Evde kal... Evde kal... Evde kal...

Söylemesi güzel dinlemesi de güzel ama bu iş “evde kal” demekle olmuyor beyler. Olacaksa da bunun diğer yönlerini iyi düşünmemiz gerekecek. Tamam devlet memuru evinde kalabilir devletin işçisi de evinde kalabilir... Tuzu kuru olanlar da evinde kalabilir. Ancak dükkanı kapatma zorunda olan esnaf borcunu nasıl ödeyecek? Evine girip çalışmadığı zaman aç olan insanımız elektrik, su ve doğal gaz parasını nasıl ödeyecek? Hem hani televizyon televizyon gezerek soytarılık yapıp, “sağlıklı beslenin” diyen şovmenler sağlıklı beslenmek için, sağlıklı alışveriş için o para nerede,  kim verecek?

Devlet büyüklerinin insan sağlığı için virüs zıkkımın yayılmaması için almış oldukları her tedbire amenna…  Ama iş sadece söylemekle kalmıyor bunu da iyi düşünmemiz gerekir. Üniversitede eğitim sürekli öteleniyor. Allah aşkına yoksa üniversitelerin açılmasını mı bekliyordunuz böyle bir beklentiniz mi vardı? Şimdi söyleyeceğime bana yine kızacaksınız. Binlerce insan karantinada nerede? Tabii ki öğrenci yurtlarında eeeeee o zaman üniversite açılacak da öğrenci yurtlarında karantinada olan insanlar ne yapacak ya da üniversite öğrencileri nerede kalacak yani bunu üç gün öncesine kadar düşünmüyor muydunuz?

Vallahi aklıma yine DELİ SORULAR geliyor da sormak için bir yerlerim cesaret edemiyor...

Dün bir bankacı dostum söyledi hani 65 yaş ve üzerindeki insanlarımız kaymakamlıklara müracaat ediyor onlar da maaşlarını çekmek için yardımcı oluyor ya. Peki bunu yaparken bankacılık kurulu buna izin veriyor mu, bu yasal mı? Yani üçüncü bir şahsın bütün bilgileri bilmesi yasal mı? Yarın benim gibi yaşlı biri mahkemeye başvursa ne olacak, banka müdürünü cezaevine mi atacaksınız? Olmaz olmaz ama bir suistimal işi nerelere getirir değil mi? Hadi siz beni boş verin yine güzel şeyler yazalım veya şöyle söyleyelim sizden gelenlerle günü kurtaralım mı ? Ne dersini ?

*******

YUSUF AYDIN TEŞEKKÜR ETTİ

Hani köşemizde fotoğraflı olarak sanayi sitelerine organizelere giden otobüslerde sefer sayısı arttırılsın demiştik ya! Dün sabah bu otobüslerden faydalanan okurumuz Yusuf Bey şöyle diyordu; “Abi sana ve senin aracılığınla belediye yetkililerine teşekkür ederiz. Ek sefer koyarak problemi çözmüşler. Umarım bu süreçte bu şekilde devam eder. Tekrar teşekkür ederiz.”

…….

Konu işte bu kadar basit ve güzel…

******

BEYHEKİM MAHALLESİDEKİ YENİ UYGULAMA

Millet olarak genelde eve kapandığımız bu günlerde şöyle bir şehri turlarken görüyorum ki en rahat ve güzel şekilde çalışan kurumların başında belediyelerimiz geliyor. Belediye bütün birimleriyle KOSKİ’den yol düzenlemelerine, kaldırım çalışmalarına, bozuk yerlerin asfaltlanmasına kadar ihtiyaç duyulan tüm işlerde ve noktalarda işçi kardeşlerimiz rahat rahat çalışıyorlar.

Mümkün oldukça evinizde kalın uygulaması gelmeden önce bize Selçuklu bölgesinden bazı esnaflardan şöyle bir istek gelmişti;

“Beyhekim Mahallesi Ulusal Sokak’taki KYK Yurdu’nun önündeki yol trafiğe kapatıldı.

Belki trafiğin akışı yönünden belediye yöneticileri haklı olabilirler ama bölgedeki biz küçük esnaf için adeta bittik” diyorlardı biz de elçiye zeval olmaz diyerek durumu bu yolların boşluğundan istifade ederek sizlerle paylaşalım istedik.

******

FEYZULLAH ERTAŞ BEY YİNE DİKKAT ÇEKTİ

Çok sevdiğim saydığım bir işadamı abimizdir Feyzullah Bey. İnanılmaz konulara parmak basar bunu bazı dostları ile paylaşır tabi yazarak. Özellikle de ekonomik konularında. Çok zekidir çok…

Ama mesela benim bunları sizlerle paylaşmama izin vermez. Zaten biz de onları yazsak ikimizin birden ayaklarından asarlar.

Feyzullah Bey özellikle bu günler için dün iki önemli konuyu bizimle şöyle paylaşıyordu;

YAPIN BUNU ACELE UYGULAYIN, HERKES RİAYET EDER!..

Ya Allah aşkına şu buğdayın çoğunu yurt dışından başta Rusya’dan getiriyoruz doğru mu? Evet şu anda stoklar var ülkemizde; ama elbet kısa zamanda bu stoklar bitecek. Artık hiç bir ülke kolay kolay buğdayını satmaz. Daha evvel de yazdım bu konuyu; ama şu ekmek tek tip yani küçük taş ekmek olarak çıksın. Fırınların hepsinde başka çeşidi yasaklamalıyız. Böylelikle müthiş bir israfın önüne geçebiliriz. Hem de milyonlarca ekmek çöplüğe atılmaz!.. Fırınlarda gerekirse paket içinde tek tip ve gramaj olarak küçük ekmekleri satar. Haydi Reis bir talimatın yeter!.. İleride çok buğdaya ihtiyacı olacak bu ülkenin! Ben de ikaz sizden uygulamak!”

......

Feyzullah abimiz hızını alamamış yazmaya devam ediyordu;

PASTANELERİ DE KAPAT…

“Baklava çeşitleri, pastalar vs. hepsi undan yapılıyor ve lüks. Gerek yok. Bir müddet yemesek de olur! Neymiş de çamfıstıksız yemezmiş! İsterse kilo fiyatı beş on katlasın, ben yerim kardeşimmmm. Şımardık çok şımardık. Yasakla bu çeşitleri de REİS! Kapat şu pastaneleri ve tulumba, tatlı üretim yerlerini. Şeker ve un zaten sağlık açısından yasak. Un çok lazım. Haydi Reis ha gayret ..! Yaş  günü pastası ne olacak?

Şaka bir yana bir daha yaş günü göremeyeceğiz hepimiz herhalde. Kendinize gelin. Gün toparlanma günü. YASAKLA! YASAKLA! Hepimiz alkış tutarız akşam ezanından sonra!... Tüm ülke insanı!..”

*******

DOKTORLAR VE POLİSLER

Bugünlerde en az her gün üç beş doktor dostumuzla, büyüğümüzle dertleşiyoruz. İşleri çok zor çok zor yine hayati işleri yapıyorlar. Biz belki ölüm korkusu kapıya dayanınca onların kıymetini anladık ama aslında her gün her an bizler için hayati işler yapıyorlardı.

Neyse şöyle bir durum var. Malum sağlık ocaklarında aile hekimlerimiz çok riskli bir şekilde özveri ile mesai veriyorlar. Kapılarından içeri giren her insanımıza da bakmak zorundalar. Ama iş bugünlerde böyle gitmiyormuş. Şöyle polisler bir yerde kendilerine veren yasal görev ve sorumluluk bilinciyle 65 yaş ve üstündeki hastalara bakmaları halinde doktorlar için yasal işlem yapılacağını duyuruyorlarmış. Peki yaşlı bir amca ve teyze kapıyı çalıp girerse o doktorla olan ilişkisini münasebetini hiç hayal edebiliyor musunuz? Doktorlar da diyor ki; “Evinden çıkıp sağlık ocağına kadar gelen insana polis müdahale etmeyecek; odamıza giren yalvar yakar ilaç/muayene talep  eden yaşlıya bakan, hatta amca sana ilaç yazamam dediğimiz zaman da olmadık bedduayı alan bizler mi suçlu olacağız?”

.....

Geçecek geçecek inşallah bugünler de geçecek de inşallah fazla delip geçmez…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ne olursan ol , asla emin olma .....!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Evlere ölüm korkusu ile kilitlendiğimiz bugünlerde büyüklerimize saygılı, küçüklerimizin şevkatle yaklaşmayı becere bildiğimiz zaman daha iyi adam oluruz.