KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,6114 %-0.02
49,7915 %-0.09
9.375,42 % -0,05
Ara

Sevda Yolunda Yine Can Kaybı

YAYINLAMA:

Geçtiğimiz hafta, yürekleri burkan acı bir aşk hikayesiyle irkildik. Sonu hüsranla biten aşk hikayeleri her zaman içimizi burkmuştur. Gazete ve sosyal medyada fazla yer bulmayan Yakup, Dilan sevdasındaki çıkmaz yolu haberlerden derlemeye çalışalım.

Muş’un Korkut ilçesine bağlı Tan köyünde birbirlerine karşılıklı sevgi besleyen Dilan Tuna (21) ve Yakup Sönmez (26), 3 gün arayla hayatına son verdi. Yan yana toprağa verilen Tuna ve Sönmez’in mezar taşlarına tülbent bağlandı.

Yıllarca kavuşma hayaliyle yaşayan iki gencin, babanın attığı bir tokadın ardından ölüme gitmeleri hafızalarda acı bir iz bıraktı. İki genç bedeni yan yana toprağa düşüren bir baba inadının ardında Kerem ile Aslı’dan “Mem û Zîn”e uzanan bir hikayenin dalgınlığı kaldı.

Dilan Tuna (21) ve Yakup Sönmez (26) aynı köyün çocuklarıydı. Anlatılanlara göre, birbirine karşı güzel duygular besleyen gençler dokuz yıl önce büyük bir sevdanın temelini attı. Yıllar içinde iki gencin birbirine sevgisini köyde bilmeyen kalmadı.

Yıllar geçtikçe gençler bu birlikteliği evlilikle taçlandırmak istedi. Rivayete göre üç yıl önce Dilan 18 yaşındayken Yakup babasına açıldı. Baba da Dilan’ın evinin yolunu tuttu. Kızı babasından istedi. İşte bu andan sonra istenmeyen gelişmeler birbirini kovaladı. Köy muhtarı olan Dilan’ın babasından ret yanıtı aldı.

Ancak Yakup’un pes etmeye niyeti yoktu. Dilan’ı istemek için defalarca muhtarın kapısını çaldı, köyde sözü geçen büyükler devreye girdi. Ancak her seferinde ret yanıtı geldi.

Köyüler, Dilan’ın babasının bu evliliğe onay vermemesini bir türlü anlayamıyordu. Bu duruma “baba inadı” dediler. Ama kimse bu inadın böyle bir acıya dönüşeceğini tahmin edemiyordu.

İki genç bir gün kavuşma hayali kurarken, pes etmeyen Yakup, en son 10 Ağustos günü umutla babasını bir kez daha Dilan’ın babasına yolladı. Ancak muhtar, Yakup’un babasının karşısına bile çıkmadı. Kızına “Git söyle, benim bunlara verecek kızım yok” dedi. Dilan karşı çıkınca öfkelenip bir tokat attı. Ardından duyulan tüfek sesi köyü yasa bürüdü. Dilan gözyaşlarıyla toprağa verilirken Yakup’un babasının da gayri ihtiyari yüreğine kurt düştü. Aile üyelerini “Yakup’a dikkat edin, yalnız bırakmayın” diye tembihledi. Fakat bu uyarı Yakup’u kurtarmaya yetmedi. 13 Ağustos’ta evden çıkan Yakup, bir daha dönmedi. Cansız bedeni bulundu.

Tan köyündeki acı yürekleri dağlarken gençlerin belki de o güne kadar bu konuda söz hakkı verilmeyen anneleri son bir istekte bulundu. Yüreği dağlı iki anne çocuklarının yan yana defnedilmesini ve mezarlarına gelin-damat tülbentleri bağlanmasını istedi. Öyle de oldu. Birinin mezar taşına yeşil, diğerininkine kırmızı tülbent bağlandı.

İki bedeni yan yana toprağa düşüren olayı kimi Mem û Zîn’e kimileri de Kerem ile Aslı’ya benzetirken Tan köyündeki matem milyonların hafızasına kazındı.

Aşk, insanı nihayetinde ilahi aşka ulaştırıyorsa aşktır o zaman derler. O halde neden dünya sevda üstüne, aşk üstüne dönmez. Ya Mihriban misali kavuşamadan, ya kara sevdayla, ya çaresizlikle ömür bedbaht olup gidiyor.

Rabbimin bizlere lütfu, ihsanı, sevgisi bu kadar büyükken insanın insana bu zulmü niye?

Mutlak pişmanlıklarla dolu bu olayda görüleceği üzere, ömründe sevdadan nasibini almamış zalimlere inat, sarılın sevdiklerinize. Bedeli neyse ödeyin, ödeyin ki ömrünüz pişmanlıkla son bulmasın. En kötü ihtimal ben elimden geleni yaptım. Olmadı dersiniz.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *