Uğur Özteke

Uğur Özteke

Rektör Metin Hoca’dan doğru hamle...

Rektör Metin Hoca’dan doğru hamle...

Çok şükür mart ayını da geride bıraktık” diyeceğim belki siz de benim gibi kızacaksınız “Yahu kardeşim bu ne? Her giden aydan kurtulduğumuza seviniyoruz. Her geride bıraktığımız yıl için halimize şükrediyoruz.

Ne oluyor bize?

Ümitvar bir millet her geride kalan için bugününe şükreder mi?” ...

........

Evet bugünümüze şükürler olsun.

Amma velakin niye hep geride bıraktıklarımızdan kurtulduğumuza seviniyoruz ki?

Yani dün hep böyle mi içimizi mi yakmıştı?

...........

Boş verin siz beni.

Felsefe yapmanın anlamı yok.

Hayatın gerçeklerine dönelim ve işimize bakalım.

******

ADRES VE YÖN LEVHALARININ DURUMU

 

Rektör Metin Hoca’dan doğru hamle...

 

Rektör Metin Hoca’dan doğru hamle...

 

Rektör Metin Hoca’dan doğru hamle...

 

Dikkatli duyarlı bir okurumuz önce her iki tarafın da fotoğrafını çektikten sonra yazmış;

“Uğur abicim en yukarıdaki rektörlük levhası yıkılacak. Belediyenin köşesinde orada yönde yukarısı eski Bera İş Merkezini gösteriyor. Alttaki iki tane rektörlük levhası ise Meram Yeni Yoldaki Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesinin yolunda gösteriyor.

Şimdi rektörlük binası Bera İş Merkezi’nde mi?

Yoksa Meram’daki Yeni Yol üzerindeki hukuk fakültesinin yerinde mi?”

..............

Evet, Uğur İbrahim Altay Başkanın ekibi özellikle yön levhaları konusunda çok duyarlı ve yeni yerler hakkında titizler.

Amma velakin okurumuzun da fotoğrafladığı gibi böylesine şehrin iki merkezi yerinde iki aynı yer ve aynı adres ise olmamış.

Bu kimin işi gerçekten bilmiyorum.

Eski yanlış levhayı belediye mi çekmeli?

Üniversite mi?

Yoksa Bera İş Merkezi yetkilileri mi?

.................

Ama bildiğim tek şey fotoğraflarda olduğu gibi yanlış ve eski.

******

CORONA KISITLAMALARI KİME, KİM İÇİN?

Ramazan ayına kadar Sayın Cumhurbaşkanımız harita kırmızı da olsa esnafın nefes alması için küçük bir kapı aralığı açtı.

Dün sabah yine küçük bir iki esnaf ile iş yerlerinde dertleştik.

Küçük esnaf bu işten mutlu değil.

Çünkü diyorlar ki “Peki ramazanda bizim halimiz ne olacak?”.

Bu sorunun cevabını elbette biz bilemeyiz.

Ama ülkeyi biraz okumaya çalıştığımız zaman ister istemez feryat eden küçük ve orta ölçekli esnaftan yana olmaya doğru ibreyi kaydırıyoruz.

Niye mi?

Çok basit.

Bakın bizim etliekmekçiye, börekçiye, çaycıya ramazana kadar da olsa kısıtlı açılma yapıldı.

Doğru mu?

Evet bir masada iki kişi olacak şekilde yapıldı.

...............

Pekiii Antalya’da bir beş yıldızlı otelde giysi sektörü toplantısı için bir salonda sadece bir salonda 700 kişi nasıl ve niye yan yana gelip toplanabilirler?

..........

Bitmedi yine Antalya ve yine 5 yıldızlı bir otelde kilo verme ve sağlıklı beslenme toplantısı için nasıl bin 200 kişi...

Evet, evet tam tamına bin 200 kişi bir salonda toplanabiliyor?

............

Bakın şimdi bu tür haberler fotoğrafları ile isimleri ile yayınlanıyor.

Haaa bunlar öyle sosyal medya paylaşımları filan değil.

Ulusal kanallarda ekranlara geliyor.

Yazılı ulusal basında haber olarak yer alıyor.

Ve yine bu haberlerden anlıyoruz ki bunları yapanlara ve içeride bulunanlara cezai işlem de yapılmamış.

Yahu Konya’da Anadolu’da bizim saf, temiz, mütevazı, kanaatkar esnafımız “öldüüüüük” diye kendini yırtıyor, kimsenin umurunda değil.

Beş yıldızlı otelde olunca her şey yasal ve mubah oluyor.

Bakın Antalyalı dostlar ve okurlarımız yanlış anlamasın.

Bizim Akdeniz’e ya da Antalya’ya Bodrum’a, Fethiye’ye, Mersin’e bir ön yargımız yok.

.................

Elbette bir ülke için elbette bizim için turizmin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz.

Mesela pandemi öncesi Türkiye’nin turizm geliri 34 milyar 520 milyon 332 bin dolar idi.  (Anadolu Ajansı haberi)

...............

Geçen yıl bu rakamlar elbette yoktu.

Turizm Türkiye’nin olmazsa olmazlarından.

Türkiye güçlü Devlet. Bu gücümüzü koruyarak daha da güçlenmek için turizmimizi ayakta tutmalıyız.

Geriye gitmek şöyle dursun yerinde bile sayma şansımız yok.

Asla, asla, asla bu durumları düşünmek dahi istemiyoruz.

Ama bakın millet olarak sizlere göre “balık hafızalı” olabiliriz.

Bu millet iyiyi unutur da kötüyü ve acıyı asla unutmaz.

Geçen yıl Konya’da her şey yasaktı.

Konya’ya giriş çıkış bile yasaktı. Yasak ancak olağanüstü durumlarda Valilik izni ile yapılıyordu.

Peki sahillerimizde durum nasıldı?

Bırakın Konya’dan diyelim ki Antalya’ya gitmek şöyle dursun, Antalya’ya başta Ruslar olmak üzere isteyen istediği gibi inip istediğini yapabiliyor muydu?

Ve yine hatırlayalım.

O günlerde Türkiye’nin her yerinde vaka sayıları uçarken her ne hikmetse sahillerimizde tek vakaya rastlanmıyordu.

..............

Geçen sene millet can korkusu ile neyin ne olduğunu anlayamadı.

Ama bu sene uyandı.

Bu yaz öncesi büyüklerimiz gerekli tedbirleri almalı.

Turiste serbest olan her şey kendi insanımız için de serbest olmalı diyorum ve bu konuyu noktalıyorum.

******

REKTÖR METİN AKSOY’DAN YERİNDE BİR ADIM

Türkiye için, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için son yıllarda hainliği tescillenmiş olan son örgüt FETÖ (Tabii şimdilik bu böyle. Yarın başka isimlerde başka hainler her an yine karşımıza çıkabilirler) ile mücadele devlet ve hükûmet gözünü kırpmaksızın çalışıyor.

Ve sizler gibi bizler de operasyonları izledikçe bunların bitip tükenmediğini görüyoruz.

Ve işte bu çalışmalar ışığında Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy Hoca’nın bizzat imzası ile bu konuda geriye dönük yeni bir çalışma başlatılmış.

Evet Rektör Hoca’yı bu konuda tebrik ediyoruz.

Çünkü bu konuda bazıları gibi işi yavaştan almadan direkt düğmeye basmış. 

Ne acıdır ki bugün artık belgelenen geçmiş dönemlerden kalma benim üniversitem ile ilgili hainlikler artık temizlenmeli diyorum.          

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sabır ağrıları dindiren acı bir ot gibidir. Hem can yakar hem de tedavi eder.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Feryat edenin, ağlayanın sesini yürekten dinleme cesaretini kendimizde görebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Uğur Özteke Arşivi