Bu köşeyi okurken emniyet kemeriniz lütfen takılı olsun.

Sonra beni kimse uyarmadı demeyin.

Şimdi: Kısa bir süre düşündüm: Teşekkürümü yazımın başında mı yapayım yoksa sonunda mı? İlk satırlarımda BBN Haber’de yazmama imkân sağlayan BBN Medya Group ailesinin sahip ve yöneticilerine en içten teşekkür etmenin uygun olacağına karar verdim.

Bu ilk yazım, hem bir merhaba hem de bir teşekkür girişi.

Şimdi: Bana bu imkânı tanıyan Sayın Kavaf Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kavaf Beyefendiye, BBN Medya Grup Başkanı Fahrettin Damga ve BBN Türk İdare ve Spor Müdürü İrfan Kulekaya Beyefendilere bütün içtenliğimle teşekkür ederim.

Haberiniz olsun: Artık bu köşede bana maruz kalacaksınız, bunu peşinen söylemiş olayım.

Dedim ya: Bu satırları okumaya başlarken emniyet kemerleriniz lütfen takılı olsun. Sonra beni kimse uyarmadı demeyin.

O halde: İlk köşe yazıma neden bu başlığı koydum?

Son derece çalkantılı bir tarihsel dönemeçten geçiyoruz.

Bir “eski iyici”ler var.

Bir de “yeniye alışın”cılar.

O halde, neden vazgeçeceğiz ve neye alışacağız?

İşin komik yanı eski dönekle yeni mümin aynı ölçüde hoşgörüsüz, aynı ölçüde dogmatik ve saldırgan ve ne hikmetse aynı ölçüde zengin, kibirli, egosu şişkin. Bunu da özgüven olara pazarlamıyorlar mı, hem de nasıl pazarlıyorlar.

Ha şunu bileydin: Özgüven emek ister tecrübeyle inşa olur, ego cehaletin mühendisliğidir. Özgüven fay attı üzerinde olsa da hiçbir sarsıntıda yıkılmaz. Ego bir balon gibi anında patlar.

Bir de ara not: Eski dönek ve yeni mümin kim sorusunun cevabını siz bulacaksınız. Burada her şeyi apaçık yazamam, o zaman düşünmenize fırsat kalmaz güzel okuyucu.

UZUN LAFIN KISASI OLMAZ: Bilmek, düşünmek, sorgulamak, akıl yürütmektir.