BİR İNSANA, BİR ŞEHRE “GAVUR” DEMEDEN ÖNCE
Bugün biliyorum ki çok sıkıntılı, neresinden tutarsanız tutun çekebileceğiniz kadar çekebileceğiniz, çektikçe de sündürdükçe de uzatabileceğiniz bir konuya kendimi girme zorunluluğunda hissediyorum.
Bu iş akıllı bir adamın yazacağı bir yazı değil bunu da çok iyi biliyorum.
Amma velakin Cuma günü gelen bir telefon, ardından fotoğraflar ve videolar yine ardından yaptığımız telefon konuşmalarının ardından üzerimde bir vebal var. Cuma, cumartesi günü böyle geçti. Pazar günü son olarak yine dini bilgisine, kültürüne ve duruşuna çok inandığım bir abimi aradım. Bu konuyu yazmayı kafama koydum çünkü dinlediklerimin vebali vardı, ben de bunu yazmak paylaşmak durumundaydım. Ama bizi tanımayanların neler diyebileceğini, yaşamasalar da dini bilgisi çok olanların ise bizi nasıl cehennem ateşine atacaklarını da üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorum.
Sadece ve sadece Cenab-ı Allah’a güvenip bu konuyu sizlerle paylaşıyorum.
******
İZMİR DEPREMİNDE VEFAT EDEN KONYALI ÇİFT
BBN HABER Merkezi bugün gazetemizin manşetini depremde hayatını kaybeden Konyalı emekli öğretmen çift için hazırladılar.
İş adamı bir dönem CHP il başkanlığı görevini yapan benim için adam gibi adam Rahmi Baştoklu Bey’in kardeşi Kamil Baştoklu ile eşi Türkan Baştoklu ne yazık ki acı depremde yıkılan DOĞANLAR apartmanının enkazında hayatlarını kaybettiler.
Yine AKUT görevlilerinin verdiği bilgiye göre 65 saat sonra aynı apartmanın enkazından sağ olarak kurtulan Elif’in yanında da bu çiftin cansız bedenlerine ulaşılmıştı.
Elif’in ailesi bu apartmanın üçüncü katında Baştoklu çifti ise hemen altlarında ikinci katta yaşıyorlarmış.
Doğanlar Apartmanı’non enkazından çıkartılan Kur’an-ı Kerimler, dini kitaplar ve Türk Bayrağımızın fotoğraflarını gazetemizde ve internet sitemizde göreceksiniz. Ayrıca videolardan oluşan haberi de BBN TÜRK TV’de yayınlanacak.
Rahmi Bey’in oğlu Çağlar Baştoklu’dan bu bilgilere ulaştıktan sonra cuma günü öğle saatlerinden bu yana bu konuda bir şeyler yazmak boynumun borcu oldu.
Kısa kısa konulara girip beni yargısız infaz etmeniniz için de size fırsat vermemeye çalışacağım.
“GAVUR İZMİR”, “GAVUR CHP’LİLER”
Son yıllarda bu yukarıdaki söylemlerini pek çoğunuz duydunuz değil mi?
Ama benim bildiğim bazı CHP’liler vardı ki namazlarını kılarlar, oruçlarını tutarlar. Ve ne acıdır ki son dönemlerde bu insanlar ne CHP’li olduklarını açık beyan söyleyebiliyorlardı ne de namaz kılıp oruç tuttuklarını.
Bu konuyu yazarken az hata yapabilmek için dediğim gibi bir abimin görüşlerini aldım.
Onun kaynak olarak gösterdiği pek çok şeyi okudum.
İzninizle buralara küçük küçük detaylar düşmek istiyorum.
*******
BİZİ KANDIRMIŞLAR
Mesela Peygamber Efendimizin hicretinde bize sadece Sevr mağarasını, bir örümceğin mağaranın ağzını örümcek ile kapatmasını güvercinlerin olmasını hatta güvercinlerin yumurtladığını anlattılar. Aynı bölüm Tevrat’ta da varmış.
Ama bu bölümde bize Efendimizin sünnetleri hiç anlatılmıyordu.
Peygamber efendimiz Hicret kararı aldıktan sonra gününü tarihini kimseye söylemiyor. Hicret için en iyi develeri seçtikten sonra yine işinde en iyi olan ama Müslüman olmayan bir kişiyi rehber, yol klavuzu olarak seçiyor. Yani işi ehline teslim ediyor bu konuda liyakatlı olduğuna inandığı insanı buluyor.
Mekke-Medine hattında düşmanlarının bilgisi olması halinde yakalanmamak için tamamen ters istikamette onları şaşırtmak için bir çobanı görevlendiriyor. Yani şöyle Konya’dan İstanbul’a gideceğiz. Bizim yolumuzu güzergahta kesmemeleri için Adana’ya öncü olsun diye bizden birini gönderiyoruz.
Bize bunlar hiç anlatılmıyor. İşi örümcek ağı ve güvercin ile hikayeleştirirken, Efendimizin sünnetleri ve bizlerin de dikkat etmemiz gereken konular dikkatlerimizden kaçırılıyor.
******
TEVBE SURESİ 40. AYET
Bilgisine başvurduğum abimiz bu konuda Tevbe Suresi 40. ayeti iyi okumamı istiyordu. Diyanet’in sayfasında bu surenin 40. ayeti şöyle diyor.
“Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir:
Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir.”
******
HER GÖRDÜĞÜN HACI AMCA
HER GÖRDÜĞÜN DE LEVANTEN DEĞİLDİR
Böylesine sıkıntılı konularda iki de bir sorduğum abimiz insanların duruşuna göre, konuşmalarına göre giyinişlerine göre karar verme yorum yapma uygun değil dedikten sonra “Her gördüğün sakallı hacı değil her gördüğün levanten değil” diyordu.
Gelin bakalım Levantenler ne demek birlikte birkaç satır ile öğrenelim:
“Levantenler genellikle, deniz ticareti yapan Akdeniz ülkelerinden ticaret ile uğraşan diğer ülke ve şehirlerden ya da Haçlı Devletleri'nden gelip, çoğunlukla İzmir ve İstanbul'a yerleşmişlerdir.
İzmir sadece bugün değil, geçmişte de Anadolu’nun önemli ticaret ve ihracat merkezlerinden biri olagelmiştir. İzmir’in dünya ticareti açısından yıldızı 17. yüzyılın ortalarına doğru parlamış ve burası belli başlı Avrupa ülkeleriyle Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ticaretin en işlek noktalarından biri haline gelmiştir. İzmir batılı gezginlerin şehirdeki ticari hareketlilikle, çevrenin zenginliğini ve ticaretle uğraşanların ekonomik düzeyinden övgüyle söz ettikleri görülebilmektedir. 18. Yüzyılda İzmir pek çok Avrupalı tüccar ve şirketlerini mıknatıs gibi kendisine çekmeye başlamıştır. İzmir’e yerleşen Avrupalı tüccar, çerçiler ve aracılarla birlikte doğuya uzanan vadi ve ovalara yayılan bir komisyoncular ve toptancılar ağı da kurmaya başlamıştı.”....
...............
İHANETİ İŞBİRLİKÇİYİ DE BİLELİM
Tabii tüm bunları derken biz insanları dini görüşleri, siyasi görüşleri, giyindikleri ve yedikleri ile değerlendirmeyelim ama içlerinde hain varsa düşmanlarımız ile işbirliği yapanlar varsa bu işbirlikçileri asalım.
Yasalar çevçevebinde en ağır cezalarnı veelim.
Bakın ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ı hatırlıyorsunuz değil mi? 1990’lı yıllarda bu başarılı (!) siyasetçi Kissinger’a soruyorlar “Amerika, nasıl bu kadar güçlü olabildi?”
Kissinger; net cevaplıyor “Biz Amerika olarak neden güçlüyüz biliyor musunuz?. Biz Amerika olarak içimizdeki vatan hainlerini çabuk etkisiz hâle getiririz. Dünyanın birçok ülkesindeki vatan hainlerini de kahraman yapar, onları ülkelerinde önemli yerlere getiririz.”
*******
PİRİNCİN İÇİNDEKİ BEYAZ TAŞA DİKKAT
Son yıllarda eşimin hiç pirinç ayıkladığını görmedim. Çünkü evde durmuyorum ki. Ama çocukken annemin pirinci nasıl ayıkladığını pirincin içindeki siyah taşları tek tek nasıl topladığını çok iyi bilirim. Benim biricik Fikret abim bu bağlamda şöyle diyordu “Uğur’um pirincin içindeki siyah taştan korkma. Sıkıntılı olan beyaz taştır. Çünkü o beyaz taş araya kaynarsa sen de fark edemezsen azı dişini eline verir” diyordu.
.............
Ben cuma günü İzmir’den gelen bilgiler ile üzerime aldığım vebali bu satırları yazarak üzerimden atıyorum. Anlayan anlamıştır. İçimizdeki İrlandadılar lafının boşa edilmediğini de çok iyi biliyorum. Herkesin bir siyasi görüşü vardır ve sonuçta tüm bunlar Devletin çizdiği sınırlar içerisinde hareket ederler. Biz kendimiz bazı şeylere inanıyorsak ve kendimiz karşımızdakileri yaptıklarından dolayı eleştirip ayıplıyorsak, kınıyorsak önce kendimiz yapmayacağız. Elbette Türkiye Cumhuriyeti’ne ve İslamiyet’e karşı hainlik yapanları affetmeyeceğiz. Affetmeyelim de ama önce kendimiz bilgili olalım, önce kendimiz örnek olalım diyorum ve noktayı koyuyorum.
Sürçü lisan ettik ise af ola.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
En güzel edep. Güzel ahlaktır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Karantinada olması gereken insanlarımız gerekçeleri ne olursa olsun sokağa çıkmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.