Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

ÜLKELERE GÖRE ENGELLİ HAKLARI

ÜLKELERE GÖRE ENGELLİ HAKLARI

Ülkemizde engelliye sunulan hakların yanı sıra bazı çözümlenmemiş sorunlar olsa da diğer ülkelerin engelli bireylerine sunulan avantajlara rağmen, yasal ve sosyal alandaki gelişmeler umut verici olmuştur.

Ülkemiz ve OECD ülkeleri arasında Engelli Hakları ile kısa bir kıyaslama yaparak bilgilerimizi pekiştirelim.

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERE VERGİ DÜZENLEMELERİ İLE SAĞLANAN AVANTAJLAR

-Gelir Vergisi

193 sayılı Gelir vergisi Kanununun 31. Maddesinde “engellilik indirimi” ile ilgili hükümler bulunmaktadır.

4369 sayılı Kanun’la Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklik ile, engellilik indiriminin kapsamı genişletilmiş ve 01.01.1999 tarihine kadar ücretlilerin (Hizmet erbabının) yararlanmakta olduğu vergi indiriminden yararlanabilmektedir. Engellilik indiriminin sadece gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde indirilmesi mümkündür. Hizmet erbabının kalkınmada öncelikli yörelerde çalışması durumunda, engellilik indirimi, bu bölgeler için belirlenen özel indirim tutarlarının katları şeklinde hesaplanacaktır.

Çalışma gücünün kaybına bağlı olarak derecelere ayrılan engellilik düzeyleri, bu konuda çıkartılmış yönetmelik hükümlerine göre belirlenmekte ve indirim tutarları derecelere göre farklılaştırılarak yıllık olarak uygulanmaktadır.

-Gümrük Vergisi

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 167/12. maddesinde malül ve engellilerin kullanımına mahsus eşyanın gümrük vergilerinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

-Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)

4760 sayılı Özel tüketim Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle, engellilere motorlu taşıt araçlarının yurt içinden satın alınması veya ithal edilmesi sırasında sağlanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) istisnasının kapsamı genişletilmiştir. ÖTV Kanunu’nun 7/2. maddesinde yapılan değişiklik itibariyle, Engellilik derecesi yüzde 90 veya daha fazla olan malül ve engellilerin bazı taşıt araçlarını özel tertibat veya mekanik ilave yaptırmak şartı olmaksızın ÖTV ödemeden satın alabilmeleri imkanı getirilmiştir.

-Katma Değer Vergisi (KDV)

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nda, engellilik dereceleri yüzde 90 ve daha fazla olan malül ve engellilerin kendi adlarına kayıt ve tescil edilmiş olan taşıtlar yanında,engellilik dereceleri yüzde 90’dan az olan malül ve engellilerin adlarına kayıt ve tescilli olan ve engellilik haline uygun özel tertibatlı veya özel tertibatlı hale getirilmiş taşıtlar için, istisnai bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, engellilerin eğitimleri, meslekleri ve günlük yaşamları için özel üretilmiş her türlü araç gereç ve özel bilgisayar programları KDV’den istisna edilmiştir.

-Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV)

5035 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile Motorlu taşıtları Vergisi Kanunu’nun istisnalara ilişkin 4. maddesinin c bendi değiştirilerek “Engellilik dereceleri yüzde 90 ve daha fazla olan malül ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtlar ile diğer malül ve engellilerin bu durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtlar için Motorlu Taşıtlar Vergisi tahsil edilmemesi” hüküm altına alınmıştır.

Bu düzenleme ile, malül ifadesine ilaveten engelli ifadesi de eklenmiş ve bu istisnadan yararlanma şartı olan “bizzat kullanmak” zorunluluğu şartı kaldırılarak sakatlık dereceleri yüzde 90 ve daha fazla olan malül ve engellilerin, adlarına kayıtlı taşıtlar ile diğer malül ve engellilerin adlarına kayıt olan özel tertibatlı taşıtlar MTV’den istisna edilmiştir.

-Emlâk Vergisi

07.07.2005 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5738 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile Emlâk Vergisi Kanununun 8. maddesi’ne “engelliler” ifadesi eklenmiştir. Bakanlar Kurulu, engellilerin, Türkiye sınırları içinde, brüt “200 m²’yi aşmayan tek konutları” olması durumunda, bu konutlarına ait vergi oranlarını “0” a kadar indirmeye yetkili bulunmaktadır.

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERLE İLGİLİ EKONOMİK VE SOSYAL DÜZENLEMELER

-Erken emeklilik

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre, “01.01.2007 tarihi ve sonrasında işe giren sigortalılar” ile ilgili olmak koşuluyla, malülen emekliliğin temel şartı; sigortalının, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün en az yüzde 60’ını kaybetmemiş olmasıdır. Diğer bir ifadeyle; sigortalı kişi, sigortalı olarak “ilk işe girdiği tarihten sonra’’ çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az yüzde 60’ını kaybetmiş bulunuyorsa, “malülen emekliliğe” hak kazanmaktadır.

Ancak, sigortalı kişinin, çalışma gücünün yüzde 60’ını, “sigortalı olarak ilk çalışmaya başladığı tarihten önce” kaybettiğinin tespit edilmesi durumunda, sigortalı, bu hastalık ve özrü sebebiyle malüllük aylığından yararlanabileceklerdir.

SOYSAL GÜVENCESİ OLMAYAN ENGELLİLERE YÖNELİK DÜZENLEMELER

2022 sayılı Kanun’a göre; muhtaç olmak koşulu ile, 65 yaşını doldurmuş yaşlılar ile 18 yaşından büyük engelliler ile 18 yaşını tamamlamamış engelli yakını bulunan Türk Vatandaşlarına aylık bağlanmaktadır.

65 yaşını doldurmamış olmakla birlikte;

Başkasının yardımını olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde engelli olduklarını tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporları ile kanıtlayan, 18 yaşını dolduran ve kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan engelliler,

Sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmayan, bakıma muhtaç engellilerden, ailesini kaybetmiş olanlar ile ailesi ekonomik veya sosyal yoksunluk içerisinde bulunanlara bakım hizmetinin resmi veya özel bakım kurumlarında ya da ikâmetgahlarında sağlanması imkanı da getirilmiştir.

Engellilerin Devlet Memuru Olabilme İmkânları

Bir kamu kuruluşunun, çalıştırdığı memurların yüzde 3’ü oranında engelli memur çalıştırma zorunluluğu bulunmaktadır.

Engellilerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 53. maddesine göre çıkarılan “Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Hangi İşlerde Çalıştırılacakları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde devlet memuru olarak çalışabilmektedirler.

Engelli çalıştırmayan işverene ise çalıştırmadığı her engelli ve çalıştırmadığı her ay için idari para cezası uygulanmaktadır. Kamu kuruluşları da hiçbir şekilde bu cezadan muaf tutulmamaktadır.

Engellilerin Kamu Sektörü ve Özel Sektörde İşçi Olarak Çalışabilme İmkânları

Türkiye’de gerçekleştirilen yeni düzenlemeler ile, engelli olanlar ile engelli olmayanların, işe alınmaları sırasında gerçekleştirilecek ayrımcılık engellenmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. maddesine göre, 50 veya 50’nin üzerinde işçi çalıştıran kamu ve özel işyerleri, yüzde 3 oranında engelli işçi çalıştırmak zorundadırlar. Yüzde 3 oranında engelli işçi çalıştırmayan işyerleri, idari para cezası ödemek zorunda kalmaktadır.

Türkiye’de, kamu kurumlarında yüzde 4, özel sektörde yüzde 3 engelli çalıştırma zorunluluğu vardır.

BAZI YABANCI ÜLKELERDE ENGELLİLERE SAĞLANAN AVANTAJLAR

Türkiye’de ve yabancı ülkelerde, engellilere yönelik olarak sağlanan avantajlar vergi sistemi ve ekonomik ve sosyal düzenlemeler aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Türkiye ile yabancı ülkeler arasında, engellilere sağlanan avantajlar arasında benzerlik bulunmasına karşın, düzenlemelerin niteliği konusunda farklılıklar bulunmaktadır.

OECD ülkeleri genelinde değerlendirildiğinde, engellilerin işsizlik oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 47.4 ile Kore olmaktadır. Kore’yi yüzde 27.0 ile İspanya, İspanya’yı yüzde 26.8 oranı ile Hollanda izlemektedir. Engelli nüfusun işsizlik oranının en düşük olduğu ülke ise yüzde 1.8 ile Meksika’dır. ABD ise. Meksika’dan sonra, yüzde 5.3 oranı ile engellilerin en çok istihdam edildiği ikinci ülke olarak ortaya çıkmaktadır.

Türkiye’nin ise, yüzde 13.11 olan engelli nüfustaki işsizlik oranı ile OECD ülkeleri arasında orta sıralarda yer aldığı görülmektedir.

Gelişmiş Bazı Ülkelerdeki Engelli Hakları

FRANSA

Vergi Düzenlemeleri ile Engellilere Sağlanan Avantajlar

Fransa’da serbest meslek kazancı ve ücret geliri elde eden özürlüler için gelir vergisi matrahından indirim yapmak mümkün olmaktadır. Bu indirim asgari ücretin net tutarına bağlanmış bulunmaktadır. Bu indirim 2005 yılı için elde edilen gelirin;

Ücret gelirlerinin asgari ücretin yüzde 15’ine eşit veya daha az olması durumunda, yapılan vergi indirimi, asgari ücretin yüzde 100’ü oranında gerçekleşmektedir.

-Ücret gelirinin, asgari ücretin yüzde 15’inden fazla olması durumunda ise, yapılacak olan indirim net asgari ücretin yüzde 115’ i ile sınırlı olacaktır.

EKONOMİK VE SOSYAL DÜZENLEMELER İLE ENGELLİLERE SAĞLANAN AVANTAJLAR

Fransa’da Engelliler Kanunu 1975 yılından beri uygulanmaktadır. Bu Kanun’a göre, hem engelli erişkinler, hem de bakmakla yükümlü olduğu özürlü çocuğu bulunan kişiler (kendileri engelli olmayanlar) için her yıl belirli bir tarife çerçevesinde asgari bir gelir düzeyi garanti edilmektedir. Fransa’da, bu yardıma “engellilik yardımı” adı verilmektedir.

Bu yardımlardan yararlanmak için sakatlık derecesinin yüzde 80 olması gerekmektedir. yüzde 80 oranında engelli olanlar Devlet tarafından yapılan engellilik yardımından “60 yaşına kadar” koşulsuz olarak yararlanabilmektedirler. 60 yaşın üzerindeki engellilere engellilik yardımı yapılmamaktadır.

Fransa’da, engelliler için ise erken emeklilik imkanı bulunmamaktadır. Her durumda engelliler emeklilik yaşı olan 60 yaşını doldurmak zorundadırlar.

Fransa’da, kamu ve en az 19 işçi çalıştıran özel sektör kuruluşlarında engelli çalıştırma zorunluluğu yüzde 6’dır.

İNGİLTERE

-Vergi Düzenlemeleri İle Engellilere Sağlanan Avantajlar

İngiltere’de, düşük gelir elde eden ücretli ve serbest meslek erbabı engellilere gelir vergisi matrahından indirim yapma imkanı tanınmıştır.

-Ekonomik ve Sosyal Düzenlemeler İle Engellilere Sağlanan Avantajlar

İngiltere’de engellilere yönelik yapılan yardımlarda yaş sınırı 65 olarak belirlenmiştir. Ancak, bazı durumlarda bu sınırın aşılması söz konusu olabilmektedir.

Engellilik yardımı: 65 yaşına kadar yapılmakta ve bir başkasına 3 ay süresince bağımlı olarak yaşamak zorunda bulunan engellilere yönelik olarak yapılmaktadır. Sağlık kurulları raporlarına bağlı olarak, bazı durumlarda, engellilerin 65 yaşın üzerinde olması durumunda da bu yardım yapılabilmektedir. Günlük yaşamını sürdürmesindeki zorluğun ve özürlünün hareket kabiliyetinin gecikmesi durumlarının devam etmesi durumunda, bu süre sağlık kurullarından alınacak raporlara bağlı olarak 6 aya kadar uzatılabilmektedir.

Üçüncü kişilere yönelik yardımlar: Kişinin kendisi özürlü olmamakla birlikte, bakmakla yükümlü bulunduğu kişinin özürlü olması durumunda yapılan yardımlar, 1 Nisan 2001 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, eskiden beri bu yardımlardan faydalananlar için uygulama halen devam etmektedir.

Malüllük ödemesi : Asgari prim ödeme ve gün sayısı dikkate alınmakla birlikte, engelli kişinin sağlık durumu dikkate alınmak suretiyle hiç çalışmamış veya yeterli prim gün ve sayısını doldurmamış engelliler de bu yardımdan faydalanabilmektedirler. Bu yardımda asgari kişinin çalışamayacak durumda olması gerekmektedir.

Asgari gelir yardımı: Engellilerin asgari bir gelir düzeyinde bulunmalarının sağlanmasına yönelik olarak Devlet tarafından yapılan bir yardımda ise, yaş sınırı 16’dır.

ALMANYA

Vergi Düzenlemeleri İle Engellilere Sağlanan Avantajlar

Tüm vergi mükellefleri, olağanüstü giderler başlığı altında, belli bir sınırı aşmaksızın, bazı zorunlu harcamalarını gelir vergisi matrahından indirebilmektedirler.

Almanya’da engelliler de engelleri ile ilgili olağanüstü giderlerini gerçek usule göre vergi matrahından indirebilmekte veya kendileri için özel olarak belirlenmiş bir tarifeye göre, götürü olarak vergi indirimi imkanını seçebilmektedirler.

Engellilerin gelir vergisi matrahından gerçekleştirecekleri indirim miktarı, engelliilik oranlarına göre farklılık göstermektedir.

Ekonomik ve Sosyal Düzenlemeler İle Engellilere Sağlanan Avantajlar

Almanya’da, engellilere yönelik yardımları sağlık, iş hayatına uyumlaştırma, analık güvencesi ve sosyal uyum programları çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.

Bu çerçevede gerçekleştirilen yardımlar, ücretlileri, emeklileri ve hiçbir gelire sahip bulunmayan engellileri kapsamaktadır.

Yine Almanya da Geçici Engellilik Yardımı, Meslek Edindirme Yardımı, Çalışamama Yardımı, Bağlılık Yardımı adı altında farklı yardım kalemleri vardır.

İSPANYA

Vergi Düzenlemeleri İle Engellilere sağlanan Avantajlar

İspanya’da engellilerin gelir vergisi matrahlarından yapacakları indirimlerin kapsamı, diğer gelir vergisi mükelleflerinden farklılık göstermemekte; ancak tutar olarak daha yüksek olmaktadır. Bunun için tek koşul engellilik derecesinin en az yüzde 33 olmasıdır.

Ekonomik ve Sosyal Düzenlemeler İle Engellilere Sağlanan Avantajlar

İspanya’da engellilere yönelik olarak gerçekleştirilen avantajları başlıca dört grupta toplamak mümkündür. Tüm engellileri kapsayan Devlet yardımı, engellilere asgari bir gelir düzeyi sağlamaya yönelik olarak gerçekleştirilen Devlet yardımı, üçüncü bir kişinin bakımına muhtaç olanlara yönelik olarak yapılan yardım ve engelli kişinin hareket kabiliyetini sağlamaya yönelik olarak gerçekleştirilen araç gereç ve ulaşım yardımı bulunmaktadır.

Bu avantajlardan, engellilik durumu sürekli nitelik taşıyan bedensel ve zihinsel engelli tüm vatandaşlar yararlanabilmektedirler.

İspanya’da engelliler, gelir vergisi açısından diğer vergi mükellefleri ile aynı indirim imkanına sahiptirler. Ancak, engellilerin faydalanacakları gelir vergisi indirim tutarı diğer mükelleflere kıyasla daha yüksektir.

İspanya’da, engellilere 15 yıldır çalışıyor olma koşulu ile, normal süreden 5 yıl önce emekli olabilme imkanı tanınmıştır.

İspanya’da, kamu ve en az 50 işçi çalıştıran özel sektör işyerlerinde, engelli çalıştırma oranı yüzde 2’dir. Ancak, engelli işçi çalıştırılmaması durumunda herhangi bir ceza uygulanmamaktadır. Ancak, işverenler ve kamu kuruluşları Çalışma Bakanlığı’na çalıştırdıkları engelli miktarını bildirmekle yükümlüdürler. İspanya, Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri arasında en düşük engelli çalıştırma oranına sahip ülkelerden biri durumundadır.

OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü) Ülkelerinde Engelli Çalıştırma Oranları

Avustralya, Kanada, Danimarka, Meksika, Hollanda, Norveç, İsveç İsviçre ve ABD de Engelli çalıştırma zorunluluğu yoktur.

Avusturya yüzde 4 kamuda, Belçika yüzde 2 kamuda, İtalya yüzde 4 ortalama, Kore yüzde 3 Kamu-özel sektör, Polonya kamuda yüzde 2 - özel sektörde yüzde 6, Portekiz yüzde 5 kamuda çalışanlar için kontenjan zorunluluğu getiren ülkelerdir.

SONUÇ OLARAK

Türkiye’de özellikle son yıllarda yapılan düzenlemeler ile engellilerin istihdamının artırılması ve çalışma hayatına uyumunun sağlanmasına yönelik olarak önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Türkiye ve bazı yabancı ülkeler engellilere yönelik vergi avantajları açısından kıyaslandığında, Türkiye’de, gelir vergisinin yanı sıra, gümrük vergisi, katma değer vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, özel tüketim vergisi ve emlâk vergilerinde, engellilere yönelik düzenlemeler bulunurken, yabancı ülkelerin birçoğunda bu düzenlemelerin gelir vergisi ile sınırlı kaldığı görülmektedir. Yabancı ülkelerde, engellilere sağlanan avantajların, vergi düzenlemelerinden ziyade, ekonomik ve sosyal düzenlemeler aracılığıyla gerçekleştirildiği görülmektedir. Yabancı ülkelerde, engellilerin, sosyal ve ekonomik hayata uyumlarının gerçekleştirilmesine yönelik olarak (tekerlekli sandalye, ilaç alımı, ulaşım…) Devlet tarafından gerçekleştirilen engellilik yardımı ve benzer nitelikteki yardımların ön plana çıktığı; vergi düzenlemeleri ile engellilere sağlanan avantajların ise sınırlı kaldığı görülmektedir. Türkiye’de ise, engellilere yönelik olarak gerçekleştirilen avantajlar, ekonomik ve sosyal konulardan çok vergi sistemi aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Engelli çalıştırma zorunluluğu açısından değerlendirildiğinde ise; Türkiye’deki kamu sektöründeki yüzde4 ve özel sektördeki yüzde 3 oranının, özürlü çalıştırma oranını uygulayan OECD ülkeleri geneline kıyasla çok yüksek olmadığı görülmektedir. Türkiye’de işgücü maliyetlerinin yüksekliği de düşünüldüğünde, engelli işçi çalıştıran özel sektör işyerlerinde, işverene yönelik olarak da, işverenleri, özürlü istihdam etmeye teşvik edecek vergi düzenlemeleri, özürlü istihdamının artmasına katkıda bulunabilecektir. İşverenlere yönelik olarak da, örneğin, engelli çalıştıran işverenlere ve işyerlerine, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarından engelli istihdamı ile ilgili bazı giderlerin indirilmesi imkanının tanınması, engelli çalıştırılmaması durumunda idari para cezası uygulamaktan çok daha yapıcı bir uygulama olabilecektir. İdari para cezası bir ceza niteliğinde iken; vergi indirimi işveren açısından bir teşvik niteliği taşıyacaktır. Engellilerin ücretlerinin ve/ veya sigorta primlerinin, belirli bir süre Devletçe karşılanması da, işverenlerin engelli istihdam etme istek ve imkanını artırıcı etki yaratabilecektir. İşverenler içir engelli çalıştırmanın bir zorunluluk olmakta çıkarılıp bir avantaj haline getirilmesi, engellilerin ekonomik hayatta varlık gösterebilmeleri için büyük önem taşımaktadır. Özellikle özel sektör işyerlerinde engellilerin istihdamı ile ilgili yapılan yatırımların bir bölümünün Devletçe karşılanması da, işveren açısından istihdam maliyetini düşürücü ve engelli istihdamını teşvik edici bir politika olarak karşımıza çıkacaktır. Korumalı işyerlerinin teşvik edilmesi ve bu işyerlerinden mal alımının gerçekleştirilmesi de özel sektör işyerlerinde engelli istihdamını teşvik edebilecektir. Engelli istihdamı ile ilgili olarak Devletin belirleyeceği istihdam politikası engelli üretimin aşamalarına dahil etmek ve bunu gerçekleştirirken hem engelli kişinin hem de işverenin mali yükünü artırmamak olmalıdır.

Kalın sağlıcakla…

*Kaynak Öznur KİRMAN-Gazete3

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi