Zarif Ve Yüreği Allah İle Barışık Ol…
ZARAFET;
İncelik, kibarlık, estetik, güzellik, nazik ve hoş sözlü, tatlı dilli olmak anlamlarına gelir. Zıddı hoyratlık ve kabalıktır.
Zarf içinde mazrufu sakladığı gibi zarafette insandaki potansiyel güzellikleri estetikle Tebriz eder…
ZARAFET;
Kendine Hâkim Olma ve Nezaketli Davranma İşidir... (Konfüçyüs)
Zarafetin Temeli Mizaç ve Duruştur.
Gönüller, Zihinler, Duygular ve Düşünceler Berrak Ola.
Sözün Zarafeti Şiir,
Rengin Zarafeti Resim,
Taşın Zarafeti Mimari,
Sesin Zarafeti Beste Olarak dışa yansıdığı vakit eşya da zarafet kazanır ve Sanat olur…
Rüzgâr, saba yeli yahut meltem iken güzeldir de haddini aşıp şiddetlenince fırtınaya, boraya, kasırgaya durur. Dalgalar belli bir ahenkle sahile vururken hoşa gider de şiddetini artırınca çevresini yıkmaya başlar.
Sevgi belli ölçülerde erdemdir de haddi aşınca adı aşk olur, cinnete varır.
Yerinde bir öfke edep içindir de haddi aşınca insanı katil eder.
Şakanın normali nükte ve mizahtır; ama aşırısı maskaralık olur.
Velhasıl zarafet bir itidaldir. Hani mevsimler içinde bahar gibi. Kış ve yaz haddi aşan hava şartlarıyla vardır; ama baharda sıcak ile soğuğun, gece ile gündüzün, belki tabiattaki ölüm ile canlılığın eşit ve dengeli olduğu görülür.
Arif kişide bulunması gereken özellikler arasında yüzün aydınlığı, vücut ve elbisenin
Temizliği, güzel koku sürünme, görünümün iç açıcı oluşu, konuşmanın düzgün ve akıcılığı,
Fikirlerin mantık ve akıl çerçevesinde olması, müstehcenlikten kaçınma ve pis şeylerden uzaklaşma gibi özellikler vardır.
Buna gülümseme, kararlılık, samimiyet, tek yüzlülük, sevgi, takdir hissi vs. de eklenebilir. Ama bizce hepsinden önemlisi sözün güzel olmasıdır.
Söz, candan ibarettir ve canın tek gıdası zarafettir. (Prof.Dr.İskender PALA)
Zarafet İle İlgili Sözler…
*Zarif ve yüreği Allah ile barışık ol…
*Kalp ve sesi yumuşatacak bir zarafet bilincine daim ihtiyaç var…
*Bazı durumlarda en zarif tavır susmak olmalı…
*Zarif yaşam, düşünceyi ve bilimi onaylar…
*Gönüller, zihinler, duygular ve düşünceler berrak ola…
*Zarafet gönül ve zihinlerin berraklığıdır…
*Kıyıda çırpınan bir balık kendi dünyasında suda müthiş bir zarafetle yüzer…
*Bir arabacının gölgesini gördüm, bir arabanın gölgesini bir fırçanın gölgesiyle temizliyordu.
Peygamberimizden Zarafet Örnekleri
-Yahudi cenazesine ayağa kalkar, sebebi sorulunca; ‘’O Bir İnsan dı’’ diyen bir peygamber…
-Hz. Vahşiyi bağrına basabilen bir peygamber…
-Kimin saçı varsa (onun bakımını yapmak suretiyle) ‘’ona değer versin ‘’ diyen bir peygamber…
-Kazılan bir kabirde gördüğü biçimsizliğe ‘’insanın gözünü rahatsız ediyor’’ diyen bir peygamber
-Kurban keserken ‘’en zarif şekilde kesin diyen’’ bir peygamber…
-Ona yıllarca hizmet eden Enes’e :’’bunu neden böyle yaptın veya yapmadın’’ diye azarlandığımı hatırlamıyorum dedirten bir peygamber…
Hz. Ebu Bekir’in yaşlı babası Ebu Kuhafe uzun zaman Müslüman olmamakta ısrar etmişti.
Ebu Kuhafe, Mekke’nin fethi günü Müslüman olmaya karar veriyor ve oğlu Hz. Ebu Bekir ile birlikte Müslüman olmak üzere Hz. Peygamber’in yanına geliyor.
Hz. peygamber, Hz. Ebu Bekir ve Ebu Kafe’nin geldiğini görünce şu tarihi nezaket cümlesini sarf ediyor:
‘’Bu yaşlı adamı buraya kadar neden yordunuz? Ben onun evine kadar gidebilirdim.’’
Mekke’ye muzaffer bir komutan olarak girmiş, Allah’ın elçisinin gösterdiği inceliğe bakın!
'Bu adam neden bu zamana kadar inat etti!' demiyor, 'biz keşke onun evine kadar gitseydik' diyor…
Konya’da değerler eğitimi çalışması kapsamında bir özel okulda yapılan zarafet konulu bir çalışmayı bu yazımızda kaleme almaya çalıştık.
Son söz;
‘’Aklı ve ahlakıyla yarışan, nazik, zarif, incitmeyen, incinmeyen, incittiğinde özür dileyen, gayreti kanatları olan, öğrenme, okuma, gelişim ve kültür davalarına sahip, uzakları yakın eden, yaşadıklarıyla dünyayı üşüten değil, ısıtan "zarafet" sahibi bir gençlik dileğiyle…’’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.