Uğur Özteke

Uğur Özteke

Uzaya gidecek kadın astronot milleti kesmemiş!

Uzaya gidecek kadın astronot milleti kesmemiş!

Dün şehri turlamaya devam ederken milletin gerçek sorunun, gerçek gündeminin ne uzaya gidecek kadın astronot, ne de uçan otomobil olduğunu daha iyi görüyordum.

Millet olarak her kesimden insanımız partili partisiz şu ittifak bu ittifak evet dün Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdelediği uzaya gitme işini konuşuyordu.

Konuşuyordu ama bu konuşmalar eskisi gibi iz bırakmıyordu.

Neden mi böyle diyorum.

Sonunda laf dönüp dolaşıp iki acı gerçeğe geliyordu.

....................

Geçen yıl bu sütunlarda yazmıştık.

Dahası Külliyeden ve AK Parti Genel merkezinden aldığımız bilgiler doğrultusunda 2021’de “Reis sahaya inecek” denmişti.

Bizde bunu buradan yazmıştık.

Gerçekten de Sayın Cumhurbaşkaımız artık resmen sahada.

Günde en az üç defa tüm haber kanallarında canlı olarak programlara katılıyor.

Millete yeni heyecanlar yeni müjdeler ve yeni projelerden söz ediyor.

Ancak çalışan ve çalıştıran kesiminde yani sokaktaki, pazardaki, sanayideki kesimde kadın astronot konuşulsa da günümüzün iki gerçeği son cümleler oluyordu.

Bir; ekonomi.

İki; sağlık.

İnsanımız için bu iki acı gerçek her şeyin üzerinde hâlâ canlığını koruyor ve gündem olmaya devam ediyor.

Allah cümlemize güç kuvvet versin diyoruz.    

..........

O zaman biz de dönelim hayatın gerçek yüzüne.

*****

SİZ HİÇ DÜŞEN FİYAT GÖRDÜNÜZ MÜ?

Biliyorum bende de hiç akıl yok.

45 yıldır neye zam yapılmış da fiyatı sonra indirilmiş ki?

Ekonomiden anlamam. İlgi alanımda değil.

Ne var ki ben beni bildim bileli altın döviz hep yükselir.

Altını dövizi parası olan da hep kazanır.

Neymiş efendim “Şimdi düşüyormuş”

Yanu neye ve ne zamana göre düşüyor bunların fiyatlarını, bunu hiç söylemiyorsunuz ki.

Hem bakalım bu düşüş nereye kadar sürecek?

Çünkü devlet bir süre sonra bu rakamların inişine de “Hoooop dur bakalım” diyecek.

Çünkü bu iş bir denge meselesi, ekonominin de bir terazisi var, kantarı var.

.........

Dünkü yazımıza pek çok yorum aldık.

Mesela çok sevdiğim ve mesleğine büyük saygı duyduğum Mali Müşavir bir abimiz şöyle yazıyordu;

“Market etiket fiyatlarında yapılan denetimlerde indirim sağlanmaz.
İndirimin gerçek ve kalıcı olması için o ürünün maliyet hesaplarının iyi yapılması aracı ve nihayi tüketiciye ulaştığı dengenin sağlanması gerekir.
Üretici zarar, aracı kar, tüketici kazıklanıyorsa, etiketin bir anlamı olmaz böyle de devam eder.  Saygılarımla...”

..............

Oğuz Oğuz rumuzlu okurumuz ise şöyle yazmış;

Kardeşim millet uzaya çıkıyor, yazdığınız konulara bakın. Gündem bu kadar mı geriden alınır ya... Ohoooo ho ....

Yalnız belirteyim zincir marketler fiş keser vergi öder, SGK’lı işçi çalıştırır, kaldırım ihlali yapmaz, orta büyüklükteki imalatçı ve üreticilerde private label ürünler yaptırır aynı zamanda maliyeti denetler, halka yardımcı olur.

Hisse senetlerini alır, sene sonunda bir de halka kârından temmettü dağıtır, değerlenen mülkünden, kasasındaki paradan ve şirket değerinden hissedar ortak olarak eşit olarak faydalanırsınız.

Yerel esnaf nerelerde yanlış yapıyor bir daha düşünmeli.”

..........

Gerekçesinin ne olduğunu bilemem.

Bu konuda ne kadar uzman varsa partili, iktidar yanlısı muhalefet sevdalısı isim vermemek şartı ile ortak cümleler olarak bu durum için şunları söylüyorlardı;

“Etiket fiyatları Türkiye’de 5 şirket tarafından organize edilir.

Bu şirketler istedikleri ürünü istedikleri fiyata ortalarlar ve çark böyle döner.

Cumhurbaşkanı bu şirketlerin temsilcilerinin kulağını çekerse bir süreliğine sadece bazı ürünlerde fiyatlar düşer. Ama bunu beklemek de büyük hayalcilik olur.”

.........

Dahası bizde bu isimler de var.

Yani iş yorum ya da birileri için yazı yazma konusu değil.

Bugün Tarım Bakanlığında çok üst düzey yönetici olan bir kişi 4 yıl önce yukarıda dile getirdiğimiz o beş büyük kuruluşun iki tanesinde en üst seviyede yönetici imiş.

Farkındayım tam olarak net olarak açık açık yazamıyorum.

Ama ne olur affedin ve siz benim ne demek istediğimi anlayın.

Olur mu?

*****

ŞİVLİLİK İŞİNİ GÜZEL ÇÖZELİM     

Yine dün bir okurumuz yazımızı şöyle yorumluyordu; 

“Hayırlı sabahlar.

Şivlilikle ilgili görüşünüze katılıyorum abim.

O gün herkes çıkacak dışarı.

Bir de büyükşehir belediyesi 20 bin çocuğa KOMEK ve Bilgehanelerden şivlilik dağıtacakmış. Bence Konya’nın salgında tam zirve yapacağı zaman olur.

O çocuklar nasıl bir yığılma ile alacaklar şivliliklerini KOMEK’lerden, Bilgehanelerden.

Oradan dönerken tüm evlere uğrayacaklar bizim çocuklar.

Sonra evlerine gelecekler.

Peki salgın nasıl önlenecek.

Konya’da salgın Allah korusun bir daha zirve yaparsa bunun sorumlusu şivlilik olur.”

.............

Evet dün de yazdım okurumuzun uyarısı ile biz bugün de aynı şeyi tekrarlamaya devam edelim.

ŞİVLİLİK Konya’mıza özgü muhteşem güzel bir adettir.

Amma velakin gün yani bu yıl da insanlığın olağanüstü günlerden geçtiği günlerdir.

Okulları açamadığımız bu günlerde binlerce çocuğumuz annelere ile kapı kapı dolaşacaklar.

Peki şimdi bu çocuklara polis mi müdahale edecek?

Allah muhafaza Konya o zaman ne olur biliyor musunuz?

Elbette polis çocuklarımıza ve annelerine bir şey demeyecek.

O zaman da görüntüler aksi yönden yine gündem olacak.

Sözüm analara babalara nenelere...

Ne olur siz siz olun bu yıl yavrularınızı sokağa salmayın.

Ellerinizi cebinize atın ve ne olur şivlilik geleneğini bu yıl evlerinizde sürdürün. 

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanın gerçek güzelliği sözünün güzelliğidir.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dönel kavşaklara girerken ayağımızı gazdan çekmeyi öğrenebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Uğur Özteke Arşivi