Yine güne sağ ve de özellikle dipçik gibi sağlıklı başlamanın şükrü içerisindeyiz. Ajandamızda yazılmayı bekleyen pek çok konu başlığı var.
O zaman izninizle hemen konularımıza başlayalım.
VATANDAŞLAR VE AVUKATLAR
MAĞDUR OLUYORLARMIŞ
Allah hiç kimseyi hastanelere ve adliyeye düşürmesin.Tabii düşürmesin de yokluklarını da göstermesin. İnsanların sorunları arttıkça ve tüm bunların üzerine bir de pandemi nedeni ile yaşam şartları ağırlaştıkça anlıyoruz ki adliyelik vakalarda da tırmanışlar artmış.
İşte bunun en güzel örneğini avukat dostlarımızın bizlerle paylaştıklarından anlıyoruz.
Geçen gün telefonda bize durumunu izah etmeye çalışan genç hukukçu dostuma dedim ki, “siz güzel konuştuğunuz gibi güzel de yazarsınız. Bu durumu bir özetler misiniz?”
Sağ olsun o da yaşanılanları şöyle aktarıyordu;    
“Konya Adliyesinde mahkeme sayıları arttığı için duruşma salonu ve duruşma kalemlerine ayrılabilecek mekanlara ihtiyaç oluştu. Fakat adliyede yer kalmadı. Dolayısıyla bir mahkeme salonunu birkaç mahkeme, duruşma yapmak için kullanılmaya başladı. Bazı duruşma salonları mahkeme kalemleri oldu. 
Bazı hakimler duruşmaları mahkeme kalemlerinde ayakta yapmaya başladı.
Bazı mahkemelere 3 hakim atandığı için vatandaşın duruşmasının numarası belli olmasına rağmen duruşmaya bakacak hakimi arama yarışı başladı.
Örneğin duruşma salonun yapılacağı zemin kata geldiniz fakat sizin dosyanıza başka bir hakimde olduğunu öğrendiniz. Yani duruşmanın 3. katta başka bir hakimde olduğunu öğrendiniz, bu sefer kalkıp diğer hakimi ve kendine ayarladığı kalemi ve salonu bulmaya devam ediyorsunuz.
Bu durum birçok kişinin duruşmalara geç kalmasına, saatlerce (şaka değil gerçek ) adliye içersinde duruşma salonu aramasına neden oluyor.
Birçok kişi duruşmalara geç kaldığı için ve bazı mahkemeler duruşmaları saatinde aldığı için vatandaş hak kaybı yaşamaya başladı. 
Bu durumun bir çözümü olur mu ve olmaz mı belli değil?
Vatandaş ve özellikle avukatlar mağdur olmaya devam ediyor.”
..........
Bu yeni Adliyele Saraylarımız yapılırken millet dudak büküyordu. Bu saraylarda neyin nesi? İsraf değil mi? Bakın daha aradan kaç yıl geçti ki? Bu saraylar bile ihtiyaca cevap vermekte zorlanır olmuş. 
Allah devlete millete zeval vermesin diyoruz.
******
TELEKOM’A TEŞEKKÜR
Bir dostumuz fotoğraflamış ve göndermiş özetle şöyle diyordu;  
“Abi selamlar burası Meram Aşkan Mahallesi Fatih Caddesi No; 21. Yaklaşık 15 gün önce trafik kazası olmuş bu direk bu hale gelmiş.

Bu kaza yüzünden de telefon ve internet bağlantımız koptu. Sağ olsunlar biraz geç oldu ama yetkililer konuya müdahil oldular. Kendilerine teşekkür ederiz.
Selamlar hayırlı akşamlar.”
.........
SİZ İNSAN DEĞİL KATİLSİNİZ !
Allah rızası için şu fotoğraf karesine bir bakar mısınız?

Bir insan tarafından değil bir vahşi tarafından zenirlenen üç köpek yavrusu ve başından ayrılmayan anne köpek.
Siz Müslümanmısınız? Ya da insan? 

Ve bu içler acısı kareyi çeken ise bir polis arkadaşımız.
İşte Türk polisi bu.
Ah bir de kameralardan bu üç yavru köpeği zehirleyen şerefsiz yakalansa.
Bölge Erbakan Üniversitesinin eski Tıp Fakültesinin bulunduğu alan. O bölgenin arkası. Otopark alanı.

 
Hayvanseverler durumu Meram Belediyesine bildirmişler. Belediye ilgilenmiş ve bunun üzerine Meram İlçe Tarım Müdürlüğü devreye girmiş. Burada da görevlileri de yapmaları gerekenleri yapmışlar. Hatta otopsileri içinde Veteriner Araştırma Enstitüsüne göndermişler.
Bunun sonuçlarının da takipçisi olacağız.
Amma velakin bu yavruları zehirleyen sizce insan olabilir mi?
Eğer insan ise bizim aramızda dolaşırken daha neler neler yapabilirler mi?
Allah bizi ıslah etsin diyorum başka da bir şey diyemiyorum.
******
REKTÖR METİN HOCA’NIN BİR İKİ CÜMLESİ
BBN HABER, BBN TV kısaca BBN Medya olarak Selçuk Üniversitesi’nin yeni rektörü Sayın Metin Aksoy Hoca’yı ziyaret ettik. Gazetedeki fotoğraflar ve ekranda görünenlerimizin dışında da kamera arkasında arkadaşlarımız vardı. Bizim bu ekipten 4 kişi Selçuk Üniversitesi mezunu idi. Ben de dahil. 
Metin Hoca ile ilk kez birebir görüşüyorduk.
Hoca Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından atandıktan sonra kendisi ile ilgili üniversite ile ilgili bir sürü bilgi akışı olmuştu. Mesela hocanın bize direkt aktardığı yeni ve Avrupa’nın en büyük en geniş donanımlı Veteriner Fakültesi’nin diş hekimliğine devri konusunda bizim yorumlarımız, yazılarımız hocamızı üzmüştü. Veya aklında olumsuz iz bırakmıştı.
Bunun ve bu gibi durumların tek nedeni bilgi eksikliği idi.
Mesela bu konuda Hoca müjdeyi verdi. Zaten aslında basında çıkanlar gibi tek bir çalışma yapmadığı söyledikten sonra “Burası Veteriner Fakültesinindir. Bunu da resmen açıklayacağız” dedi.
Sayın Rektörü çok samimi ve vefalı buldum.
Kendisine yıllar önce selam vereni, kapısını çalanı unutmamıştı. Unutmuyordu.
Yeni dönemde Selçuk’ta israftan tasarrufa, bilimsel çalışmalardan yeni yapılanmaya anlattıkları inşallah gerçekleşirse Selçuk yine efsane Selçuk Üniversitesi olur.
Bizim mesleki olarak en büyük sermayemiz konuştuğumuz görüştüğümüz insanları kısa sürede tanıyabilmek, teşhis koyabilmektir. 
Metin Hoca’nın bizdeki ilk intibası muhteşemdi. 
İnşallah biz, üniversite, Konya ve Türkiye yanılmaz.
Hocaya ve bizi ilgilendiren İletişim Başkanlığındaki yeni ekibe görevlerinde üstün başarılar dileriz.
Allah mahcup etmesin diyoruz.
******
GÜN BİZİM GÜNÜMÜZ YALAN...
Dün pek çok gönül dostumuz arıyordu. Meğer dün 21 Ekim Dünya Gazeteciler günü imiş. Mesela MHP’li Meclis Üyesi Hüseyin Korkmaz Bey aradı aynen şöyle diyordu “Tarhana tahtında, demir vaktinde dövülür... Bayramınız mübarek olsun” ....
Siz dostlara samimi bir itirafta bulunayım mı?
Bayram mayram palavra.
Sektörün ve çalışanların geleceği karanlık...

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Vicdan hatırladıkça hiçbir suç unutulmaz

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?    
Hastalığın yine korkutmaya başladığı şu günlerde sağlık konusunda birbirimize biraz daha saygı gösterdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.