GEZEGENLERİN FISILDADIĞI MAKAMLAR...
Müziğin insana iyi geldiğini bilmek için uzman olmaya gerek yok. Hüzünlüyken sığındığımız bir şarkı, neşeliyken eşlik ettiğimiz bir melodi... Müzik her haliyle bizimle. Ama işin bir de gökyüzüne uzanan tarafı var: Astroloji.
Tarih boyunca müzik sadece bir eğlence olarak görülmemiş. Birçok düşünür, bilgin, filozof müziği insanın ruhuna işleyen derin bir araç olarak kabul etmiş. Antik Yunan’dan İslam filozoflarına kadar birçok isim, müzikle gökyüzü arasında bir bağ kurmaya çalışmış. Çünkü insanlar, yıldızlara sadece “bakmakla” kalmamış; orada ritmi, düzeni, ahengi de görmüş.
Düşünsenize... Burçlar ve müzik makamları arasında bir uyum kurulmuş. Koç burcuna rehavi makamı, Boğa burcuna rast makamı, İkizler burcuna zengule makamı... Her bir burcun kendine özgü bir frekansı, her bir makamın da kendine has bir duygusu olduğuna inanılmış. Bu sadece felsefi bir bakış değil, aynı zamanda bir tedavi yöntemi olarak da kullanılmış. Osmanlı döneminde de bu gelenek sürdürülmüş; hatta bazı kaynaklarda makamların hangi hastalıklara iyi geldiğine dair notlara bile rastlamak mümkün.
Bu da bize gösteriyor ki; müzik sadece kulağımıza değil, ruhumuza da dokunuyor. Astroloji ise bu ruhun gökyüzündeki haritası gibi... Biri içimizi anlatıyor, diğeri dışımızdaki evreni. Ama ikisi de bir şekilde bize dair.
Bugün hâlâ bir şarkıyla anılarımız canlanıyor, bir melodiyle rahatlıyoruz. Belki de bu yüzden o eski bilginler müziğe bu kadar önem vermişlerdi. Çünkü insan ne zaman kendini unutur gibi olsa, bir ezgi geliyor ve hatırlatıyor: Sen bir ritimsin, sen bir frekanssın, sen gökyüzünün parçasısın.
Belki bundan sonra bir müzik dinlerken şöyle bir gökyüzüne bakarız birlikte... Kim bilir, belki de yıldızlarla aynı melodiyi çalıyoruzdur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.