Her gün bilgisayarımın karşısına geçtiğim zaman hiç bir şekilde “Bugün ne yazayım?” diye düşünmem. 
Çünkü Allah’ın izni ile siz samimi okurlarımızın, dostların ve de günlük görüştüğümüz insanlarımızın sayesinde her gün dile getirmemiz gereken üç beş konumuz mutlaka hazır olur. 
Bugün de ajandamıza bakıyoruz konularımızın maşallahı var.
Neyse siz bana kızmadan, şuracıkta daha gelmeden Sayın Cumhurbaşkanımıza bir teşekkür edivereyim.
Dün ve önceki gün Şehir Hastanesinin önünden, yanından sürekli bilgi akışı başladı. 
Buraya dikilen ve okurlarımızın, hatta her gün Adliye’den çıkarken buradan geçen hukukçu dostlarımızın bize “Hani siz gazetede yazdınız ya... Şehir Hastanesi’nde 5 bin fidan dikimi yapıldı” diye aktardığı fidanlar var ya;
Evet bu fidanların pek çoğu kurumuş.
Mesela dün Şehir Hastanesi önünde inanılmaz bir yeniden dikim ve bakım çalışmaları varmış.
Ve yine bu bilgiler dahilinde bize iletilenler de “Buranın bu çalışmalarını hastaneyi çalıştıran YDA firmasının elamanları değil belediyemizin işçileri yapıyor” deniliyordu.
..........
Hastanemiz ile ilgili küçük bir tüyo daha verelim mi?
Sayın Cumhurbaşkanımızın özel koruma ekibi burada dünden itibaren gerekli ön güvenlik araştırmalarını yapmaya başlamışlar bile.
.......................
Neyse önceden dikilenlerin bir kısmı kurudu ya da tutmadı.
Şu firma, bu firma.
Burada bardağı dolu yönünden bakmamız gerekiyorsa Sayın Cumhurbaşkanımızın gelişi sayesinde Şehir Hastanemiz çevre düzenlemesinden fidanlarına, çimlerine kadar kusursuz hale getiriliyormuş.
..........
İşte hep dediğimiz şey;
Ülkeyi yönetenlerin bu şehre gelmesi demek şehrin kazanması demektir.
*******
PARA PUL, CAN DERDİ...
Ülkenin genel durumuna baktığımız zaman ne kadar dengesiz(!) olduğumuz ortada. 
Sayın Bakan Albayrak’ın ekonomide yeni yol haritasını açılamasın ardından ülke insanının genel durumuna hiç tarafsız gözle baktınız mı?
AK Parti ve MHP’liler ekonominin “kurtuluş reçetesi” derken, AK Parti ve MHP’nin dışındakiler “iflas reçetesi” olarak değerlendiriyorlar.
Yani bizim bardak ya ağzına kadar tam dolu, ya da dibine kadar boş.
İki gün önce bir abimiz ile yanı Sayın Bakanın açıklamasından sonra kendimizde durum değerlendirmesi yapıyoruz. 
Bu abimiz kanının son damlasına kadar Reis’çi ve AK Partili. 
AK Parti’den önce de sıkı bir MHP’li dahası Rahmetli Türkeş’çiydi. 
Aynı zamanda orta halli bir esnaftır kendisi.. 
Bizi de o ortamda bulunan üç ayrı kişi dinliyor. Akıllı adamlar hiç lafa girmiyorlar. 
Esnaf abimiz bir ara kulağıma doğru eğildi ve “Abi Reis’in üzerine lider tanımam. Ama şu damat ortalığa çıktıkça tepki artıyor. Reis dışında herkese kızıyorum. Kardeşim iyi değiliz tamam Şampiyonlar Liginde de değiliz, ama bu kadar da berbat değiliz ki...”
.............
Siz bu yorumdan ne anlıyorsunuz?
Tekrar genel olarak durumu ortalamaya çalışıyorum.
Mevcut durumdan çok mutlu olanlar bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az.
Çok olmasa da mutlu olanlar eh işte.
Esnaf abimizin dediği gibi konuşanlar ise çoğunlukta. 
Yani ekonomi konusunda karamsarlık tırmanıyor.
İster kabul edin isterseniz etmeyin.
Paranın, doların özetle sermayenin Ak partisi, gök partisi, CHP’si MHP’si olmaz.
Sayın Cumhurbaşkanımızı sevmek başka bir konu, ekonominin gerçekleri başka bir konu.
Ülkenin şu andaki durumu başka bir şey, 2023’de olması ihtimal şeyler başka bir şey... 
..............
Neyse Reis müjdeler ile bir gelip gitsin de yine ekonomi ve kayıp yıllar ile ilgili olarak kendimizce bir şeyleri yine sizlerle paylaşmaya çalışırız.
............
İnsanımız bu gelgitler ve arayışlar içerisinde bir de pandemi ile ters yüz olmuşken dün genç bir dostum bu günlerde en çok para kazanan ve rağbet gören kesimin psikologlar olduğunu örnekleri ile anlatıyordu. 
Tabii bu iş sadece para pul hastalık konusu da değilmiş. 
Evlilikler, aile içi geçimsizler, aile büyüklerinin genç nesil ile çatışmaları gibi pek çok durum artık psikologlarımıza teslim ediliyormuş.
Bence bu iyi bir gelişme. 
Eskiden böyle bir durum evde yaşansaydı kulakları çınlasın anam hemen üzerliği ocağın üzerinde kokutur, evde kim varsa okuyarak üfleyerek hepimizi onun üzerinden atlatırdı.
Hatta arada bir de çıkışır “dumanı içinize içinize çekin” derdi. 
Çünkü o gün evde yaşanan sıkıntının nedeni nazar olarak değerlendirilirdi. 
Ardından sabahlara kadar tesbihler çekilir, dualar edilirdi. 
Yine mi kavga bitmedi.
O zaman iş kurşun dökmelere kadar uzardı.
Eğer kazara o gün biri çıkıp da “hadi bir doktora gidelim” dese alacağı cevap çok netti “Biz deli miyiz de doktora gideceğiz?” olurdu.
............
Millet olarak eğitim durumumuz sorgulanabilir ancak önemsiz gibi görünen ama gelecekte çok daha vahim sonuçlara yol açacak bu durumda eğer psikologlarımızın müşterileri çoğalıyor ise doğru yoldayız demektir.
******
PARASI OLAN BEKLEMEYE ÇEKİLMİŞ
Yukarıda azıcık da olsa ekonomiye şöyle teğet geçelim istemiştik. 
Ancak biz bu satırları yazmaya çalışırken büyük sanayici bir abimiz ile telefon görüşmesi yaptık. 
Dahası abimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın Konya programı için bizi arıyordu.
Ama laf döndü dolaştı para mevzuna geldi.
Abimiz akıllı ve tecrübeli bir iş adamı, sanayici.  
Bize siyasi bir açık vermeme adına hep sakin ve ortadan konuştu. Pek yerele girmedi. Söylemlerinde de hep genel anlamda iş dünyasını kastetti.
Sermayenin Sayın Cumhurbaşkanına güvendiğini ama gelişmelerin de kafa karıştırıcı olduğunu söylüyordu.
Özellikle içeride ve dışarıda yabancı basın organlarında Türkiye ile ilgili çıkan haberlerin yabancı sermayeyi fazlası ile etkileyeceğinden rahatsızdı.
Sonuçta anladığım kadarı ile para yine beklemeye çekilmiş.
Direkt Reis’e yakın sermayenin dışındaki insanlar da sonbaharın sonunu bekliyorlarmış. 
Biz bir yorum yapamadık.
Çünkü para kolay kazanılmıyor.
Hele hele bizimki gibi Anadolu şehirlerinde para alın teri ile helal yoldan ömür verilerek kazanılan bir güç.
Bunun zorluğunu ancak bu yollardan geçenler bilir.
Tabii bu arada her şeye rağmen cesurca hatta kahramanca yatırım yapan insanlarımız da var. 
Hani sağlıkçılarımıza bu dönemde kahramanlar diyoruz yaaa. Ben de her ortamda ve özelliklede bu dönemde hâlâ ısrarla, inatla yatırım yapan sanayicilerimize, işadamlarımıza kahraman diyorum.
Ortak duamız yeter ki ülkemiz iyi olsun. 
Gerisi nasıl olsa olur Allah’ın izni ile.  
   
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Zannetmeden önce; öğren. Yargılamadan önce anla.  Yaralamadan önce hisset. Konuşmadan önce; düşün. 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Büyük tonajlı araç sürücüleri özellikle şehir merkezinin içinde kalan şehirlerarası yolarımızda diğer araç sürücülerini sıkıştırmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.