Prof. Dr. Turan Akkoyun

Prof. Dr. Turan Akkoyun

28 Şubat Gönderimi

28 Şubat Gönderimi

Takdir edilecektir ki belirli günlere verilen isimlerde adı geçenleri hatırlamak ya da hatırlatmak da öteye anlamlar taşıdığı dair kabul görür kanaatlerin bulunduğu kanaati yaygındır dersek telafisi olmayacak bir hataya düşmeyiz. Bazı günlere ismi verilenlerin bir kısmı tertiplenen etkinliklerin, kurulan tezgahların, sergilenen pozisyonların epeyce uzağında kalmışlardır. Çeşitlemeleri sıralamak yersiz en azından şimdilik anlamsızdır.

Ana muhalefet liderinin daveti ile önceki seçimde ittifak yaptıkları, sonrasında genel çerçevede birlikte hareket imkanı sağladıkları siyasi parti liderleri ile son yirmi yıldır ülkeyi yöneten iktidarda Başbakanlık, Dış İşleri Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı gibi hükümetin önde gelen aktörleri arasında yer alıp, yollarını ayırıp belli bir zaman sonrasında tesis ettikleri partilerin genel başkanlarıyla gerçekleşen yuvarlak masa görüşmesi demokrasimiz açısından dikkate değer bir gelişmedir.

Özelde düşünüldüğünde geçmişte iktidar ve ana muhalefet olarak 14 yıl karşılıklı sütunlar; Koalisyon ortakları olarak Misak-ı Millî hudutları haricine gerçekleştirilen barış harekatını yöneten köklü hareketler ile kendine yer açmaya çalışanlar ötesinde fikir alışverişleri son derece olumlu adımlardır. Ancak nihayetinde açıklama günü olarak verilen tarihin Türk milletinin geleceğini yok etme hususunda ulusal ve uluslararası çerçeveli bin yıl hayalli postmodern darbe günü olması değerlendirmeleri kaçınılmaz kılmaktadır. Burada ne olduğundan ziyade olmadığı üzerinde duracak olursak;

28 Şubat gönderimi asla rastgele bir randevu değildir. Zira eğitim, medya, hukuk, ekonomi, içtimai, kültürel açıdan yaşananların toplumsal hafızadan silinmesi, unutulup gitmesi yanlışın ötesinde imkansızdır. Toplumsal hafıza öylesine canlıdır ki “masalla masalla” onu asla örtemez, örtemeyecektir.

Konu masaya oturanların samimiyetiyle izah edilemez. Zira siyaset üretenlerin yarınlarının durumu bugünden daha ziyade geçmişteki performanslarına bağlıdır. Yüksek siyaset liderinin dediği gibi “yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı” Anadolu insanında sonuna kadar karşılık bulmuştur. Hem de her türlü operasyona, algının olguyu sıkıştırmasına rağmen dört eğilim iki elin kavuşmasıyla sembolik de olsa bütünleşivermiştir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uzanan menzilin keskin virajını atlatan ancak yediği ayazı hiçbir an unutmayanların o günü unutmaması adına Turanın sosyolojik yol haritacısının ifadesiyle “bırakma uyandır bizi” haykırışının zihnî dönüşümü kayıt altına alınmıştır. Muhtemel iktidara yürüyüşün önü bizzat kendileri tarafından tıkanmıştır.

Çok partili Türk siyasi hayatında tek başına iktidara yürüyen sonrasında yürütmedeki durumunu muhafaza eden liderlerin tek dayanağı Türk Milleti olduğu, siyaset teorilerinin havada kaldığı birçok defa görülmüştür. Kitlelerden uzaklaşanlar kitleselleşememektedir.

Siyaset üretenlerin liderleri memleketin meselelerine karşı farklı zamanlarda farklı tutumlar sergileyebilirler. Bunda yadırganacak herhangi bir şey söz konusu olamaz. “Dün- Bugün” tekerlemesi zaman zaman küçümsense de yadırganmaz. Ancak Atatürkçü, Milliyetçi, Millî Görüşçü, Yeniden Millî Mücadeleci, Liberal düşüncelerin geçmişi herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. Konunun hiçbir şahsiyetle alakası yoktur. Türk devletinin istikameti açısından aydınlatan mum misali kendilerinden geçmişlerdir.

28 Şubat planlanmış, düşünülmüş önemli bir randevu tarihidir. Türk milleti kararını parlamenter sistemi rafa kaldırarak cevabını vermiş, binlerce yıllık birikimini konuşturmuş, menzilinde yürüyüşünü sürdürmüştür. Bundan böyle de mevcudiyetini sürdürmeye devam edecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Turan Akkoyun Arşivi