Herkesi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün mezunu olmaktan gurur duyduğum Selçuk Üniversitesini yazacağım inşallah.

Bilmem farkında mısınız pandemi döneminde en fazla öne çıkan üniversitelerin başında Selçuk Üniversitesi geliyor. Gerek büyük bir başarı ve cesaret örneği sergileyip aşı alanında başlatılan ve olumlu bir şekilde yürütülen çalışmalar gerekse de akademik alanda yüz yüze eğitime geçiş yolunda atılan kararlı adımlar Selçuk Üniversitesinin bu dönemde yıldızının parlamasına yol açtı. Üniversite gençliğinin pandemi nedeniyle büyük bir bunalıma girdiği, okullarından, arkadaşlarından, sosyal aktivitelerinden geri kaldığı bu dönemde Selçuk Üniversitesi başarıyla gerçekleştirdiği uzaktan eğitimi hibrit eğitim modeli ile süsleyip yüz yüze eğitim yolunda güzel adımlar atmıştı. İnşallah bu adımların devamı gelir ve üniversite güz döneminde tamamen normal eğitimlerine başlar.

******

Bununla birlikte aşı çalışmalarını da ilgiyle takip ediyoruz. Osman Erganiş hocamızın liderliğindeki aşı geliştirme ekibinin ülkemizdeki ilk mRNA özelliğini taşıyan aşı projesi, dünyada Kovid-19’a karşı geliştirilen sınırla sayıdaki mRNA aşı projeleri arasında yer alıyor.  TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezleri Projesi kapsamında kabul edilen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından oluşturulan Türkiye Covid-19 Platformuna dâhil edilen Selçuk Üniversitesi aşısı geçtiğimiz günlerde de Ankara Şehir Hastanesi’nde insan denemelerine başladı. Umuyoruz ki güzel neticeler alır ve Anadolu’nun bağrından çıkan bu aşı önce bizim sonra da tüm insanlığın korana virüs illetinden kurtuluşu için umut olur. Aşı çalışmalarına katkı sağlayan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.

******

Ve yine umuyoruz ki bu çalışmalar Selçuk Üniversitesinin akademik anlamda yakalayacağı yüksek sıçrayışın temel dayanağını oluşturur. Çünkü üniversitemizin artık akademik alanda da hak ettiği saygın konuma yükselmesi gerekiyor.  46 yıl önce 2 fakülte ve 327 öğrencisiyle faaliyete başlayan Selçuk Üniversitesi günümüzde 23 fakülte, 7 enstitü, 5 yüksekokul, 22 meslek yüksekokulu, 1 devlet konservatuarı, 54 araştırma ve uygulama merkezi ve 70 bine yakın öğrencisiyle ulu bir çınar olmuştur. Bu ulu çınara yakışan da her daim her alanda zirveye yürümektir.

Kabul etmemiz gerekir ki akademik camianın iç çekişmeleri, FETÖ’nün üniversiteyi örümcek ağı gibi sarması ve en önemlisi sürekli bölünmeye sevk edilmesi Selçuk Üniversitesinin istenen çıkışı yakalamasının önüne geçti.  İnşallah pandemi sonrası oluşacak yeni dönem Selçuk Üniversitesinin yıldızının parladığı bir dönem olur. Benim üniversiteme sadece akademik başarıyla değil her alanda yükselmek yakışır.  Bilimde, sanatta, sporda…

******

Asıl meseleye gelirsek Selçuk Üniversitesinin aşı noktasındaki kısaca PR çalışması denilen reklam ya da marka bilinirliğini oluşturma noktasındaki adımlarını son derece yetersiz buluyorum.  Ülkemizde toplamda 209 üniversite var. Peki sorarım size kaç tanesi Selçuk Üniversitesinin sahip olduğu aşı çalışmasına sahip? 131 devlet ve 78 vakıf üniversitesi içerisinde aşı noktasında ciddi adım atan üniversiteler arasında Hacettepe, Yıldız Teknik, Marmara, Atatürk ve Akdeniz üniversiteleri sayılsa da öne çıkan iki üniversite var; Erciyes ve Selçuk.

Onun için üniversite yönetimi başta aşı olmak üzere her kıymetli çalışmayı iyi pazarlamalı, elindekinin kıymetini iyi bilmeli.  Güzel bir rüzgârı arkasına alan Selçuk Üniversitesi hazır fırsat ayağına gelmişken golü atmalı.

******

VEFA…

Selçuk Üniversitesine ayırdığımız bu köşeyi  bir tebrik ile tamamlayalım. Üniversitemiz geçtiğimiz günlerde güzel bir vefa örneği sergiledi. SÜ Alâeddin Keykubat Yerleşkesi içinde Merve Mercan Parkı’nın inşa edileceği alanda Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Can Özkan, Fen Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Taşer, üniversite idari personeli Sabit Dinç, A. İlker Küçüktunç ve Durmuş Tuna (emekli), Tıp Fakültesi 6. sınıf intern öğrencisi Merve Mercan ile Ziraat Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Ömer Batuhan Akyavaş’ın anısına fidanlar dikildi. Bu zikrettiğimiz isimler pandemi sürecinde koronavirüsten kaybettiklerimiz. Selçuk Üniversitesi “vefa”nın semt adı olmadığını göstermiş. Bu nazik düşünceyi hayata geçirenleri de tebrik ediyorum. Hayatını kaybeden akademik ve idari personel ile öğrenci kardeşlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum.