Bilim dalları diğerlerinden destek alıp ya da onlarla işbirliği yaparak disiplinlerarası çalışmalara imza atıp yepyeni ufuklara yelken açarak hem verileri, hem sonuçları pekiştirmekte, hem de çok daha kalıcı eserler vücuda getirmektedirler. Elbette sürecin hikayeleri birbirine karışmakta, deneyimleri genç beyinlere aktarma imkanı bulunabilmektedir. İlgili hususlardaki sıçrama yeni nesillere yansıtılamadığı takdirde çok da bir anlam taşımamaktadır.

İktidara gelişine kadar Türk demokrasisine kazandırdıkları yanı sıra “Beyaz İhtilal” sonrası sağlık, sosyal güvenlik, zirai üretim, endüstriyel gelişim, bankacılık, sendikacılık, kültürel miras, sanat, dış politika, eğitim politikaları, ulaştırma çabaları ile sadece döneminin değil bilakis geleceğin yol haritasını çizen Merhum Adnan Menderes’in vefat yıldönümünde adını gururla taşıyan üniversitenin düzenlediği çalıştay, birçok sorumluluğu kamuoyuna aktarma, yeni araştırmaların kapılarını aralama fırsatı vermektedir. Geçmişte olduğu gibi güçlükleri ve çekilen setleri ileriki safhalara bırakmakta fayda bulunmaktadır.

Kısaca müşterek bir konu üzerinde mevcut çalışmaları, fikirleri ve öğrenmeleri birleştiren uygulamalı bilimsel öğretim tekniği sayılan ve de “daha yüksek düzeyli bilişsel süreçlerin kullanıldığı akademik bilgi aktarım uygulamalarında pratikliğinden dolayı tercih edilen ihtisas hedeflerine” yönelik düzenlenen çalıştayların takriben üç-dört aylık hazırlık dönemi bile kitle iletişim araçlarının takdirle zikrettiği akademik çalışmalarla süslendiği anlaşılmaktadır.

Merhum Başvekile dair teknik üniversitelerin açılışı, donanımı, askerî müdahale, söylevlerinde kullandığı dil üslupları, eğitim-öğretim yıllarına dair haber merkezli medya ürünleri birbiri ardına hedef kitleye iletilmektedir. Kuvvetle muhtemel akademik bilgi aktarımı etkinliği ile birlikte hem bilimsel araştırmalar, hem de medya ürünleri miktarında yeni bir sıçrayışa şahitlik edilecektir. Bütün bunların yakın, orta ve uzun vadeli akademik çıktılar ile katma değere dönüşümünde başkanlığını üstlendiğimiz çalıştayın etkili olacağı kanaatini taşıyoruz.

Çalıştayın salon isimleri; Başvekil Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu olarak seçilmeleri takdir edilmelidir ki demokrasimize sadece adını değil canlarını verenlere küçücük bir saygıdan ibaret görülmelidir. Oturum başkanları dekanlık ve dekan yardımcılığı gibi görevler üstlenen akademisyenlerden oluşmaktadır.

Sunum sahiplerine bakıldığında adını taşıyan demokrasi müzesine kültürel miras turizmi bakışı; kitlelerin şekillendirilmesine siyasi hipnoz tahlili; o senelerde toplumun ekseriyetini meşgul eden zirai üretime yepyeni bir vizyon kazandırılması; aynı alanda tarımsal makinalaşmanın sembolü traktörlerin yaygınlaştırılması; kitle iletişim araçları arasında kendi başına bir kültür endüstrisi haline gelen sinema ürünleri için Türk sineması arşivinin tesisi; Geleneksel Türk Müziği ile Sanat Müziğine yeniden yönelinmesi ve radyo yayıncılığında yerini alması; bizzat isminin bir marka değeri taşıdığından hareketle bunun hem siyaset, hem toplum, hem de akademide pekiştirilmesi; geçen asrın ikinci yarısının başlarında şekillenen global uluslararası ilişkilerde hak ettiği yeri alma çabasında ABD, İngiltere, Sovyetler Birliği arasında ulusal, bölgesel ve evrensel hedeflerin kesişme noktalarını tespiti; sahibi olduğu arazilerin tapularını köylülerine bedelsiz devretmesi; dönemin eğitim politikalarını gündelik tartışmalara saplanıp kalmadan genel çerçevesinin çizilmesi; böylesi politikaların sonraki gelişmeleri özel eğitim hususiyetinde ele alınmaktadırlar.

Merhum başvekilin ismiyle gerçekleştirilecek pratik uygulamalı etkinliğin yerel, bölgesel, ulusal ve evrensel kazanımlarının akademik kriterler yanı sıra siyasal, fikirsel ihtisas sıçramalarında da kendini göstereceği kanaatindeyiz.