Oğuzhan Akyener

Oğuzhan Akyener

Enerji krizinin düşündürdükleri

Enerji krizinin düşündürdükleri

Tayvan ile Çin arasındaki gerilim devam ederken, ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya’nın düzenlediği ortak askeri tatbikat bir hayli dikkat çekti.

Öte yandan bu minvalde oluşan bloğa karşı da, Rusya ve Çin ortak bir askeri tatbikat ifa ederek, algısal boyutta cevabını verdi.

Hatta bu bağlamda (ABD gibi Çin’i de tehdit olarak algıladığı için) kendisini ABD – Çin arasındaki soğuk savaşın kısmen dışında tutmaya çalışan Rusya’dan da AUKUS paktının küresel güvenliği tehdit ettiğine dair yorumlar gelmeye başladı.

*

Asya Pasifik denkleminde kontrollü bir şekilde arttırılan gerginlikler; küresel “huzursuzluk - belirsizlik – panik” indekslerini yukarı yönlü tetiklemeye devam ederken, enerji krizi de en azından 2022 Nisan ayına kadar devam edecek gibi görülüyor!

Bir yıl öncesine kıyasla, özellikle doğalgaz ve kömür fiyatları birkaç kat artmış durumda!

Doğalgaz ve kömür fiyatları ile kıyaslandığında, petrol ve uranyumda da bir yükseliş söz konusu.

Fakat mevcut seviyeler çok da anormal düzeylerde değil.

Kömür ve doğalgaz fiyatlarında ise ciddi anlamda kriz yaşanıyor…

Tabii bu kriz direkt olarak elektrik fiyatlarını, dolaylı olarak da petrol ve uranyum fiyatlarını yukarı yönlü baskılamaya devam ediyor.

*

Enerji krizinin sebebi ne?

Yaşanan bu kriz için hiç şüphesiz birçok etmenden bahsedilebilir. Bunlara kısaca değinecek olursak;

-Pandemi döneminde küresel olarak yaşanan kapanma neticesinde düşen talebin verdiği rehavet,

-Bu rehavet ile sanki hidrokarbon kaynakların dönemi kapanmışçasına güncellenen yanıltıcı projeksiyonlar,

-Pandemi koşullarından ekonomik anlamda negatif etkilenen enerji üretim sektörlerinin toparlanmalarındaki gecikme,

-Pandemi döneminde piyasalarda oluşan daha fazla stoklama refleksi ve panik-atak psikolojisi,

-Ötelenen büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için kıyasıya mücadele veren devletler,

-ABD – Çin arasında iyice ayyuka çıkan soğuk savaş gerçeği ile en önemli kırılgan noktası enerji olan Çin’in tedarik güvenliği dahilinde uygulamaya geçirdiği fiyatları yükseltici ve agresif ticaret politikaları,

-Kuzey yarım kürede beklenenden daha soğuk geçen kış ve beklenenden daha sıcak geçen yaz aylarının talebi arttırması ve bu durumun aynı zamanda Avrupa’da yenilenebilir, Çin ve diğer Asya piyasalarında ise kömür alanındaki arz potansiyellerini düşürmesi,

-Çin ve ABD’de yaşanan afetler ile kömür ve LNG tedariklerinde yaşanan sorunlardan bahsedilebilecektir!

*

Bu kriz en çok kimi vurdu?

Kriz hiç şüphesiz belli bölgelerine ve sektörlerine elektrik arzı sağlayamayan, sağlayabildiği alanlarda ise birim enerji maliyetleri 2 katından fazla bir oranda artan ve bu sebeple üretim ve büyüme hedefleri kısmi ölçekte sekteye uğrayan Çin’i vurdu!

Öte taraftan artan enerji maliyetleri sebebiyle Avrupa ve diğer önemli kömür ve LNG ithalatçısı ülkeleri de negatif etkiledi.

*

Kriz ne kadar sürer?

Petrol ve uranyumda yukarı yönlü kısmi trend devam etse de, sürecin kontrol edilebilir olduğu gözükmektedir.

Doğalgazda yaşanan fiyat krizinin Nisan 2022’ye kadar devam etmesi beklenmektedir.

Nisan 2022’de Kuzey yarım kürede düşen talep ile birlikte Avrupa piyasalarında ortalama gaz fiyatlarının 15 $/mmBTU seviyelerine, Asya piyasalarında ise 20 $/mmBTU seviyelerine çekilmesi muhtemeldir.

Kömürde ise, Çin her ne kadar üretimi arttıracağını ilan etse ve bu bağlamda orta vadede başarılı olsa da,  sekteye uğrayan büyüme hedeflerini yeniden yakalayabilmek için çok daha fazla enerji ihtiyacı olacaktır. Bu da Çin’in kömür kartında daha fazla gaza basacağı anlamını doğuracağından, kömür fiyatları Nisan 2022’de kısmen düşüş eğilimine girse de, bu eğilim kalıcı olmayacaktır.

Öte yandan, kış koşulları spot doğalgaz ve kömür başta olmak üzere, petrol ve uranyum fiyatlarını yukarı yönlü baskılamaya devam edecek olsa da, mevcut fiyat düzeyleri zaten olması gerekenin çok üstü seviyelerin yakalandığını göstermesi sebebiyle, yeni kırılmaların yaşanma ihtimalinin de düşük olduğu tahmin edilmektedir.   

*

Bu tablodan görülebileceği üzere,

(Her ne kadar iklim değişikliği herkesin üzerinde düşünmesi gereken önemli bir sorun olsa da) Batı merkezli kurgulanan mevcut iklim değişikliği süreçlerinin hedefinde hiç şüphesiz “ÇİN” bulunmaktadır!

İkincil hedef ise büyük bir enerji açlığı ile gelişen/gelişmemiş ülke ve toplumların büyüme hedeflerinin kontrol edilebilmesidir!

İklim değişikliği maksatlı enerji dönüşümü süreçleri: BÜYÜME – FİNANS – TOPLUMSAL NİTELİKLER – TEKNOLOJİ – ADALET – SİYASİ İHTİRASLAR arasında kalmıştır!

*

Öte yandan, yaşanan Enerji Krizi; son bir senedir çok meşhur uluslararası kurum ve popüler (sözde) uzmanlar tarafından dillendirilen:

-“Bundan sonra petrol fiyatları 35 $’ı geçemez!”,

-“Petrol ve doğalgazın dönemi bitti!”,

-“Petrol tüketimi 2035’te peak yapacak!”,

-“Keşfedilmiş hiçbir petrol, doğalgaz ve kömür sahası üretime alınmamalı!” gibi saçma lakırdılardan da vazgeçilmesini sağlamıştır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oğuzhan Akyener Arşivi