Alanyaspor hepimizin bildiği üzere geçtiğimiz hafta önce Avrupa maçı, devamında ise lig maçı oynayarak bu bölümü kapattı ve uzun bir süre sadece lig maçlarına hazırlanacak. "İyi ki döndük" diyorum, zira gördük ki Avrupa’da devam etseydik bu yükü kaldıramazdık. Şimdi yazacaklarım gündemden düşen konu için önemsiz olabilir ama gelecekte olmaması için uyarı niteliğindedir. Alanyaspor’un kupa maçına 24 saat kala gitmiş olması tamamen planlama hatasıdır. Bir takımı 35 derecelik bir sıcaktan alarak 11 derecelik bir soğuk iklime götürüyorsan, bunu 2-3 gün önceden yapmak gerekirdi. Oyunculardan bir tanesi bu konuya değindi ama eminim ki hepsi aynı düşüncededir. Oyuncuların demesine de gerek yok, hepimiz maç içinde, ortasında bunu gördük. Uzun yolculuğun üstüne bir de bu iklim farkı eklenince maça konsantre olamadığımızı gördük. İkinci hatamız ise ligde 18 maç oynamış, fizik gücüyle sert oynayan bir ekibe karşı kadro seçimlerinde hata yaptık. Rakip eksik kalıncaya kadar nasıl oynandığını ve devamında neler olduğunu tekrar etmemize gerek yok. Kaybettiğimiz zaman eleştiri yapmayı sevmem ama Rosenborg elenemeyecek bir takım değildi. Maçın adını büyütmesek, lig maçlarındaki gibi oynayabilseydik, diğer etkenleri de lehimize çevirme sanatını konuşturabilseydik bugün yolumuza devam ederdik. Yine de bize bu heyecanı yaşatan herkese teşekkür ediyorum. Bu maç sonrasında kafilemiz uzun bir yolculuktan sonra 28 derece sıcaklığı olan Rize’ye gitti. Şahsen bu maçta rotasyon bekliyordum ama 6 oyuncu ile değil. Hocanın bu tercihine saygı duyuyoruz ama birisi de şunu sormalıdır. Aynı kafilede tüm oyuncular bu yolculukları yaptıysa, yorgunluktan dolayı bu kadar yüksek rotasyon bana mantıklı gelmedi. Yorgunluğu bahane ederek şapkadan cin çıkarmak buna denir diyorum, bu konuyu da burada kesiyorum. İkinci yarı kötü de oynamadık ama ne Rizespor ne de Rosenborg bizi ekarte edecek takımlar değildi. Önümüze bakalım diyeceğim ama aklıma yine Türk futbolu özelinde bir soru geldi. Bu hafta Avrupa maçı yapan 3 Türk takımı da ligde puan kaybetti. Yorumlara bakıyorum, hep yorgunluktan v.b. eksilerden şikayet ediliyor. Avrupa’da takımlar hafta içi ve sonu maç yapıyor ve takip ettiğim kadarı ile şikayet eden yok. Şimdi soru şudur; yarın hafta içi maçlarımız başlayınca ne yapacağız, ne söyleyeceğiz çok merak ediyorum. Ne olursunuz Türk futbolunun genlerinde olan bahanelere sığınma işine artık son verelim. Bunu artık kimse yemiyor ve bu kolaycılığa kaçmaktır. 
-------------