Ağırlıklı olarak, 2000'li yılların başında hız kazanan, hemen hepimizin haberdar olduğu bir mavi kapak furyası var. 500 bin adet mavi kapak toplayın tekerlekli sandalye verelim. 750 bin mavi kapak toplayın akülü tekerlekli sandalye verelim. Ya da kapakları bize gönderin, biz de ihtiyacı olanlara tekerlekli sandalye veya ihtiyacı olan bir alet verelim gibi.

 Bu furya bir dönem popülerliğini korudu ve her konuda olduğu gibi bir süre sonra, o sokak, sokak kapak toplama heyecan ve hızını kaybederek, unutulmaya yüz tuttu. Kilosu 1.5 TL olan bu kapakların pek tabi ki dolandırıcıların iştahını kabartması da kaçınılmazdı. Bu son derece faydalı sosyal projenin hızını kaybetmesinde, suiistimal simsarlarının, önemli bir etkisi olmuştur.

Sevgili dostlar tüm olumsuz gelişmelere rağmen, mavi kapak projesi sanıldığı gibi bitmedi halen devam ediyor. Bu sosyal sorumluluk projesine destek olmak isteyenlere, bu aşamada düşen dürüst bir şekilde bu kampanyayı yürütene ulaşabilmek.

 (Bu arada hatırlatmalıyız ki, kampanya ismi mavi kapak olsa da her türlü renk ve boyuttaki plastik kapak toplanabilmektedir)

Ciddi ve güvenilir anlamda bildiğim kadarıyla, Türkiye omurilik Felçlileri Derneği tarafından bu kampanya sürdürülüyor. 

Ancak bu kampanyayı, azim ve cansiperane bir emekle ayakta tutan ve sahiplenen bir dede, torundan bahsetmek istiyorum.

Eskişehir'de hayatını sürdüren Halit Aydoğan (74) ile torunu Melike Sarıtaş (18), 2008 yılında sosyal medyada açtıkları "Dede Torun Mavi Kapak" hesabı ile kendilerini bu işe adamışlar. Bugüne kadar 130 ton mavi kapak toplayıp, elde ettikleri gelirle 465 tekerlekli sandalyeyi ihtiyaç sahiplerine ulaştırdılar.

Sosyal medyada Türkiye'nin birçok ilinden 100 bini aşkın takipçisi bulunan "Dede torun mavi kapak" hesabı aracılığıyla topladıkları mavi kapakları, geri dönüşüm firmalarına gönderen dede ve torunu, elde ettikleri gelir ile ihtiyaç sahibi engellilere tekerlekli sandalye hediye ediyorlar.

Geçtiğimiz günlerde Eskişehir'de evlerinin bahçesinde toplayıp ayrıştırdıkları bu kapaklar, merhametten nasibini almamış bir hırsız tarafından çalındı.

Aynı gün haberdar olduğum ve konuştuğum Melike kızımızın acısı ve gözyaşlarını size tarif edemem, eminim ki evlerinin tüm eşyaları çalınsa o kadar üzülmezlerdi. Dedesi ile birlikte üzerlerine aldıkları emanetçi ruhu öylesine vicdani bir yük yüklemiş omuzlarına.

Neyse ki 24 saat içinde, biraz da konuya verdikleri duyarlılık bilinciyle Eskişehir polisi şahsı yakaladı ve adalete teslim etti. Tahmin edeceğiniz üzere o anki sevinç gözyaşları ve duaları da görülmeye değerdi. Gözyaşlarıyla giden kapaklar, yine gözyaşlarıyla döndü.

Yazık ki sınır tanımaz, vicdan fukarası hırsızlık çeteleri, çoğu maddi yetersizlik içinde yaşam mücadelesi veren engellinin bin bir zorlukla alınmış, bu tarz kampanyalarla ya belediyenin ya da bir hayırseverin katkısıyla, yaşama sevincini ucundan da olsa yakalayabilmiş tekerlekli sandalyelerini, akülü sandalyesinin şarj cihazını, aküsünü, tekerini... çalmakta bir mahsur görmüyorlar.

Bizler iş yerimizin, sokağımızın, sitemizin bir köşesine koyacağınız mavi kapak toplama noktalarından vazgeçmeyerek, kampanyaya destek vermeye devam etmeliyiz.

Bu vesileyle insanlık ve merhametten nasibini almamış hırsızlara da bir teklifim olacak;

Tez zamanda ıslah olmanız temennisiyle, sizlerden mavi kapak toplamanızı beklemiyoruz.

Bileğinize kelepçe girmeden önce, ayağınıza bir ip geçirin ve bağlayın, sadece 24 saati o şekilde geçirin. Empati size çok uzak bir kelime olsa da, bir deneyim sahibi olun.

Bir gün, hırsızlığa yeni bir boyut kazandırmak için, bir engellinin engelini çalın, eminim ki suç teşkil etmeyecektir, edecekse bile dünya üzerindeki tüm engelliler adına size garanti veriyorum, hiçbiri sizden şikayetçi olmayacaktır.

Kalın sağlıcakla...