Uğur Özteke

Uğur Özteke

Tecavüzcü, kokainci siyaset öyle mi?

Tecavüzcü, kokainci siyaset öyle mi?

Mart ayının son günlerine giriyoruz. Mart karı yine yapacağını yaptı. Mart karının hissettirdikleri mayısta unutulur gider ama benim bugünlerde canımı sıkan konu ülkenin geleceği olan bugünün çocukları yani daha okula bile gitmeyen bebelerin geleceği.

45 yılın sonunda şu görüş bu görüş demeden bende oluşan genel kanaat siyaset adına bu ülkenin politika yaptıklarını sananlarının Türkiye’ye ve insanımıza verdiği zararı ne Amerika, ne Çin, ne Rusya ne Yahudiler ne de bilmem nelerin verebileceği. Bize en büyük zararı yine bizi yönetenler verir. (İyi niyetli, temiz, dürüst ve samimi siyasetçiler istisnadır)

.........

Hafta sonu Türkiye’nin gündemini farklı kanallardan izleyip farklı yayınları okurken manşetlerinden köşe yazarlarına kadar kahroluyordum.

Niye demeyin.

Önce biraz sonraki yazacaklarımı okurken bana sakın ola kızmayın.

Ben AK Parti’nin ne avukatı ne de savunucusuyum. Ve düzenli olarak takip eden samimi okurlarımız bilir ki AK Parti cehanında ve kontrolünde yapılan yanlış ya da eksik bir uygulama varsa sizlerle birlikte bizde bunları kırmadan dökmeden küfür ve hakaret asla olmadan dile getiririz. 

Şimdi başlayalım kokainci, jeepli AK Parti ARGE çalışanından…

Yahu Sayın Cumhurbaşkanımız son kongrede açıklamadı mı?

Bugün AK Parti’ye kayıtlı 13 milyon 500 bin partili varmış.

Bana göre bunların en az 3 milyon 500 bini belki de iki katı zaten tüm resmi özel tüm kurum kuruluşlarda çalışıyor.

Bunlardan biri kokainci çıkarsa…

Bunlardan biri 10 yılda değil 100 yılda çalışsan elde edilemeyecek bir servete ulaştı ise…

Bunlardan biri sosyal medyada bırakın AK Parti’nin muhafazakar kimliğine en rahat insanımızın yaşam tarzında bile kabul edilemeyecek pozlarını sosyal medyada paylaşıyorsa…

..............

Şimdi bunun direkt AK Parti ile Sayın Cumhurbaşkanı ile ne alakası olabilir?

Bunu direkt nasıl bağlıyorsunuz? Anlayabilmiş değilim.

Şu kokainci genç işinde tek bildiğim bir şey AK Parti’nin Genel Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı parti üyesinin değil, bu ülkede yaşayan her insanın sigara bile içmemesi için mücadele ediyor, varın ötesini siz hesaplayın.

******

CHP İÇİN DE AYNI ŞEYİ SÖYLEMİŞTİM

AK Parti için böyle düşünürken Allah şahit CHP için de aynı şeyi söylerim.

Mesela yakın zamanda Konya bağlantısı kurarak CHP içinde tacizci suçlaması yapıldı.

Hiç CHP’li olmadım. CHP içinden de taciz, Allah korusun tecavüz ile bağlantılı partili olabilir mi? Olabilir değil olur.

Peki bunun tamamen Kılıçdaroğlu ile CHP yönetimi ile ne alakası var?

..........

Böylesine iğrenç örnekleri Allah muhafaza tüm siyasi partilere yamaya çalışabilirsiniz. Ve ne acıdır ki bunun adına da siyaset diyebilirsiniz.

..........

Aslında acı olan bugün hâlâ bu iğrenç ötesi kötü örneklerde işin şu partilisi, bu partilisi diye gündemde tutulmasıdır.

Dün kadın ve para; imparatorlukları, çarlıkları, krallıkları yıkmadı mı? Yok etmedi mi?

Evet dün aynen böyle oldu.

Bugün olabilir mi? Olabilir.

Allah korusun olabilir.

Ama büyük tehlike bunun yarın çocuklarımızın, torunlarımızın yaşayacağı TÜRKİYE’de olmaması.

Başta siyasiler ve büyükler bunu önlemeli.

Değilse bakıyorum bizim milletin yarısı buna kokain diyor yarısı da pudra şekeri.

Yapmayın Allah aşkına tehlike içimizde.

..........

Ben yazsam asarsınız. Ama Allah’tan iktidara yakın bir edebiyatçı, bir yazar, bir öğretmen, ünlü Sinan Yağmur Hoca bakın ne yazmış;          

ŞİMDİ NE EKMEKÇİ HAYK VAR NE DE SÖZÜNE İTİMAT EDİLECEK BİR MÜSLÜMAN...
Ekmekçi Hayk kim midir? Doğma büyüme Konyalı, bir Osmanlı Ermenisi. İyi bir esnaf, fedakâr bir ekmek dağıtıcısı.

Arabasında, ahalinin soğuktan dışarı çıkamadığı günlerde bile aksatmadan sokak sokak dolaşıp kapıdan ekmek satışı yapan bir seyyar. Üstelik ekmeğin bile veresiye olduğu yokluk yıllarında…
 

Tecavüzcü, kokainci siyaset öyle mi?

 

Her esnaf gibi Ekmekçi Hayk’ın da veresiye defteri, vakti gelince tahsilat derdi, telaşı izahtan varestedir. Bütün bunlar sıradan şeylerdir ama sıradan bir Osmanlı Ermenisi, mesleğinin erbabı bir insan olmaktan öte ekmekçi Hayk'ı tarihe mal eden, geçmişten geleceğe mesajlar taşıyan enteresan bir yönü vardır: MÜSLÜMANA GÜVENİ, İTİMADI.
Hikâye ilginç.

Hayk'ın veresiye defterinde Müslüman ismine rastlanmaz. Çünkü Ekmekçi Hayk Müslüman müşterilerinin hesabını tutmaya gerek duymaz.

Duruma vâkıf olup bu itimadı biraz kıskanan, yadırgayan komşusu Nubar Efendi’ye verdiği cevap aslında bugünün Müslümanlarına tertemiz bir mesajdır:
“MÜSLÜMANLARDA KUL HAKKI KORKUSU VAR. HARAM YEMEZLER. KAYDA LÜZUM YOK…”
Kul hakkı, faiz, haram yiyen insanlar, siz-biz gerçekten Müslüman mıyız?

.....................

Yine hafta sonu bu Türkiye ile dertlenen ve özel yaşam tarzı ile de hayran olduğum genç bir dostum aşağıdaki hikayeyi gönderiyordu

..............

Bir kasabada her gün hava kararınca, insanlar maymuncuklarını ve fenerlerini yanlarına alır, komşularının evlerini soymaya giderlermiş.
Fakat gün doğarken geri döndükleri her seferinde kendi evlerini de soyulmuş durumda bulurlarmış.
Ama ülkede kimse kaybetmezmiş, çünkü herkes birbirinden çalarmış.
Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmış.
Geceleri, diğerleri gibi çantasını fenerini alıp hırsızlığa çıkmaktansa, evinde kalıp çalışmayı tercih edermiş bu adam.
Hırsızlar da onun evinin önüne geldiklerinde içeride ışık yandığını görünce döner giderlermiş.
Fakat bu durum böyle bir süre devam edince, ahali ona kızmaya başlamış, “Çalmadan yaşamak senin tercihin, ama başkalarını engellemeye hakkın yok” demişler. Bunun üzerine dürüst adam, geceleri ışığını söndürüp dışarı çıkmaya başlamış.
Her gece, hırsızlık yapmadan orada burada dolaşır durur, sonunda yatmaya evine dönermiş.
Fakat her döndüğünde evini soyulmuş bulurmuş.
Sonuçta bir haftadan daha az bir sürede, yiyecek içecek hiç bir şeyi kalmamış ve kasabayı terk etmek zorunda kalmış.
Kasabada hırsızlıkta ustalaşıp giderek zenginleşenler kendileri için soygun yapmak üzere maaşlı hırsızlar tutmaya başlamışlar.
Zamanla, zengin fakir ayrımı çoğalmış. Zenginler mallarını korumak için bekçiler tutmuşlar, hapishaneler kurmuşlar.
Kendi mallarının çalınmasını da yasadışı ilan etmişler! Ancak yoksulların mallarını çalmak hâlâ serbestmiş!
Bir süre sonra, artık kimse soymaktan ve soyulmaktan söz etmez olmuş.
Çünkü yoksullar ya açlıktan ölmüş ya da kasabayı terk edip gitmişler.
Zenginler ve maaşlı soyguncular ise ortada soyacakları kimse kalmadığından servetlerini yitirmeye başlamışlar.
Sonunda zenginler eski düzeni yeniden sağlamak için kasabayı ilk terk eden dürüst adamı başa getirmeye karar vermişler.
Nerede yaşadığını öğrenmişler. Evine gittiklerinde kapıda bir kâğıt görmüşler.
Kâğıtta şunlar yazıyormuş: “Bir insan sadece dürüst olduğu için aranıyorsa, her şey için çok geç olmuş demektir...”
Ve Ghandi’nin bir sözü: “Bir millet uyuyorsa uyandırmak kolaydır. Ama uyumuyor da uyuyor gibi yapıyorsa ne yapsanız nafile, uyandıramazsınız!”

..............

Eğer hâlâ bana çok kızıyor ve anlamıyorsanız Sayın Cumhurbaşkanımızın en yakın dava arkadaşı Yeni Akit Yazarı Sayın Abdurrahman Dilipak Bey’in bu son olayla ilgili twitter paylaşımlarını okuyun ondan sonra yine bana kızacaksanız kızın tamam mı?

Hamza Kürşat Ayvatoğlu olayının üstünü örterseniz, kendi çocuklarınızı felakete götüren yolları da görmezden gelmiş olursunuz. Gün gelir o canavar sizi de vurur. Paranın izini sürün ilişkiler ağını çözersiniz. O izi sürerseniz, o yol sizi şeytanın inine götürür. O yer yakınınızda!..”

...........

Hamza Kürşat Ayvatoğlu’nu kurtarmak, ilişkiler ağını görmezden gelmek, çok daha büyük felaketlere sebep olacaktır. Onu kurtarmaya çalışmak, geleceğinizi karartacaktır. Onu kurtarmaya çalışacaklar mafya ve yolsuzluk çetelerinin suç ortağıdır.

..............

“Mesele Hamza Kürşat Ayvatoğlu’nu linç etmek değil. Onun nasıl bu yollara savrulduğunu görerek diğer gençleri korumak olmalıdır. Onu kullanan ağababalarına bakın, çevrenizde ve her yerdeler.”

..........

“Hamza Kürşat Ayvatoğlu davasının bir lince dönüşmesi ya da karartılmasına karşı AK Partililer ve AK Parti Gençlik, insiyatif üstlenmelidir. Susmak çözüm değildir. Konu siyasi polemik konusu değil, hukuk ve daha önemlisi gençliğin geleceğidir.”

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bugünlerin olmazsa olması maskeyi atıp marketlere mağazalara maskesiz girmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Uğur Özteke Arşivi