Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Zûnüvas’ın vârisleri

Zûnüvas’ın vârisleri

mustafarmagan on X: ""Zulüm bizdense ben bizden değilim." Rachel Corrie ' yi saygıyla anıyoruz. http://t.co/xaQ5ooVhZ7"" / X

…“O Yahudi, bak, ne tedbirde bulundu? Ateşin yanına bir put dikti.

“Kim bu puta taparsa kurtulur. Secde etmeyen, ateşin tam ortasına oturur” dedi.”

Mevlânâ, Celaleddin Rumi, Zûnüvas’ın (ö. 525) Medine’ye gelip daha sonra Necran’a

Döndüğünde o zamanın Müslümanı olan Hristiyanları zorlayarak Yahudi olmaları

İçin yaptığı zorbalıklara atıfta bulunarak bu hususun köpeklik olduğuna işaret

Etmiştir. Burada Zûnüvas’ın ateş kenarına put koydurması, onun Yahudilikle birlikte

putperestliğin izlerini üzerinde taşıdığının bir göstergesidir. Zûnüvas mü’minleri

maddî ve mânevî olmak üzere iki ihanete zorlamıştır. O zamanın müminleri olan

Hristiyanları puta taptırması manevi ihanete, ateşe atılmalarını istemesi ise maddî

ihanete işarettir.

Devirler geçse de anlaşılan o ki Zûnüvas’ın varisleri zulümleriyle birlikte maddi ve manevi ihanetlerine hız kesmeden devam ediyor.

En son yaşanan, Gazze'de el-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlenen saldırının, dünyada yankı uyandırmasına bile tahammül edemeyen, Batı basınında saldırıdan hemen sonra manşete çıkılan ifadelerin değiştirilmesi, İsrail tarafının açıklamalarına ağırlık verilmeye başlanması ikiyüzlülüğü gözler önüne seriyor.

Bu yaşanan malum durum kendini Uşak rolüne kaptırmakla kalmayıp aynı zamanda ruhunu satanlarında şaşırmadığımız durumlarıdır.

Bir eserden alıntıyla devam edelim:

...Stevens uşakların başıdır. Yaşamı boyunca çalıştığı Darlington Malikanesinde, baş uşaklığın gerektirdiği tüm hoşgörü ve ağırbaşlılığı sergiler. Stevens’ın kendi kişiliği bu ağırbaşlı duruşa sırtını dayar. Yıllarca bu duruşu öyle gayretli sürdürür ki, sonunda o olur. Stevens, baş uşaktır. Ne daha azı ne de fazlası.

Stevens, Kazuo Ishiguro’nun Booker ödüllü romanı Günden Kalanlar (1989)’ın anlatıcısıdır.

Bu anlatılan kısa hikâyeden çıkan sonuç şu olsa gerektir:

Maddi ve manevi ihanete uğramak istemeyenlerin öncelikle Uşaklık rolünden ruhlarını ve bedenlerini kurtarmaları, Müslümanca ve insanca bir role bürünmeleri gerekiyor.

Gelelim yaşanan her türlü zulüm konusuna…

"Adâlet” de “zulüm” de birer tohumdur. Vakti saati gelince muhakkak yeşerecektir.

Binâenaleyh, iyiler sevinsin, kötüler de korksun. Çünkü gül diken gül derecek, rüzgar eken de fırtına biçecektir...

Büyük meziyetlerle donatılan insanoğlunun sorumluluğu da ağır olacaktır şüphesiz. Nitekim göklerin, yerin ve dağların taşımaktan korkup kaçındığı “emanet”i insan yüklenmiştir.

Peki nedir bu emanet diyeceksiniz?

Bu emanet başta “âdil olmak ”tır. Zulümden kaçınmaktır. İyiyi kötüden ayırabilmektir.

Ve nihayet bu emanet sorumluluk duygusu taşı­maktır.

Sözlükler “adâlet”i; “doğrudan ayrılmama, hakka riâyet etme” şeklinde karşılar. “Adâlet”in zıddı olan “zulüm” ise; haksızlık, eziyet, işin gere­ğini yapmama demektir.

Bu konuda Mevlânâ şöyle der:

“Adâlet nedir? Ağaçları sulamak. Zulüm nedir? Dikene su vermek. Adâlet, bir nimeti yerine koymaktır; su emen her kökü sulamak değil.

Zulüm nedir?

Bir şeyi konmaması gereken yere koymak; buysa, belâya kaynak olur ancak.”

Ey Zulümle bir kuyu kazan! Sen kendin için tuzak hazırlıyorsun...

Zulüm, bayındır yerleri yıkar, yurdun bayındırlığını giderir...İbni Haldun

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Zira hakkınızla beraber, şerefinizi de kaybedersiniz...Hz. Ali

Zulüm, vefasızlık ve hile kimde bulunursa zararı yine kendisine dokunur. Hz. Ebubekir

Zulmü her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur... Ahmet Hamdi Tanpınar

“Merhamet edenlere, Cenâb-ı Hakk merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet etsin!” Tirmizî-Hadis

Hud Suresi, 113. ayet: Zulmedenlere eğilim göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka velileriniz yoktur, sonra yardım göremezsiniz.

Yazımızı 18 Ekim 2019 tarihinde aramızdan ayrılan, rahmetle andığımız Usta Kalem Nuri Pakdil’ in şiiriyle ve vermek istediği ruhla bitirelim.

ANNELER ve KUDÜSLER

Tûr Dağı’nı yaşa

Ki bilesin nerde Kudüs

Ben Kudüs’ü kol saati gibi taşıyorum

Ayarlanmadan Kudüs’e

Boşuna vakit geçirirsin

Buz tutar

Gözün görmez olur

Gel

Anne ol

Çünkü anne

Bir çocuktan bir Kudüs yapar

Adam baba olunca

İçinde bir Kudüs canlanır

Yürü kardeşim

Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin.

Nuri Pakdil

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi