Türkiye Kupası macerasına, o zaman ki adıyla Federasyon Kupası'na 1986 yılında başlayan Alanyaspor, aradan geçen 34 sene sonra bu maratonda ilk kez yarı finale çıkarak Süper Lig'e çıkma tarihi başarısından sonra ikinci kez tarih yazdı. Özetle bu 34 yıllık tarihe bakacak olursak; 86/96 yılları arası 1 kez 2. Lig'de mücadele ederken altıncı turu gördük, diğer yıllarda kupaya erken veda ettik. 1996 sezonundan sonra 2005 yılına kadar 9 yıl kupaya katılamayan Alanyaspor, 2007 ve 2008 sezonunda kupa gruplarına kaldı ama gruplardan çıkamadı. Alanyaspor o dönemde gruplardan çıkamadı ama Fenerbahçe ve diğer üst lig takımlarını Alanyaspor taraftarına izlettirmeyi başardı. 2011 yılı sonunda değişen yönetim ile birlikte, borçlar, üst liglere tırmanış ön planda olduğu için Süper Lig'e çıkış süresine kadar kayda değer bir başarı yakalayamadık. 17/18 sezonunda 5. tur, 18/19 sezonunda ise son altı turuna kalan temsilcimizin bu yükselişi adeta bugünlerin habercisi oldu. Ve şimdi ilk kez yarı finale çıktık. Alanyaspor'un kupa geçmişine baktıktan sonra şimdi sıra hikayeyi yazanlarda...

Hikayenin baş kahramanı tabi ki Alanyaspor Kulüp Başkanı Hasan Çavuşoğlu'dur. Futbol dünyasının en önemli kuralında, başarısızlık veya başarıda her zaman camianın liderleri eleştirilir veya övgüye mazhar olur. Gerçi konumuz sadece Türkiye Kupası olduğuna göre, önceliğimiz başka olduğu için 2011 yılından bu yana kupada kayda değer bir başarıya ulaşamadık. Ama bu yıl öyle bir yere geldik ki, tabi aslan payı başkanın olacaktır. Bunun yanında özverili çalışan ve uyumsuzluklarına şahit olmadığımız yönetim kurulu ve başkanımızın yanındaki profesyonel ekiplerin doğru ve planlı çalışması başarının gözükmeyen yüzüdür.

Yukarıda zikrettiğim insanlar ligler başlamadan bugüne kadar söylediğim gibi öyle bir kadro kurdular ki, "Bu sezon bizim yılımız olacak" der gibiydiler. Yağ, un ve şekeri hazırlayanlar, helva yapması içinde çıraklık döneminden ustalığa terfi eden Erol Bulut'u da takımın başına getirince, hedefleri olanların hepsi bir araya gelmiş oldu. Ligi ayrı tutarak diyorum ki, Erol hocanın da ilk geldiği günden itibaren kupaya vereceği önemi anlatması ve bunu oyunculara aşılaması da bu gelinen süreçte önemli bir mihenk taşıdır. Erol Hoca ve ekibinin iki kez çalıştırdığı takımları yarı finale çıkarmasını asla göz ardı edemeyiz. Maç değerlendirmelerimizde yine eleştiri yaparız ama yarı final için hocamıza teşekkür ediyoruz. Umarım Erol Hoca her zaman zikrettiği hedeflerine bu yılsonunda ulaşır.

Sonuç olarak, başlıkta da dediğim gibi; hikayesi olanlar başarıyı er geç yakalıyor. Bundan sonra ligde ve kupada nereye gideriz bilemem ama benim açımdan gelinen seviye mutluluğun doruk noktasıdır. Bana göre bu sezon camiamız tüm katmanları ile tarih yazan bir sezon geçirdiler. Bundan sonraki süreçte nereye gidersek gidelim bize bu gururları yaşatanlar alkışı ve saygıyı sonuna kadar hak ediyor. Yazımızı şu güzel sözle bitirelim: "Eylem olmadı mı vizyon rüyadır. Vizyon olmadan eylem vakit geçirmektir. Eyleme sahip bir vizyon ise dünyayı değiştirmektir."