Namık CEYHAN

Namık CEYHAN

Çevre Dostu Atatürk

Çevre Dostu Atatürk

Lider olmak bam başka bir özellik ve tüm dünyada özellikle mazlum milletler tarafından örnek alınan Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir liderimiz, bir önderimiz olduğu için ne kadar gurur duysak azdır. “Milletin kaderini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır” sözüyle başlatılan bağımsızlık mücadelesinde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün gösterdiği liderliği ve komutanlığının yanı sıra cennet vatanımızın sahip olduğu doğal kaynaklarımızın ve güzelliklerimizin korunmasında onun tabiat sevgisi ve çevre değerlerine verdiği önem de örnek alınmalıdır.
Mustafa Kemal’in 1881’de Selanik’te mütevazı bir evde başlayan yaşamı, 57 yıl sonra en verimli çağında Dolmabahçe’de sona erdiğinde tüm ulus mateme boğulmuş, yokluğu hiçbir zaman doldurulamamıştır. Her alanda onun eksikliğini millet olarak hep duyuyoruz. 
Bugün ülkemizde değişik görüşten pek çok insanın Atatürk’ten aldığı fikirler ve söylemler vardır. Kim bir konuda görüş belirtmek istiyorsa ona mal edilen bir sözünü öne çıkararak arkasına sığınabiliyor. Fakat temel felsefesi tam bağımsız ve çağdaş bir Türkiye olan Aziz Atatürk’ün çizdiği yolda, gösterdiği ülküde yürümek demek onun ifadelerini tekrarlamak değil, bizzat uygulamak ve yaşatmak olmalıdır. Tıpkı “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir” sözlerinin hayata geçirilmesinde olduğu gibi.
Eminim ki Büyük Atatürk’ün gençliğe hitabesini yazarken “Ey Türk gençliği birinci vazifen Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” ifadesiyle bize verdiği görevlerin içinde sadece rejime ve cumhuriyete sahip çıkmak yoktur. Bu ifadenin içinde ülkemizin tabii kaynaklarına, doğal güzelliklerine, biyolojik çeşitliliğine, havasına, suyuna, toprağına, tüm çevre değerlerine sahip çıkmak vardır. Bu bizim atalarımıza karşı, geleceğimizin teminatı çocuklarımıza karşı ve şehitlerimize karşı sorumluluğumuzdur. 
Onun çevre sevgisi, tabiat sevgisi, vatan sevgisi ile eş değerdir. İşte birkaç örnek:
Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Ankara’da bir orman oluşturmak isteyen M. Kemal Atatürk, kendisine armağan edilen şimdiki Atatürk Orman Çiftliğinin bulunduğu sahada ülkenin en büyük orman çiftliğini kurmuştur. Alana ilk fidan dikimi sırasında kendisine eşlik eden yabancı elçilerin ve uzmanların “Paşam, bölge toprağı kıraçtır ağaç yetiştirmeye elverişli değildir boşuna çaba harcamayın” sözlerine ve sahanın toprak analiz raporlarının olumsuz olmasına rağmen “Burası Vatan Toprağıdır ve Kaderine Terk Edilemez” demiş ve buranın yeşillendirilmesi ve ihya edilmesi için büyük çaba harcamıştır.  (NOT; 1925 yılında Ankara’da Beştepe’de oluşturulan orman çiftliği-daha sonra Gazi Orman Çiftliği adını almış, 1937’de Atatürk tarafından diğer mallarıyla birlikte hazineye devredilmiş,1950 yılında da Atatürk Orman Çiftliği adı verilmiştir.)
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sadece Ankara’da değil tüm yurt satında tarımın ve ormancılığın gelişmesi için hayatı boyunca uğraşı vermiştir. İzmir’de 1.İktisat Kongresi’nde “Milli Ekonominin Temeli Ziraattır, Fendir” diye başlayan konuşmasında ülkenin geleceğinin ve iktisadi kalkınmanın ziraata ve tarıma önem verilmesiyle mümkün olduğunu belirtmiştir.
Mustafa Kemal, Yalova’da kendi adına yaptırılan köşk inşaatı sırasında kesilmesi icap eden çınar ağacının kesilmesini önlediği gibi inşaatın temelinin taşınmasını sağlamıştır. İstanbul Belediyesi Fen İşlerinden gelen heyet yetişkin bir ağacın kesilmesini önlemek için binanın altına yerleştirdikleri raylarla 4m. doğuya doğru binayı kaydırmışlardır. Yalova’daki “Yürüyen Köşk” ün hikayesi Atatürk’ün ağaç ve yeşillik sevgisinin en güzel örneğidir.
Yıllardır, “Yurt toprağı kutlu olan sensin biz hepimiz senin için fedaiyiz” sözleri bütün çevrecilerin kulağında küpe olmuştur. Bugün ülkemiz topraklarının erozyonla maruz kaldığı tehlike, ormansızlaşma ve yeşil alanların yok edilmesi, sulak alanlarımızın azalması, verimli tarım topraklarımızın yok olması, doğal kaynaklarımızın ve çevremizin koruması konusunda onun fikirleri ve yaptıkları çevre dostu herkese örnek olmalıdır.
Ağaç, çiçek ve yeşillikleri, medeniyetin ve gelişmişliğin ölçüsü olarak gören, “Yeşili Görmeyen Gözler Renk Zevkinden Yoksun Demektir”, anlayışını kalbinde yaşatan Gazi Mustafa KEMAL, yaşamının son günlerini geçirdiği Dolmabahçe’de hasta yatağının karşısındaki duvarda bir ormanı ve küçük bir çayırlığı gösteren tablo asıldır. O anı Manevi kızı Afet İNAN şöyle anlatıyor:
“Son günlerde, o tabloya uzun uzun bakar ve Afet, oralara gidelim, ağaçlar altında dolaşalım, basit bir hayata kavuşalım. Son arzum, yeşillik ve ağaçlıktır, fakat yaz kış yeşil duran ağaçlar altında olmaktır” derdi. Ruhu şad olsun. İnşallah öbür dünyada mekânı yeşilliktir.
Bu vesileyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, 1. Cumhurbaşkanımız, Anafartalar Fatihi, Kurtuluş savaşının Başkumandanı, çağdaş ve modern Türkiye’nin mimarı, çevre dostu, ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 82 ci senesinde rahmetle ve saygıyla anıyoruz.
Aramızdan ayrılışının seneyi devriyesinde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır” sözünü bir vasiyet olarak kabul eden, gelecek nesillere karşı sorumluluk duyan, ülkesini candan seven, vatan sevgisi, toprak sevgisi ve ay yıldızlı bayrak sevgisini yüreğinde hisseden bireyler olarak, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve aziz şehitlerimize layık olmak ve bıraktıkları emanetlerini ilelebet yaşatmak istiyorsak toprağımıza, yaprağımıza ve ay yıldızlı bayrağımıza daima sahip çıkmalıyız. Bunun için milli birlik ve beraberlik içinde birbirimize daha sıkı sarılarak hareket etmeliyiz. Bugün bu duygulara daha çok ihtiyacımız vardır. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Namık CEYHAN Arşivi