BM tarafından Glaskow’da düzenlenen COP26 isimli iklim zirvesi devam ediyor…

Bir taraftan iklim değişikliği ile mücadele konusunda yeni vaatler ortaya koyulurken, diğer taraftan açıklanan önlemlerin yeterli olmayacağına dair eylemler yapılıyor.

Ve beklenildiği üzere, dünyadaki en büyük kirleticiler, yeni büyük kirleticileri önlem almamakla ve vurdumduymazlıkla suçluyor!

Özellikle Çin aleyhine bu bağlamda tertip edilen baskı ve söylemler; yapılan kurguda asıl hedefin ne olduğu ile ilgili soru işaretlerini güçlendiriyor!

Tam da enerji krizi Çin’in büyüme hedeflerini bu denli etkilemişken, ABD’nin Çin’i durdurmak için enerji kartını kullanmaya ne kadar iştahlı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Tabii bu aşırılık; iklim değişikliği senaryolarının arkasındaki bilimselliğin gerçekliğini de sorgular hale getiriyor!

İşte COP26 böyle bir atmosferde devam ediyor!

****

Başka neler mi yaşandı ve yaşanıyor?

****

Haziran 2021’deki G7 zirvesinden bu yana ABD ve diğer batılı ülkeler ile ilişkilerini (ortak “ÇİN TEHDİDİ” kaldıracı neticesinde) iyice geliştiren (hatta bu bağlamda en son QUAD paktında da yer alan) Hindistan da iklim değişikliği ile ilgili şaşırtıcı hedefler ortaya koydu.

İlgili hedefler doğrultusunda (hali hazırda biyolojik atık devrinden kömür devrine geçmek için büyük gayret sarf eden) Hindistan; 2070 yılı için kendisine net sıfır emisyon hedefi koyduğunu ilan etti!

Tabii bu ilanı yaparken de, araya: “Bu hedef dâhilinde, gelişmiş ülkelerden acil olarak 1 trilyon dolarcık destek beklediklerini” sıkıştırdı!

YORUM:

-2070… Kim öle kim kala…

-Yeter ki acil para gelsin…

****

40’tan fazla ülke kömür kullanmayı bırakacaklarını taahhüt etti.

Ayrıca birçok uluslar arası finans kuruluşu kömür projelerini desteklemekten vazgeçeceklerini açıkladı.

Tabii Çin, ABD, Avustralya ve Hindistan gibi asıl kömür tüketicileri haliyle (kendileri için saçma ve imkânsız olan) böyle bir taahhüde dâhil olmadı!

Sadece Çin daha önceki BM toplantısında ülke dışındaki kömür projelerinin finansmanını durduracağını açıklamıştı.

YORUM:

-Enerji krizi birazda kömürü bırakacağını söyleyen ve zaten önemli ölçüde bırakmış olan ilgili ülkelerin aceleci politikaları sebebiyle gerçekleşti.

-Şu an enerji krizi sebebiyle AB’de dahi kömür tüketimi arttı.

-Taahhüde dâhil olmayan ülkeler kömür tüketimlerini arttıracağı için, diğerlerinin bu bağlamdaki kararları çok da etkili olmayacak.

-Birçok batılı finans kuruluşu zaten kömür projelerini desteklemeyi bırakmıştı!

-Bu bağlamda Çin’in resmi veya gayri resmi olarak (başka ülkeler üzerinde oluşturacağı fonlarla) süreci yönetmesi; kömürdeki uluslar arası finans ihtiyacını karşılamak için yeterli olacaktır!

-Çin daha önce olduğu gibi, çıkarları doğrultusunda bu bağlamdaki arka kapı hamlelerini sürdürecektir!

-Dolayısıyla bu karar bir farkındalık oluşturmaya yarasa da, beklenildiği gibi büyük bir dönüşümü tetiklemeyecektir.

****

(Küresel finansın neredeyse %40’ını oluşturan) ilgili bankalar, yatırımcılar, sigorta ve fon kuruluşlarından müteşekkil olan ortak oturumlarda; neredeyse 130 Trilyon $’a yakın bir ekonomik hacmin UYGUN KOŞULLAR ve DOĞRU BİR ALTYAPI ile iklim değişikliği ile mücadele için kullanılmaya hazır olduğu dile getirildi.

BM iklim elçisi Mark Carney, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında önümüzdeki otuz yıl için 100 trilyon dolarlık bir bütçeye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ise Birleşik Devletler'in Temiz Teknoloji Fonu için yılda 500 milyon dolar ayıracağını vurguladı.

YORUM:

-2015’teki Paris zirvesinde yıllık 100 milyar dolarlık finans sözü verilmişti! Tutulmadı!

-Haziran 2021’deki G7 zirvesinde: “2035’e kadar yıllık ortalama 3 trilyon dolarlık fon oluşturulsun” denmişti fakat kimse elini taşın altına koymadı!

-Şimdi 2050’ye kadar 100 trilyon dolar (yani yıllık 3,3 trilyon $) rakamları havada uçuyor!

-ABD yıllık 500 milyon dolardan bahsediyor. Bu rakamı 30 yıla vurduğumuzda, sadece 15 milyar $ ediyor! Hatta bu parayı da öncelikli olarak kendi iç dönüşüm süreçlerinde kullanacağını ifade ediyor!

-En büyük CO2 emisyonu yapan, dünyayı en çok kirleten ülke de bunu ifade ediyorken, kalan “100 trilyon $ - 15 milyar $ = 99,98 trilyon $”cık bütçeyi kimin ödeyeceğine ise kimse cevap vermiyor!

 -Zaten karlı yatırım peşinde olan, pandemi dönemindeki artan likidite sebebiyle parayı ne yapacağını bilemeyen birçok batılı finans kuruşu da gelmiş; “uygun ortam varsa, para hazır!” şeklinde söylemlerde bulunuyor!

-Uygun ortam varsa tabii ki para hazır, ama ortada öyle bir ortam yok!

****

Sonuç olarak şimdilik COP26’da;

Çin’i biraz daha algısal ve politik anlamda sıkıştırmaya yönelik hamleler dışında,

ELLE TUTULUR BİR ŞEY YİNE YOK!