Prof. Dr. Turan Akkoyun

Prof. Dr. Turan Akkoyun

Ayakta Öksüzlük

Ayakta Öksüzlük

Mekanlar ekseriyetle işlekliği ile canlılık arz edip, değer bulurlar. Değerleri canlılığı artırdığı gibi canlılıkları da işlek olmalarını tetikler. Bütün bunlar hayatın kaynağı suya sahipliği ile yakından ilgilidir. Geçmişte canlılığın göstergeleri de devasa surlar ile binaların bakiyeleri olmaktadır.

Bunların haricinde yerini bir miktar değiştirmek durumunda kalanların arkada bıraktığı ayakta olmasına karşın öksüz kalan yapılara sahip yerleşim yerleridir. Örneğin Besni şehri, ilçenin günümüzde bulunduğu yerin 5 km güneyinde bulunan Eski Besni olarak bilinen ören yerinde, Besni Kalesi'nin çevresinde kurulmuş bir yerleşim yeridir. Besni,Beyaz İhtilal” iktidarının sonuna kadar kalenin etrafındaki yerindeydi. Heyelan ve su basması nedeniyle 1950-1965 yılları arasında şehrin yeri değiştirilerek günümüzdeki yerine taşınmıştır. Toplumun her kesimine olduğu gibi ülkenin her bölgesine dokunan demokrat iktidar buradaki doğal afete de kayıtsız kalamamıştır. Söz konusu havali eskiden beridir devlet yönetim merkezleriyle bağlantılı olagelmişti.

Türkiye Selçuklularının zayıflamasıyla Elbistan ve havalisinde Dulkadirliler kuvvet kazandı. Garseddin Halil Bey mücadeleci ve başarılı liderliği ile Harput, Malatya, Maraş ve Besni yöresini beyliğine katmayı başardı. Fakat bir müddet sonra buralar yeniden Memluk Devleti’ne geçti. Buna rağmen Besni yöresi, Dulkadirli Türkmenlerinin yayıldıkları yerlerden biri oldu. Şehir siyasi otoriteler arasında yer değiştirip durdu.

Turnadağ Meydan Savaşı ile beraber Dulkadiroğulları sahneden çekilirken, Osmanlıların liderliğinde Anadolu Türk Siyasi Birliği tesis edilmiş oluyordu. Birliğin sağladığı huzur asırlarca hüküm sürdü. Oradan Orta Doğu, Balkanlar, Orta Avrupa, Kuzey Afrika ve Akdeniz sahillerine uzanıldı oralardan çekilmek zorunda kalınsa da Türkiye hem Türk, hem İslam, hem de bütün mazlumların her türlü zorlukta sığınabilecekleri güvenli bir liman olarak kaldı.

Geçen asrın başlarında Besni’de tahıl ürünleri üzüm ve yan ürünleri başlıca ekonomik faaliyeti teşkil ediyordu. Ayrıca pamuklu kumaşlar da buraya getiriliyor ve satılıyordu. Besni, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına kadar Malatya’ya bağlı ilçedir. İlçe, 1926 yılında Gaziantep’e bağlanmıştır. Ancak 1933'te çıkarılan bir kanunla tekrar Malatya'ya bağlanmıştır. 1 Aralık 1954 tarihinde il statüsüne kavuşan Adıyaman’a Besni de ilçe olarak bağlanmıştır. Kanun tasarısının görüşüldüğü sırada Besni'nin iktisadî şartların gereği olarak Gaziantep'e bağlanmasını isteyen milletvekilleri olmuşsa da istekleri gür sesle dillendirdikleri halde kabul edilmemiştir. Besni, 1950’lerin sonuna kadar Besni Kalesi'nin etrafındaki yerindeydi. Heyelan ve su basması nedeniyle 1950-1965 yılları arasında şehrin yeri değiştirilerek günümüzdeki yerine taşınmıştır. Demokrat iktidarın başından itibaren şimdiki Besni'ye taşınmanın başladığı ve devlet dairelerinin inşa edildiği görülmektedir. Halk ise taşınma işine pek sıcak bakmamış, eski evlerinde oturmaya devam etmiştir. Ancak 1955 yılında bir mahallenin eşkıyalar tarafından basılması ve çok sayıda kişinin ölmesi üzerine yeni kurulan şehre taşınma hızlanmıştır. Arkada giderek seyrekleşen evler birer birer boşaltılmıştır. Kale, hamam, cami ve minare ayakta kalmaya devam etmişse de kullanılmadan sağlam kısımları da yıpranmıştır. Bu sebeple camileri çöken minareler ayakta kaldığından öksüz adıyla anılıp gelmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Turan Akkoyun Arşivi