yıl önceki o felaket prosedürler hâlâ kalkmadı mı?”

..........

Ve sona yaklaşıyoruz

“Uğur Bey ben gece gidiyorum yarın sabah oraya ineceğim ve saat 10 için bana test yapacaklar. Randevuyu bile aldım.

Biz niye böyleyiz?

Biz bu kadar basit bir test işini bile onlar kadar basit hale niye getiremiyoruz?”

.........................

Bu soruları çok yakından tanıdığım bildiğim ve kendisinin de iki de bir teyit ettiği, “Ben milliyetçiyim” diyen bir insanın sorması ve cevaplayamaması siz de de normal midir?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Dağların bile yer değiştireceğine inanın; ama insanların huylarını değiştireceklerine asla inanmayın...

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Anıt göbeğinde en sağdan en sola geçip Form Kavşağı yönüne geçmediğimiz zaman daha iyi ADAM OLURUZ.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Özteke Arşivi